Çam Sakızı Çoban Armağanı

• 4 Ağustos 2012 Cumartesi 00:19:33

onbirebirkala.blogspot.com/

Bu şehir bugün daha ayrı bir yorgun. Yıldızsız, ışıksız … sahip olduğu tek şey mesai başındaki çöp kamyonları. Kediler var sokaklarda ve birde elinde içki şişesiyle dolaşan yüzlerinin yarısı görülmeyen adamlar. Her şey tam gibi bir tek sen yoksun küçük adam. Şiir gibi ilerleyen geceler yerli yerindeyken sen yoksun. Sokaklar ıssız,sokaklar loş. Hafif ama serin bir rüzgâr,bir kağıt parçası,bir kalem,pencerenin yanı ve özleminle karmakarışık yokluğun mevcut. Bu şehir seni çok özledi. Çay,simit,sigara da seni çok özledi.Saat kim bilir kaç, akrep seni geçiyor yelkovanda senin peşinde. Uykum yok hiç ama hiç yok …

Bir gün bu şehirde yankılanacak sesim ve çıkan her harfte senin adın olacak bilmelisin. Gözlerindeki yağmuru sil bu gece. Gündüzleri dağıttım ihtiyacı olan herkese, gece bir bana birde sana kalmalı. Sen gözlerin kapalı bir şekilde geçireceksin bense başında nöbet tutacağım usanmadan. Gözlerini kapat karanlığa küçük adam,korkmanı istemem içimdeki köhne odalardan. Bırak bana her şeyi sen uyurken göz kapaklarının ardından bakarken ben seni orada bekleyeceğim.

Küçük adam söylesene ne kadar yanlış olabilirsin ki ya da ne kadar doğru. Kim tanımlayabilir seni. İki dünyada da iki elin İstanbulun iki yakasında olsun. Sirkele bu şehri. Ben sana seni seviyorum demedim hiç,bu şehrede demedim. İkinizin de gözlerine baktım orda boğuldum defalarca. Bırak beni sen hasretinin kokusunu çekiyorum. Yanacak ne kaldı başka. Sana sözler yazmak istiyorum küçük adam,sana sözler,kelimeler…

Bana aşkı anlatabilir misin küçük adam. Sevişmeden, görmeden, dokunmadan aşkı anlat bana. Söyle bana kaç bedende bulunur gerçek aşk yada sigara dumanının ardında. Parmaklarımı durdurabildiğim vakit dünyayı durduracak gücü bulabilirim sanıyorum. Kafamdan seni attığım zamanda bu şehrin şatafatlı mekanlarında kaybolmuş bir nefes olurum. Tanımadığın adamla hiç konuşmadan anlaşabilmek,yüzünü bir daha görmeyeceğin insanlara gülümsemek hiçte zor değil. Benim için bir doğru yok yalnızca bir yanlış var. O da sensin küçük adam SEN. Ve belki bir gün yanlışıyla gurur duyan biri olarak tarih sayfalarında kendime yer beğeneceğim…