- 541 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Gerçekler Aleminde Sürreal Rüya ( bu bir komedi kitabıdır parça parça tamamlanacaktır)
Bölüm 1 ( Cesedi gören maktüldür)
Fadim Kurşun gecenin ikisi olmasına rağmen halen daha sokaktaydı. Gene yurttan atılmış kalacak yeri olmadan Beyoğlu’nda geziyordu. İşin garibi Beyoğlu’nda ne bir bar açıktı ne de bir insan vardı sokak lambaları bile kapatılmış koca Beyoğlu karanlığa gömülmüştü. Zanlımca Beyoğlu sapıklara karşı karartma yapıyordu.
Fadim’de sokakta kimsenin olmamasının verdiği havalı bir gazla yürüyüşünde aksaklıklar meydan getiriyordu. Bu hava ve bu artistlik ona nerden geliyordu o da bilmiyordu. Yürüdüğü sokaklarda karşısına ansızın ne çıkacağından habersizdir ki zaten hiç bir şey çıkmamaktardır.
Ve ilerlerde hiç bir şey göremez garibim. Fadim’in mecazi anlama zekası yoktur düz bir insandır aynı bilinç altının bilince döünşmüş halidir. Ne verirsen onu alır. Bu durum küçüklüğünde annesine dalga geçilmek maksatlı sıkça sorulan eline bak ne görüyorsun sorusuna enteresan cevap vermesinden kaynaklanır. Annesi daha Fadim’e hamileyken bu cevapları verdiği için anormal bir çocuğu olur.
O sırada Fadim’e arkadan birisi yanaşır. Bu gelen kişi Rahim’dir Rahim Tatminkar bu adam arabasıyla hava atmayı çok sever ama arabasını hiç sevmez mahallenin yabancı havalı ergenleri gibi arabanın kilidini açıp içinde oturup sigara içmek yerine arabanın kaportasına 120 kilo oluşunu aldırmadan oturur. Buna kendiside anlam veremez ortalama yemeyeniçmeyen sadece benzin ve araba alarak geçimini sağlayan bir adamdır bu.
Fadim’in yanına klasik sevilmeyen üçüncü adam edasıyla yanaşır. Fadim’den tarafam camı açar ama baya zorlanır çünkü merkezi cam açma sistemini bir de arabanın merkezi kilidini bir araba 500 Rial’e satmıştır onunlada Umre yapmıştır mübarek.
Neyse RAhim arabadan Fadim’e bakar. Fadim’de Rahim’e bakar. Sonra Rahim Fadim’e bin işareti yapar. Fadim’de arabaya biner.
Fadim: - Ne vara niye alıyorsun beni arabana?
Rahim: - Açmısın?
Fadim: - Yok öğlen yedim.
Rahim: - Ha iyi o zaman. Nereye gidiyoz?
Fadim: - Kurstan atıldım otele çalışmaya gidiyordum.
Rahim: - Ne oteli gızz...
Fadim: - Sanane be haftasonları gel çalış dediler ben son haftamın başında çalışıyorum belki.
Rahim: - Şimdi babanı arıyorum ama.
Fadim: - O ne biçim ünlem lan öyle korkutma mı olur annem ilkokuldayken beni öyle korkuturdu bende hiç korkmazdım babamı arıyomuş.
Rahim: - Kzım sen ne galesiz bir kızsın ya?
Fadim: - He ya bir keresinde dayımın annesi öldüğünde annem beni ağlamadım diye dövdüydüde ağlamadığım için dayak yemek ağrıma gittide ondan ağladıydım.
- Cenaze Günü-
Fadim kadınlar tarafında kadınlara çay dağıtmaktadır. Ev büyük olunca kadınlar ikiye ayrılmıştır bir çok yakın olanlar ağlayacak olanlar iki çokta yakın olmayığ taziyeye gelecek olanlar. Fadim taziyeye gelecek olanların kısmında çay dağıtmaktadır. Ve çay sırası Sümbül Teyzeye gelir.
Sümbül: - Yok kızım ben orucum.
Fadim: - Oruçmusun ne orucu?
Sümbül: - Ramazan orucu ne orucu olacak.
Fadim: - Sümbül teyze iftarı açtık sahur gelieceğiz ne orucu ya?
Sümbül: - Kızım biz yiyip yattıydık.
Fadim: - Ben buraya on birde geldim sen daha burdaydın ne zaman yedinde ne zaman yattın.
Sümbül: - Kızım biz şimdi gece kalkmak hem zor oluyor hem de iki sofra hazırlamayalım ayrı ayrı diyerekten iftar sofrasının yanına bir sahur tepsisi koyuyuyoruz onu yiyip yatıyoruz.
Fadim: - E bir misafir falan gelirse?
Sümbül: - Biz evde olmuyoruz hep misafirlere gidiyoruz bu günde burayageldik misafirlik diye senin dayının anası öldü.
Fadim: - Ha anladım.
Sümbül: - Dayının anasınında son sözü bu oldu zaten.
- Şimdi -
Rahim: - Bu ne biçim olay tamamlama lan?
Fadim: - Vallaha akasya durağından beter oldu ama oldu açıkçası gerçek bu olanlar.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.