- 1187 Okunma
- 11 Yorum
- 0 Beğeni
EN HUZURLU GÜNÜMDÜ O GÜN…
Kara iklimi hüküm sürer Amasya’da, kışın çok soğuk geçerdi. O kış daha bir soğuktu diğer yıllara göre. Sabah uyandığımda perdeyi araladım, dışarısı görünmüyordu, camlarda kalın bir buz tabakası vardı. O kadar soğuktu ki odamız, kalkmayı bile gözüm almıyordu, ama kalkmalıydım. Çocuklar okula gideceklerdi, göndermesem sobayı yakmak zorunda kalacaktım. Yakacağımız çok az kalmıştı, idare etmeliydim. Şimdi asker olan oğlum ilkokul 2. Sınıfa küçük kızım da 4. Sınıfa gidiyordu. Zor da olsa kalktım, sırtıma kalın bir hırka geçirip çocukları seslemeye gittim yanlarına. Akşamdan kola şişesine su kaynatıp koyuyordum yataklarının içine. Onun sıcaklığında geceyi geçiriyorlardı. Yatak hala ılıktı, demek ki gece üşümemişlerdi. Ilık kalsın diye yatağın altına katlayıp koyduğum önlüklerini çıkartıp kaldırdım çocukları hemen giydirdim. Palto şapka eldiven derken üşümeyecek bir vaziyete sokmuştum. Ayakkabılarını giyene kadar da ekmeğin arasına birer parça peynir koyup verdim ellerine. Kahvaltı yaptıramıyordum, zira zaten bin nazla yiyorlardı soğuk evde üşüyeceklerdi. Okulda ilk teneffüs arasında yerlerdi nasılsa.
Babaları öleli 8 yıl olmuştu. Köy Hizmetlerinin kamyonunu kullanıyordu. Bir gün Fatsa civarında bir otobüsle çarpışmış, diğeri suçlu olduğu halde otobüs zamanın bakanlarından Mesut Yılmaz’a ait olduğu için suç bizimkine kalmış, otobüsün masrafını sigorta ödemiş biz de sigortaya borçlu kalmıştık. Emekli olmasına daha 3 yıl vardı, emekli ikramiyesi bile borcunu ödemeyecekti. Kazada yaralanmamıştı hiç kimse, eşim de. Ama stresten olacak kalbi dayanmadı bir yıl geçmeden vefat etti. Aldığım ikramiyeyi borca ödesem sokakta kalacaktık. Aç da durabilirdik ama ev kirası ödemezsek daha çok sıkıntı çekecektik. Elime geçen parayla çatı katında küçük bir ev aldım. Sigortanın avukatı anlayışlı bir bayandı, durumumu anlattım bize yardımcı olmasını istedim. İki yıl mahkemeyi uzattırdım. Kızlar o zaman üniversitede okuyorlardı, okulu bitirip işe girdiler ve senelerce uğraşıp zor şartlarda yaşayıp borcumuzu ödedik.
Oturma odamız küçüktü o yüzden sobayı oraya kurmuştum. Orada yiyor, oturuyor yatıyorduk. Yatakları hiç toplamıyordum, düzeltip bırakıyordum. Çünkü diğer odalar çok daha soğuktu. Yapılacak çok iş vardı ama hiç gözüm almıyordu soğuktan. Abdestimi aldım yatağa oturdum. Belime kadar çekmiştim yorganı, başucumda duran Kuranı aldım kaldığım yerden okumaya başladım. Sanırım iki cüz kalmıştı hatim etmeye. Öğlene kadar bitirirdim nasılsa. Hiçbir şey düşünmeden okumaya başladım. Saatler nasıl geçti bilmiyorum. Sonuna gelmiş duasını da yapmıştım. Çocukların gelmesine daha iki saat vardı, sobayı yakmak için erkendi, biraz daha okumam gerekiyordu. Yeniden başladım birkaç sayfayı zor okudum, gözlerim yorulmuştu, artık harfleri seçmekte zorlanıyordum. Kitabı kenara bıraktım, uyursam kalktığımda daha çok üşüyecektim, uyumamalıydım, o yüzden yorganı biraz daha aşağı çektim sadece bacaklarımı ısıtıyordu. Oturduğum yerde gözlerimi kapattım ve okurken aklımda kalan kelimeleri tekrar etmeye başladım. Bütün çabam uyanık kalmak içindi.
Şimdi düşünüyorum da uyuyup uyumadığımdan hâlâ emin değilim;
Tepede güneş kocaman olmuştu, ışığı göz alıyordu. Ayaklarım çıplaktı, kumlar yakacak kadar ısıtmıştı. Hiç rahatsız olmamıştım bu sıcaktan, sebebini anlayamadığım huzur vardı içimde. Sonra arkamda birisinin olduğunu fark ettim ve aniden döndüm. Yüzü ışıltılı birisi vardı, çevreye yaydığı ışıktan seçemiyordum bile. Sadece çok güzel olduğunu düşünüyordum. Üstünde yere kadar beyaz bir gömlek elinde bastonu vardı. Yüzüme bakıp gülümsedi, o an peygamberimiz olduğunu düşündüğümü hatırlıyorum, gerisi yok, koyu bir karanlık sonrası sanki.
Aradan ne kadar zaman geçti bilmem birden gözlerimi açtım, hâlâ kuranda okuduğum bazı kelimeleri tekrar ediyordum. Ev sıcaktı, üşümüyordum, bir an geç kaldım, kız geldi sobayı yaktı sandım. Yerimden kalkıp yanına gittim, soba yanmıyordu. Ama evde bir bahar havası hâkimdi. Günlerdir havalandırılmamış olmasına rağmen bütün günümüzün orada geçtiği hatta bazen yemeği bile sobanın üstünde pişirdiğim oda çiçek kokuyordu. Tekrar cama yönelip perdeyi araladım camlar buz içindeydi. Saate baktım tam da zamanında uyanmıştım. Hemen sobayı yakıp üstüne çaydanlığı koydum, çocuklar geldiğinde sıcacık çayı içsinler diye.
Yıllar geçti üstünden çok istedim aynı şeyi yaşamayı ama olmadı bir daha. Hafızamda yaşadığım en huzurlu gün olarak kaldı hep.
AFET İNCE KIRAT
YORUMLAR
Tepede güneş kocaman olmuştu, ışığı göz alıyordu. Ayaklarım çıplaktı, kumlar yakacak kadar ısıtmıştı. Hiç rahatsız olmamıştım bu sıcaktan, sebebini anlayamadığım huzur vardı içimde. Sonra arkamda birisinin olduğunu fark ettim ve aniden döndüm. Yüzü ışıltılı birisi vardı, çevreye yaydığı ışıktan seçemiyordum bile. Sadece çok güzel olduğunu düşünüyordum. Üstünde yere kadar beyaz bir gömlek elinde bastonu vardı. Yüzüme bakıp gülümsedi, o an peygamberimiz olduğunu düşündüğümü hatırlıyorum, gerisi yok
MERHABA AFET HN.
TÜYLERİM DIKENLENDİ İNANAIN AFET HN NE GÜZEL BİR HUZURDUR BU ALLAH HEP BÖYLE HUZURLAR GÖNDERİR İNŞALLAH BÜTÜN MÜSLÜMAN ALEMİNE VE BENDE BENZERİNİ GÖRDÜM VE ABDEST ALDIRDIM ALTIN IBRIKLA HZ.MUHAMMED PEYGAMBERIMIZE VE KALKTIĞIMDA APTEST DUALARINI ÖGRENMİŞTIM. SAYGILAR
Okudum ve şöyle bir baktım!
Ve ben karşımda yüreği sapasağlam, kendi ayağının üstünde duran
Hayatla mücadelesinden ödün vermeyen, hani mert ve cesur, acıların üstüne akın akın giden
"Osmanlı" diye tabir ettiğim birini gördüyorum her baktığımda
Bazen iç burukluğunu dizelerine yansıtsa da, asla pes etmeyen biri!
sevgiler saygılar ablam
Bu gibi durumları zaman zaman diğer dostlarımızın ağzından da dinlemiştim dediğiniz gibi o güzel anlar beklediğinizde değil de , insanın Allah'a yakın olduğu tüm benliğini verdiği an gelip gidiyor ..bu duygunuzu ve yüreğinizdeki özlem ve sevgiyi çok iyi anlıyorum .Harika bir duygu yaşadığınız o anı istiyorsunuz ki sevdikleriniz de görsün o mutluluğu tatsın bu da mümkün olmuyor .Yakın bir dostuma anlatmıştı ve benzer bir olayı ..beni hemen susturmuştu anlatma ki tekrar göresin.. ve de zaman zaman gördüm - Kuran okurken bir gece yarısı ışıklar söndüğünde kalan kısmı bitirmem için bir ışık topunun belirip, okumamın bitmesiyle yok olduğunu görmüştüm ...vb..
Güzel bir paylaşımdı hocam saygı ve selamlarımla