- 704 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
ANILARIM
Dünümü düşündükçe anılarımın ayaklarıma dolaştığını görüyorum. Çok tozlanmışından taze kağıt kokusu gelenlerine kadar hemen hepsi.İşte o zaman içimde kaynayan duygularım yutağıma kadar çıkıyor nereden oluştuğu ve nasıl akmaya başladığını bilmediğim göz yaşlarına boğuluyorum.Şimdi göz bebeklerime tutunan iki damlası gözümden kurtuldu kurtulacak.İçimi sızlatan ,yaralarımın kanamasına yol açan anılarımın, yarınlarımın duygu dünyasını bu kadar etkileyeceğini nerden bilebilirdim?Her birinde yüzümün ifadesinin değiştiği , bazen güldüğüm çoğu zaman ağlamaklı olduğum anılarım.Ben hayatı yaşarken yaşadıklarım gönlümün aynasına resmediliyormuş.Sırlı aynalar sırrını göstermeye başladığında yağmaya başlar güz rengi yapraklar.Kapadığın defterler açılır bir bir.Umutların,hayallerin,aşkların,yalanların,sevinçlerin her şey dökülür çiseleyen yağmur gibi.Donuk bakışların kalır yerde, gönül dünyan göğün bilmem hangi katmanında gezintidedir.Kaç şehir geçmişsindir,kaç gözden içmişsindir baygın bakışlardan,kaç kalpte iz bırakmışsındır,kaç ortamı süslemişsindir.Arkadaşların rulo kağıdı gibi dürülür açtığın sayfada,yaşanmışlıkların ve isteyip de yaşayamadıkların.
Günün sonundan başlarsın hatırlamaya. Heybeye elini attığında ilk en üste koydukların gelir.Şimdi ben heybemi yokluyorum ve elime gelenlere bakıyorum.Baktıkça yanıyorum,yandıkça ah ediyorum.Ahım ahlarımı çağırıyor oturup ağıt yakıyorum.Ağıtlarım bağlamada dile geliyor, milyonları ahımla boğuyorum.İçimin ağrısı kulaklarımı çok güçlü sesin hoparlörün kapağını titrettiği gibi titretiyor.Öyle acıyor ki gözlerimden fışkıran çaresizlik, acıyı sağanak gibi üstüme boşaltıyor.Korku, ,acı,ıstırap tel tel dökülüyor bedenimden.Anılarım hücum ediyor,akıncılarını kaybeden beynime.Bozguna uğruyorum,bütün sarp kalelerim istila ediliyor,bayrağım gönderinden indiriliyor.Hüzün gönlümü ,ruhumu fethediyor ben kalıyorum kan revan sokaklarda.Koca bir heybede elime ne geldiyse yüzümü düşürdü.Yüzüm kireç tuttu,kirli sakallarımdan çamur aktı.Nasıl bir hayatım varmış ki hiç gülmedim? Şöyle bir kere de neşemden gözlerim dolmadı.Güzel bir çift söz aklıma gelip de gözlerim ışımadı.Her zamanki gibi yangın yangın bakıyor.Bu bile değişmedi.Hatırladım, benim hayatımda hiçbir yaşanmışlık tamama ermezdi.Yarım kalırdı bütün eylemlerim.Masamda yarım kalmış okuduğum roman,yazdığım şiiri yarım bırakmışım,kurduğum hayallerin bir sonu olmazdı.Mutluluklarım yarı yolda terk ederdi beni.Tam bu sırada bakıyorum da heybemde elime gelene beni terk ettiğin o aysız zifiri geceyi tutuyorum.Doğru ya biz seninle mutlu sona erememiştik.Hangi aşk hikayesi mutlu sonla bitmişti ki…
Anılarımı resim albümüne bakar gibi bazen duru, saf bir duyguyla bazen içli, yanık, ezgin bir ruh haliyle karıştırıyorum. Sona bakıyorum, sonumu düşünerek.Sana bakıyorum sonumuzu düşünerek,acıyla, çaresiz, tükenmiş olarak.Hayat, günler düşerken takvimden sayfasına işliyor bizi.Birikecek hanemizde mutlu ,mutsuz ne varsa sonra yağmalanacak birikenler.Sen saçılacaksın orta yere ,gizlimiz çıkacak meydana ben tutuşacağım,sen tutuşacaksın gün gelecek anılar tutuşacak.Oturup geçmişimize ağlayacağız, yaşarken ağlayamadıklarımıza.Rengimizi kaybedeceğiz,sararıp solacağız sonra, siyah beyaz film gibi cansız kalacağız.Ne zaman seni düşünmeye kalksam siyah beyaz görüntülerin düşüyor fikrime.Sana ait tüm duygularım dizgininden kurtulmak istiyor.Gözlerinden aralıksız boşalan gözyaşların gibi.Anılarım ayaklarımın altında gezinmekten,paçalarıma dolanmaktan vazgeçin. İçimi,yüreğimi,aşkımı yakmaktan vazgeçin ve ikinci bir emre kadar semtime uğramayın.Yürek yoruldu,yürek ezgin,yürek kan doldu….
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.