- 787 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Eğitim Karanlıkta Yere Tükürmemektir
Eğitim Karanlıkta Yere Tükürmemektir
Üsküdarlı Aziz Mahmud-ı Hüdâî Hazretleri üstadı Üftade (k.s.) hazretlerinin hizmetinde daha ilk yıllarından talebe iken birçok talebe arkadaşlarının arasında üstadının yanında ayrı bir yeri vardı. Üftade Hazretleri müridIeri arasında en çok
onunla ilgilenir, birçok iltifatlar eder ve onun yetişmesine ayrı bir ihtimam gösterirdi. Üstadın o talebesi ile fazla meşgul olmasını etraftan hissedenler ve birçok talebesi çekemiyor, ‘biz de talebeyiz, onun bizden ne farkı var! ’ diyorlardı.
Talebelerin ve bazı kesimlerin bu halini sezen Üftade hazretleri , onları imtihan etmek istedi.. Hepsini huzuruna çağırdı, ellerine birer bıçak ve birer de tavuk verip:
‘Bunu gidip kimsenin görmediği bir yerde kesip geleceksiniz. Tek şartım keserken kimsenin sizi görmemesi ve yalnız olmanızdır. Kim daha çabuk gelirse benim en çok takdirimi o talebem kazanmış olur’ buyurdular.
Bıçakla tavuğu alan talebeler süratle etrafa yayıldılar ve kendilerine göre, gizli birer yer bularak kesip getirdiler.
Fakat o hakkında dedikodu yaptıkları ‘onun bizden ne farkı var’ dedikleri talebe hayli zaman olmasına rağmen ortalıklarda yoktu.
Erken gelenler kendi aralarında konuşuyorlardı: ‘Hocanın huzuruna çıkmaya yüzü yok ki, kesip de gelsin. Kim bilir şimdi nerelerde dolaşıyor’ diyorlardı. O talebe hayli zaman sonra elinde canlı tavuk olduğu halde kesmeden çıkıp geldi. Tavuğu kesip
gelenler ona gülmeye başladılar:
‘Bir tavuğu kesmeyi becerememiş’ diyorlardı kendi kendilerine.
Hocaları, sordu: ‘Herkes kesip geldiği halde, sen nerede kaldın,hep seni bekliyoruz.
Bu zamana kadar nerdesin?’ diye... O zaman daha talebelik yıllarını yaşamakta olan daha sonra büyük bir mürşid olacak olan Aziz Mahmud Hüdayi Hazretleri şöyle cevap verdi: ‘Hocam, sizi beklettiğim için ayrıca özür dilerim. Lakin ben nereye gitti
isem beni kimsenin göremeyeceği bir yer bulamadım. En kapalı bir yer dahi bulsam, iyi biliyordum ki Allah (C.C.) beni mutlaka görüyordu. Ve böylece oradan oraya ,oradan oraya koştum, sizin emrinizi yerine getiremeden geldim’ dedi.
Tabii bu hadiseden sonra anladılar diğer talebeler hocasının neden en çok onu sevdiğini ve onunla daha fazla niçin alakadar olduğunu...
Yukarıda hikaye Aziz Mahmud Hüdayi Hazretlerinin gerçek bir hayat hikayesinden sadece bir bölümdür. Oradaki terbiyeden çok önemli kavramlar çıkarmalıyız kendimize.
Kendimizi sorgulamalı ve neyi niçin yaptığımızı kendimize açıkca belirtmeliyiz. Önce kendimizi kurtarmalıyız.Önce kendimizi aydınlatmalıyız.Önce kendimizi eğitmeliyiz.
İşte günümüzde insanlar bu olgudan uzaklaşmış ve kameraların ve insanların olmadığı anlarda ceplerini doldurma çabası içindedir.Sadece bu mu hayır!
Yolda biri cüzdan bulsa hemen cebine atıyor nasılsa kimse görmedi diyerek. Savunma mekanizmasıda maşallah boru gibi ,işte bu tarz insanların efendim ben almasam başkası alacaktı gibi söylemleri bu mekanizmanın en üst mertebesindeki ahlaksızlık
tablosudur.
Eğitim bir terbiyedir.Öyle bir terbiyedir ki ‘karanlıkta yere tükürmeyen’ bir toplum terbiye eder.
‘Eğitim Karanlıkta Yere ükürmemektir ! ’
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.