Mutluluk ve İç Huzuru

• 30 Temmuz 2012 Pazartesi 13:45:53

Mutluluğun tarifi aynen güzelliğin tarifi gibi kişiden kişiye değişkenlik gösteren bir kavramdır. Güzelliği anlatırken insan, sevdiği, beğendiği, hoşuna giden ve zevkine uyan şeyleri bir bir sıralar. Ancak her insanın hoşlandığı sevdiği bir birine benzemediği içinde tek tarif yoktur. Sen mavi dersin ben yeşil derim sen gül seversin ben papatya sana göre kış bana göre yaz güzeldir bunun sabit bir tarifi olamaz zaten.

Mutlulukta da ortak bir tarif söz konusu değildir. Çocuk, genç, yetişkinken yaşanılan mutluluklar farklı yaşların vermiş olduğu duygu ve düşünceler eşliğinde şartların elverdiği kadar her zaman diliminde biri birinden ayrı yaşanılan duygulardır.
Çocukluğumuzda mutlu olmak için adata fırsat kollarız bir şeker bir oyuncak bir yiyecek bizimle oyun oynayan birilerinin olması bizi mutlu etmeye yeterde artar bile . Sevdiğimiz bir şeyi elde edince değmeyin keyfimize. Yaş biraz ilerleyince mutlu olduğumuz duygularda yavaş yavaş değişmeye başlar daha seçici daha ince eler sık dokur oluruz daha farklı kavramlardan mutluluk duyar hale geliriz. Sonraki ki yaşlarda duygular artık iyiden iyiye değişmiştir, Huzuru mutluluğu bulmak için bıkıp usanmadan çabalar dururuz.

Mutluluk aslında iç huzurdur. İnsan yaşamış olduğu hayatı olabildiğince iyi şart ve durumlarda yaşamak ister. Her gününün bir diğerinden iyi geçmesini ister, ister de her isteyenin istediği olmaz ne yazık ki. Keşke olsa....

Mutlu olmak ya da birilerini mutlu etmek, bunlar çok kolay ve bir o kadar da zor olan kavramlardır. Bazen çok küçük şeylerden bile mutluluk duyarız ufacık bir hediye ve ya güzel bir söz ne bileyim bir çiçek, hemen neşeni yerini getirip yüzünde gülücükler açtırmaz mı?
Güzel bir gün, kuş sesleri, çocuğunun sana ilk defa baba ya da anne demesi.
Bunlar aslında hayatımızın içinde olan ufak tefek olgular yani hayatın kendisi.
Mutluluk bir duygu bir hissiyattır, insan mutlu olmak için çok çaba harcar çoğu insan bulamaz işin gerçeği ama hiç bir zamanda vaz geçmez sürekli bir arayış içinde yaşamını sürdürür.
İnsan daha iyi bir yaşam süre bilmek için geleceğe dair planlar yapar ince hesaplar yapar ince eler sık dokur lakin mutlu olmak için çok büyük plana projeye gerek yok aslında. Küçük şeylerden huzuru mutluluğu bulup çıkarmak yeterlidir.

Olumsuz düşünmek daha büyük olgularda huzuru aramak yanlış bir o kadar da sakıncalıdır, insanı karartır iç dünyasını alt üst eder. Polyannacılık diye bir deyim vardır hepimizin bildiği o oyunu oynamak değildir esas mevzu onu gerçekte yaşamaktır zira.
Hayatımızda o kadar çok mutlu olacağımız olgu var ki yeter ki
biz onları bulup çıkaralım.
Şimdi aklıma daha önce duyduğum çok kısa bir hikâye geldi.
Adamın biri parkta oturmuş bir kenarı patlamış oldukça da eskimiş
ayakkabılarına bakarken içinden bir ayakkabım bile yok ne kadar mutsuzum işim gücümde iyi değil neden benimde diğer insanlar gibi malım mülküm yok diyerek içini kararttıkça karartmış, öylesine mutsuz ve huzursuzmuş ki hani dokunsan ağlayacak. İşte tam o sırada önünden biri geçiyormuş. Adamın biri derme çatma yapılmış uyduruk bir tekerlekli tahtanın üzerinde ellerine geçirdiği iki takunya ile kendini iterek götürmeye çalışıyormuş çünkü adamın iki bacağı da kesikmiş. Ayakkabısından şikâyet eden adam o andan sonra şükreder olmuş.

Evet, aslında ne kadar büyük kavramlarda arasak da huzuru bulmak için bunun sonunun olmadığını bir gün elbet anlayacak ve çok yukarı çıkmış olan mutluluk anlayışımızın dibe vurması da canımızı çok acıtacağı gerçeğini unutmamak gerekiyor.
Küçük şeylerle mutlu olmak büyük mutlulukları da getirecektir elbet.
Huzursuz ve mutsuz olmak için senden daha iyi durumda olanlara bak iç geçir huzurunu boz keyfini kaçır… Huzur için mutluluk için etrafında senden çok daha zorda daha çıkmazda olan insanlara bakıp şükret ki için huzur bulsun.
Her ne kadar da bildik şeylerse de bunlar, anlatmak içimden geçenleri kaleme almak beni mutlu ediyor. Gerçekte mutluluk iç huzurundan başka da bir şey değildir. Kendi içinde huzuru buldun mu bunu çevrene de yansıtırsın zaten.
Allah huzurumuzu bozabilecek her türlü melanetten uzak tutsun hepimizi. Huzurunuz daim olsun.İNŞALLAH.
Kalın sağlıcakla.

Talip ACILIOĞLU