YALNIZ MARTI
YALNIZ MARTI
Kuşların dünyası insanların dünyasından daha eski , daha zengin ,daha renkli ve daha anlamlı. Yer yüzünü, gökyüzünü ve bütün atmosferi kanatlarından ve bedenlerinden aldıkları güç ve enerji ile dolaşırlar. Yedi iklim değil yetmiş iklim yaşarlar. İnsanlar önünde değil kendi atmosferleri içinde kendi heyecanları ve kendi umutları için takla atarlar. Her türlü kötü, benci ve yanlış düşünceden uzak olarak özgürlüğün tadını çıkarırlar. “KUŞ GİBİ ÖZGÜR OLMAK” adaleti ve özgürlüğü arayan insanlar için simge olmuş, öyküler, romanlar yazılmıştır. Ünlü öykü yazarı Sait Faik Abasıyanık “SON KUŞLAR “ öyküsünde kuşları, Kınalı ve Burgaz adalarını, doğanın eşsiz yeşilliklerini ve çocukları çok anlamlı bir şekilde harmanlamıştır.
Destanlara, ağıtlara, mânilere, türkü ve şarkılara konu olan kuşlar edebiyat tarihimizde özel bir yer tutarlar.
Bazı uygarlıkların sembolü kuşlar olmuştur. Çift başlı Selçuklu kartalı taş işçiliği ile yapılan Selçuklu han, hamam, kervansaray ve kümbetlerini süslemiştir. Kuşlar ve kanatları ççok özgün anlamlar içermektedir.
Orta Asya Türk Cumhuriyetlerinde kartal, şahin, kanarya, güvercine koruyucu, yüceltici özel bir sevgiyle bakılır. Tarih boyunca güvercinler mektupları en uzak coğrafyalara taşımışlar ve insanlar arasında iletişi sağlamışlar. Özbekistan Milli Bayrağında SİMURG KUŞU özel anlam ve özgürlük ifade eder. Ordular savaş sancaklarında kuş sembollerini kullanmışlar. Mezar taşlarında kuş resmi, saz, at ve ağaç resimleri de yer almaktadır.
Martılar denizlerin balıkçıların ve sahil kültürünün özel sembolleridir. Martı+ insan+ deniz üçlüsü sacayağını oluştururlar. Yaz aylarını geçirdiğim Bodrum ve çevresinde martılar gök yüzüyle deniz arasındaki boşluklarda anlamlı kompozisyonlar oluştururlar. Birlikte uçarlar ve arada bir deniz üzerine pike uçuşu yaparak balık ve benzeri yiyecekleri ayaklarına takarak gagalarlar. Hiçbir martı başka martının nasibine saldırmaz ve ayağında ağzında gördüğü yemi almaya çalışmaz.
Kuşlar genel olarak gruplar halinde yaşarlar, uçarlar ve konaklarlar. Bu yaz bir BEYAZ MARTI dikkatimi çekti sabah ve akşam izledim. YALNIZ UÇUYORDU. Hiçbir gruba katılmadan deniz üzerinde ve karaya yakın mesafede uçuyordu. Bembeyaz kar gibi tüyleri gözdesine ve kanatlarına bir başka güzellik veriyordu. Gök yüzünde bir beyaz tablo gibiydi. Papatyayı andırıyordu kimi zaman, kimi zaman da beyaz Japon güllerini. Kimi zaman da yer yüzünde yalnız gezen insanları ve kimi zaman da gök yüzün de yalnız gezen yıldızları. Her canlı da bu yalnızlık olabilmekteydi ve şairler, yazarlar da bunlardan etkilenerek kaleme sarılırken, bestekârlar müziğe, ressamlar tuvale bu anlamlı görüntüleri aktarmaktaydılar. “Yalnızlık yalnız Allaha mahsustur “ diye söylense de bu yalnızlıkla diğer canlıların yalnızlığı farklı anlamlar içermekte.
“Şairin söylediği “ Tek bir ağaç gibi özgü ve bir orman gibi kardeşcesine “ yaşamakta var.
Yalnız martı tek başına umudunu, heyecanını, gücünü ve hızını hiç yitirmeden aylarca dolaştı. “ Ey yalnızlar ! takılın peşime , yalnızlık şarkıları eşliğinde bir kervan gibi gökyüzünün enginliklerinde dolaşalım, dercesine…!”
YAHYA AKSOY
YORUMLAR
“Şairin söylediği “ Tek bir ağaç gibi özgü ve bir orman gibi kardeşcesine “ yaşamakta var.
Yalnız martı tek başına umudunu, heyecanını, gücünü ve hızını hiç yitirmeden aylarca dolaştı. “ Ey yalnızlar ! takılın peşime , yalnızlık şarkıları eşliğinde bir kervan gibi gökyüzünün enginliklerinde dolaşalım, dercesine…!”
ÇOK DEĞERLİ ÜSTADIM MERHABALAR;
RAMAZAN DUYGUSU İÇİNDE OKUDUM ANLAMLI YAZINIZI..
YÜREĞİNİZ VEDE KALEMİNİZ DERT GÖRMESİN. DERKEN ,BU MUBAREK AYIN VERDİĞİ ÜLVİ DUYGU VE DÜŞÜNCELERLE ,KUTLUYORUM O DEĞERLİ YÜREĞİ VEDE EMEĞİ..
SELAM VE SAYGIMLA.
ipekyolu
sevgiler, selamlar, sağlık içinde başarılar .