Antalya’ya çeyrek kala acıktığımızı farkettik.Dolayısıyla yemek yemek için yol boyu yer aramaya başladık.Şimdi;yurdum insanının Şehirli olanı yolculukta bir şeyler içmek için tesisleri,yemek içinse otantik yerleri tercih eder.Niye.Biz uygarlıktan boğulduk,onları çoook gördük geçirdik.Bak nasıl entelim ki böyle şeyler ararım.mesaj budur.Dolayısıyla tesis sahipleri de bu mesajı aldıklarından,böyle yerler çoktur.Bu salaşlık aslında yeni kot alıp da üstümde paralansın diyeceğine,eskitilmişini tercih etmekten de öteye geçmez..Neyse biz de tam böyle bir yer bulduk.Daha doğrusu ben,tekerleği gördüm..Budur dedim.Zira böyle yerler de sınıflara ayrılır.Ve tekerlek şarttır.At arabası tekerleğinden kağnı tekerine kadar giden bir yıldız sistemi vardır.Kağnı 5 yıldız gibi..O tekerlek oradadır ki,iki anlamı vardır.Bir, zamanda yolculuk vaad eder.İki,taa tekerleğin bulunuşundan beri buradayız.Öyle köklü bir işletmeyiz.Hatta bakın tekerleği bulduk.Oraya koyduk.Koyuş o koyuş...Gerçi odun ahşap ağırlıklı mimari ortasındaki çin malı parlak çocuk bahçesi,altın diş gibi sırıtırsa da..Eh,artık olacak o kadar dersin.Oturduk.daha doğrusu ben üç beş kere yer değiştirip,en son ilk oturduğumuz yere geri döndüm..Garson geldi.Elinde tek sayfa adam boyu menüler..Ki garsonu menünün arkasında bul bulabilirsen..Baktım çorba.Ne çorbası.mantar.Allahı var mantar da hiç sevmem.Altta omlet.Neli.mantarlı.Ben toplayıcılık değil de avcılık dönemine yetiştiğimden direkt et grubuna geçtim.Baktım.İskender..İyi.Sordum garsona.Tavsiye eder misin.Tabii dedi.Özellikle ederim.(olabilirdi)Ki devam etti.Bizim iskenderimiz çok özeldir.İçinde Hiç et yok.mantarla yapıyoruz.-Yapma ya!!!Dedim çay var mı,mantarsız..Varmış.Çay istedim.O ara kocam bir sürü mantar siparişinde.Garson mantarlı ekmekleri getirirken sordum.-sen eskiden de mantar sever miydin.Evet dedi..Oooo biz yedi yıl live ile stay arası kalmışız iyi mi?Garson gelince sordum.Burası şirinler evi mi?Yok dedi.Mantar evi!!Meğer kapıda kocaman levha da varmış..Ben tekerlek üzerinde ilmi araştırma yaparken görememişim...
(Rezzan)