- 480 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
Sebil Edilen Hayatlar.
İnsan dünyaya geldiğinde anne ve babası ile yaşarken agucuklar gülücükler atarak dertten tasadan bi haber büyümeye devam eder. Hayatı sadece kendisine ait her şeye hakkı varmış ilk o olmalıymışçasına yaşar.
Büyür genç kız ya da genç bir delikanlı olur, ömür denilen mum alevi hiç sönmeyecekmiş gibidir onun için. Hayatı yalnız kendisine aittir, varsa yoksa kendisi başkası hiç önemli değildir. Özellikle çocuklar büyürken anne babalarının hayatları onlar için kullanıma açık kamu arazisi gibidir.
Sömüre bildiğince sömürür. Onların sevgisinin hiç bitmeyeceğini bildiği için ne yaparsa, nasıl davranırsa davransın nasılsa affedilecektir. Onlara ne kadar çok haksızlık ettiğini ancak yokluklarında anlayacaktır ama iş işten çoktan geçmiş olacaktır.
Büyüdü serpildi genç kız oldu delikanlı oldu dedim ya az evvel eee; Bunlar birde âşık olacaklar evlenecekler yuva kuracaklar çocukları olacak demi ama her şey sırasında, dünyaya geldiyse bunları da yaşayacak elbet.
Birini sevinceye ona bağlanıncaya kadar hayatı yalnız kendine ait idi, kendi ekseninde dönen birde dünyası vardı, ne zaman âşık oldu sevdi birini işte hayatının yarısını kaptırdı eşine. Dünya artık onların ekseninde dönmeye başlar ki tek kişilik hayat bir anda iki kişinin ortak malı olu verir. Artık kendinin olan öncelik yarı yarıya bölünmüş hayatın ilk yarısını sevdiğine sebil etmişsindir.
(Burası her iki cins içinde geçerlidir).
Birlik olmak gerek hoşgörülü olmak gerek geçim için, evliliğin yürümesi için ödün vermeyeceğini düşündüğün konularda bile o kadar çok ödün verisin ki inanamazsın bunlara da, vay be dediğin bile olur zaman zaman.
Aşk neler kadirdir o zaman anlarsın az önceki yaşamında dünya yalnız senin ekseninde iken diğer yarısını bağışladın şimdi bölündü yaşam ikiye.
Ha bu evlilik kısmını anlatırken kötü fena diye anlatmıyorum sadece olanları anlatıyorum.
Bir müddet sonra aşk ağacı çiçeklenip meyve verir artık evde bir bebek vardır. Dünya hangi yana dönerse dönsün sizin ortak olan dünyanızın asıl sahibinin ekseninde dönmeye başlar ki bu kaçınılması imkânsız bir olaydır. Bebek artık her saniyenizi kaplamıştır. Ağladı, acıktı, güldü, gaz çıkardı, vs. Yemeniz içmeniz uyumanız tamamen onunla ilişkilendirilmiştir, onun için ne gerekiyorsa o şekil yaşamaya mahkûm edildiniz.
Büyümeye başlamasını an be an takip altına alır başına bir iş gelmesin diye hep tetikte beklersin. Koştu düştü derken okul geldi çattı bir bakmışsın. Doğduğundan okula kadar zordur ancak daha zorluklar yeni başladığını sonra anlayacaksın. Onunla okur onunla yazar ders çalışırsın, ödevleri büyük bir titizlikle takip edersin. Okullar okulları kovalar onun istikbalini düşünmekten uykuların kaçar midene kramplar girer.
Aman iyi bir işi olsun sağlam olsun mevkisi yüksek olsun falan filan. Onlarda olur ev yuva sahibi olması için bir telaş bir telaş ama çoktan sevdiğini bulmuştur belki de neyse varını yoğunu dökersin ortaya evlendirirsin biricik evladını. Yaparsın kendi elerinle emek emek yuvasını.
Peki, şimdi geriye dönüp baktığında ne görüyorsun, bir zamanlar anan baban senin için hayatlarını sana sunmadılar mı tepe tepe kullanmadın mı, hiç hesapsız onların sevgisini harcamadın mı ne oldu şimdi bak aynı şeyleri sen evladın için yaşadın, sende onun için aynısını yaptın ve senin anne babana yaptığını senin çocuğun da sana yapmadı mı? Yaptı. Şimdi sıra senin çocuğunda aynı senin geçtiğin yollardan geçecek mecburen o da. Hayat bu. Bu şekil devam edecek...
Sonuçta her insan aynı olayları yaşayacaksa şu oluyor demektir.
Hayatın evlenip yuva kuruncaya kadar kendine, evlenince yarısı sana diğer yarısı eşine bölünür ancak çocuğun ana karnına düştüğü andan itibaren her ikinizin de hayatı çocuğunuza sebil edilmiş bir vakıf malı olur.
Kalın sağlıcakla.
Talip ACILIOĞLU
YORUMLAR
Çocuktuk, büyüdük anne ve babalar olduk, bir zaman ailemizin bizler için kaygılandığı gibi, bizler de evlatlarımız için dertlenip tasalanır olduk.
Bizlere takdir edilen ömrü yaşıyoruz, ahıretimiz için hayırlı ameller hazırlamamız, dünya hayatımızı da huzurla geçirmemiz aslolan.
Gerçekler satırlarınızda bir kere daha can bulmuş, tebrikler, saygılarımla.
Bu arada deftere hoşgeldiniz, inşallah değerli yazılarınızı paylaşırız.
handan akbaş tarafından 7/29/2012 12:37:13 PM zamanında düzenlenmiştir.