KAF DAĞININ ÇOBANLARI
Sormak lazım önce kaf dağı nerde diye, bilen de yok, ama bir kaf dağı nerden geldiyse akıllara çok yer kaplamış ve her hikayeye, her söze girivermiş.
Dünyayı düz olarak kabul edenler çıkarmış ilk olarak bu hikayeyi
demişler ki, - biz düz bir tepside bir sağa bir sola, dolap beygiri misali dolanıp duruyoruz ya, mutlaka bunun çevresinde de bir şeyler vardır.
Birisi çıkmış demiş ki dünya düz bir tepsi değil, çünkü o zaman bu dağların, bu tepelerin izahatını yapmak lazım
İş ciddiye binmiş, gevşek tükürüğün sakala zararı var hesabı başlamışlar gevşek gevşek konuşmaya, yok tepsi, yok tepsi değil. Sakalları tükürüğe bulanmış bunlara bir dur diyen yok mu?
Oradan çıkmış birisi akıl olmayınca ne yapsın sakal; diyerek dalmış ortalarına bak kardeşim dünya bir öküzün üzerinde duruyor, o öküz var ya yürürken sallana sallana bu dağlar tepeler oluşmuş,
şimdi bunun bir açıklaması olmalı bu elimizdeki toprak nasıl oldu, nerden geldi azizim demiş birisi, öteki de demiş ki -önceden bu öküzün üzerinde bir koca kaya dururmuş, işte o kaya bu öküz koşarken, debelenirken ufalanmış ve toprak oluşmuş, dağlar tepelerde ufalanmayan yerleri olmuş,
işte bu öküzün boynuzları aslında kaf dağı ve kaf dağı dediğimiz yer öküzün boynuzları biz oraya gidemeyiz çünkü arada boşluk var, aşağıya düşeriz alimallah!
Böylece izahat tamamlanmış ve kaf dağının neresi olduğu açığa kavuşmuş.
Ha ha ha ha
Sanırsınız ki bu öküz önceden koşuyor, oynuyor şimdi kocadı yerinde duruyor.
Birisinin dünya da gerçekleşen yer sarsıntılarının da izahatini vermesi lazım, yani öküz kocadı mı kocamadı mı, öküz arada bir hani yaşlı ya hafif hafif debelenirken bizde bunu yer sarsıntısı olarak mı hissediyoruz.
Ben bilmem, onlar öyle tartışmış, bugün o tartışanlar yok ama dünyanın bir inek sırtında durduğunu düşünenler halen var.
Her şeyi yakıştırmışlar, her şeyi düşünmüşler, elbetteki herkes aynı düşüncede olsa, koyuna çoban bulunmaz, ama koyunun sırtında olduğunu düşünen çıkmamış ne bileyim öyle bir his mi verdim diye düşündüm birden.
Gel zaman git zaman kaf dağı efsanesi dillerde dolaşmaya başlamış, aslında bu dağ halkın inanışına göre dünyanın etrafını çevreleyen dağdır ve büyük olasılıkla kaf dağının ardı dendiğinde öbür dünyadan bahsediliyor hiç gitmedim o nedenle bilemeyeceğim doğrusu.
İşin esası bakmayın siz böyle değil, çok eski zamanlarda böyle düşünenler çıkmış ama efsaneye göre kuşların hükümdarı Simurg Anka kuşu; Kaf Dağı’nın üzerindeki tepede bilgelik ağacının dalları arasında oturur ve kuşlar dünyasına hükümdarlık edermiş.
Ne zaman kuşlar dünyasında bir kargaşa olsa, ya da mutsuzluklar doğsa Simurg Anka uçar gelir, huzursuzlukları ortadan kaldırır haklının hakkını haksızın da cezasını verir ve yeniden bilgelik ağacına geri dönermiş.
Ve çok uzun bir yolu varmış, aylar süren yolculuk, tam yedi tane tükenmez vadisi, ve en sonunda yokoluş ve ölümsüzlük vadisi, efsaneye göre oraya sadece 30 kuş varabilmiş.
Binbir gece masallarında sık sık adı geçen bu dağın ardında ne olduğu bilinmez ama bir ders vermek için de bir çok hikaye de geçtiği kesin ve işe yaradığı da açıkça ortada
O çok yaygın sonla “gökten üç elma düşmüş” ama ben istemem hepsini siz paylaşın. Der konuya noktayı şöylece bırakırım.
YORUMLAR
sohbet türüne ait kayıt imkanı olmadığından mı, makaleye kaydettiniz, yoksa gerçekten makale yazdığınızı mı düşündünüz, anlayabilmek isterdim. İlginç, değişik bir anlatımınız var ve pek sorulmayan bir sorunun cevabi yazısı olarak algılanabilecek bir açıklama, mizahla süslenerek, keyfettirir bir tarza bürünmüş. Tebriklerimle...