Her ayrılış, ölümün önceden alınan bir tadı gibidir, tekrar bir araya geliş de yeniden dünyaya gelişin önceden alınan bir tadı gibidir.-- schopenhauer
neciperdogan
neciperdogan
@neciperdogan

15,bölüm

28 Temmuz 2012 Cumartesi
Yorum

15,bölüm

0

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

455

Okunma

15,bölüm

neden hep ölümden yada mezardan söz ettiğimi bilemiyorum ama hayatımda bir anlığına İsa peygamber gibi "ölüleri dirltme"mucizesi göstermek istemiştim,on yaşında kaybettiğim yeğenimin cansız bedenini sedyede gördüğüm an önce onbeş dakika kadar hiç kımıldamadan beklemiştim,hayat durmuştu benim için etrafımda konuşan insanların ne konuştuğunu duymuyordum,bu bekleyiş bittikten sonra onun ayaklarının üşüdüğünü düşünüp ellerimle ayaklarını ısıstmaya çalıştım ona dokunduğum an sedyeden kalkacak kalkıp ağzından akan kanı silecekti ve biz eve dönecektik.Yaklaşık dört yada beş saat sonra tekrar ayaklarına dokunduğumda gerçeği kabullenmiştim bu üşümenin verdiği bir soğukluk değildi sanki uzun süre kar altında kalmış bir teneke parçasına dokunmuştum ve hemen elimi çektim,savcı ve doktor onu sırtüstü çevirdiğinde katılaşmış bedeni ve sırtında ölü morluğunun başladığını gördüm sanırım gürültülü ağladığım için dışarı çıkarıldım.Birçok kez gazetelerden okuyoruz sapık insanların yeğenine hatta kızına tecavüz ettiğine dair haberler tiksindirici olduğu için okumadan geçmeye çalışıyoruz,sanırım ben de "zanlı"olarak bir süre jandarma karakolunda beklemiştim sonra -tırnak altlarından alınan doku parçalarının sonucunun geldiğini düşünüyorum- serbest bırakıldım hem bir yakınınızı kaybediyorsunuz hem de zanlı gibi bekletiliyorsunuz ve bu duruma yol açan ensest ilişkiyi normal gören hasta ruhlu insanlar ve devlet benim için zor da olsa doğru olanı yaptı bence.Bu ölüm beni anti-depresan ilaçlarla tanıştırdı okuldan gelip ilacımı alıyor saatlerce ölü gibi yatıyordum sanırım evliliğim tehlikeye girmiştiki yeşil reçeteli ilaç kullanmayı bıraktım halen anti depresan ilaç kullanıyorum ancak reçetenin rengi çok şükür ki beyaz.Sanırım bu ilaçlar gerçekten kaçmayı seven insanlar için ideal çünkü ziyaret ettiğim bazı özürlü aile reisleri de -eşlerinin beyanına göre-gece geç saatlere kadar alkol alıyor,itiraf etmem gerekirse meyhaneye gitmek ile devlet hastanesinde psikoloğa gitmek bana göre aynı alkol ve uyuşturucu ilaç kullanarak kaçıyorsunuz,yanlız saatliğine ikiyüz lira verip psikanaliz yaptırmadım bu nedenle onun tedavide ne gibi bir rolü olur bilmiyorum,yaklaşık dört yıldır ilaç kullanıyorum ve sanırım ilk gittiğim psikolog ,bu ilaçların bağımlılık yapmayacağına dair bana bir beyaz yalan söyledi çünkü ilaçsız yaşamak için yaptığım her deneme birkaç gün sonra baş ağrısı yada baş dönmesi şikayetleri ile noktalandı.Konu ölümden açılmışken her zaman merak ettiğim tıp öğrencilerinin kadavra üzerinde çalışırlarken neler hissettikleridir,ülkemizde üniversite çağına gelmiş birçok genç ailenin zoru ile tıp fakültesini tercih etmek zorunda kalıyor,benim gibi yeterli puanı alamayanlar başka bir bölüme gidiyor,ama çok çalışıp bilgisayar mühendisi olmak isteyen b ir gencin yaklaşık on ay çok yüksek bir tempoda çalışıp sonra ailesi için doktor olmaya karar vermesi bence yetişkinlerin gençler üzerinde yaprığı büyük bir hata,doktorluk dışarıdan bakıldığında bile çoık büyük bir özveri gerektiren ve gönülden sevilmesi gereken b ir meslek para için yada sırf annem babam istedi diye bu mesleğe bulaşmak kanımca bir insanın hayatında yapacağı en büyük hatadır.

Paylaş
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
15,bölüm Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz 15,bölüm yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
15,bölüm yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Bu şiire henüz yorum yazılmamış.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.