BİZDE ARAYANLAR
Günümüz yazarlarından Orhan PAMUK’UN bir tespiti vardır ki çok hoşuma gitmekle birlikte aydınlarımızın düştü durumu ortaya koymasından dolayı da çok elim bir sözdür :”Bizde arayan Frenkleşir.”
Batıya yelken açtığımızın açık bir göstergesi olan Tanzimat Fermanı ve bu fermanın ilan edildiği dönem Türkler ve dünya için yeni bir hayatın başlangıcıdır.
Çünkü topluma yön veren bir zümrenin kendi toplumlarına yabancılaşması ve Cemil MERİÇ’in tabiriyle fil dişi kulelerden halka bakmaları halk ile aydın arasını açmıştır.
Bugün Avrupa’da bir çocuk, Latince öğrenmek mecburiyetindedir. Ünlü yazar ve düşünür Goethe der ki; “Üç bin yıllık geçmişinin hesabını yapamayan insan, günü birlik insandır.”
Gelin görün ki bizler daha 80 yılımızın hesabını yapamıyoruz.
Aydın dediğimiz, ama aydınlığı kendisine münhasırlarımız, fil dişi kuleden yönetmeye çalışır, cahil ve karanlık düşünceleri olan halkı…
Bir yazarımız çıkar; Ermenileri katlettiğimizi söyler; diğeri gelecekten endişelenip vatandan gitmekle tehdit eder. Bir diğeri halkın inanışına 1400 yıl öncesine gitmektir diye feryat eder. Milyon dolarlar harcayıp İngilizceyi öğrenmeye çalışırken Divan Edebiyatının zorluğundan bahsederiz. Kendi geçmişini bu kadar yeren, geçmişine sahip çıkmayan başka bir toplum var mıdır acaba?
Ne dersiniz bizde arayan Frenkleşiyor mu ne?
YORUMLAR
hayır tam tersi Frenkler kendini buluyor
onlar kendine aydın diyor ve bir kaç yaltakcısı
benim çok geniş bir çevrem vardır.
sosyal hayatım geniştir.
bu toplumun insanları tabiri caizse kıçlarıyla gülüyorlar o karanlıklara.
asla kabul görmüyorlar.
bir insanın aydın olabilmesi için bazı kıriterler vardır ama bahis konusu insanlar.
ya bi roman yazarı ya hikaye
bu tür kimselerle kafanı meşgul etme canına yazık.
o bahis konusu insanlar
bir şarkıcımız nur içinde yatsın Barış MANÇONUN TIRNAĞI OLAMAZLAR.
sevgili barışa toplumun sevgi selini gördünüz bi düşünün bu insanların varlığı yada yokluğu
mademki bu toplumun aydınları
Allah aşkına kimin umurunda.
sevgi ve saygılarımla