- 2182 Okunma
- 10 Yorum
- 0 Beğeni
ÇAPKIN
Oğlum hep bir köpeği olsun istedi.Evde köpek kesinlikle benim için mümkün değil…Oğluma bir tane muhabbet kuşu aldım…Limon renginde..Adını da çapkın koyduk..Çapkınla zaman içinde dostluğumuz çok ilerledi…ben mutfağa giderken arkamdan gelirdi;yavaş yürüyorsam tıpış tıpış,hızlı yürüyorsam yarım metrelik mesafelerle uçarak beni takip ederdi…Mutfağım kapısında asılı olan bocuklarla oynardı…ben odaya,oda hemen odaya..evde müthiş bir ikili olmuştuk onunla…
Alimunyum folyadan oynaması için yumurta büyüklüğünde top yapmıştık ona…bayılıyordu o topa..oğlum ve benim en büyük eğlencemizdi çapkınla top oynamak..Halının üzerine karşılıklı oturup birbirimize folyo topu atardık..onu yakalamak için nasıl da mücadele ederdi..yakaladığı da olurdu..o zaman çok sevinir,gagasıyla ısırırdı topu…
Bir gece çat kapı arkadaşım seher geldi,eşiyle birlikte..daha odaya gireli beş dakika olmamıştı..ay.. kadın ölüyor..çırpınıyor..nefes alamıyor..-kuş dedi..Hemen çapkını balkona çıkardım.Seheri de hastaneye götürdük.Oksijen verdiler iyileşti..Kuş tüğüne alerjisi varmış…
Hastaneden eve geldiğimde karmakarışık duygular içindeydim.Şaşkın,üzgün.pişman,sevinçli..
Ben çapkını o soğuk gecede balkonda unuttum.Sabahleyin odaya aldım..Çapkın çok tuhaflaştı..bana kırgın olduğunu düşündüm..Onun hasta olabileceği inanın hiç aklıma gelmedi.. Düşünseydim kuşların da hasta olabileceğini onun tedavisini yaptırırdım....Serçeler,kırlangıçlar her zaman soğuktalar..Bir sabah uyandığımda çapkının kafesinde öldüğünü gördüm.. Çok üzüldüm..Oğlum görmeden balkondaki büyük kaucuk ağacının saksısına gömdüm… oğluma da” çapkın kaçmış kafesinden “dedim…Oğlum günlerce çapkının dönmesini bekledi..ama o hiç gelmedi..ve üzerinden tam oniki yıl geçti..
Dün oğlumla benim aynı anda düşüverdi aklımıza çapkın..
_Doğru söyle anne çapkın kaçmadı..öldü değil mi?
-Evet..öldü..oğlum..
On iki sene sonra oğlumla birbirimize sarılarak….dostumuz olan çapkını ilk kez birlikte andık.. ve çok üzüldük..
Bağışla beni çapkın..suçlu olduğumu biliyorum..ve seni çok özlüyorum…
YORUMLAR
On iki sene sonra oğlumla birbirimize sarılarak….dostumuz olan çapkını ilk kez birlikte andık.. ve çok üzüldük..
Bağışla beni çapkın..suçlu olduğumu biliyorum..ve seni çok özlüyorum…
İnsanlar sevdiklerine değer verdiklerine zaman ne kadar geçsede onu güzelce hatırlamadan edemiyorlar
bu öykünüz de güzeldi kutlarım
selam ve saygılar...
sareyaprak
sareyaprak
ah be arkadaşım,yaramı deştin.benimde capkın isimli bir muhabbet kuşum vardı.o kadar güzel konuşuyorduki.bir gün kardeşime gittik yemi tükenmiş.biz gelince eşim balkon kapısını açtı.kuş başımın üzerindeydi.bir uçtu dışarı muhabbey kuşları o kadar uçar mı bilmem.deliler gibi aradım sokaklarda çapkın diye bağırıyorum.bir ara komşunu ağacınınüzerinde gördüm kaçtı gitti.inan bir hafta ağladım.sonra sürüler halinde ürettik ama onun yerini hiçbir şey tutmadı.birinide arabanın içinde unutmuşuz ölmüş kalmış artık kuş muş istemiyorum evde.hayvanlardan yana canım çok yandı.torun istiyor ama ben almıyorum.çok güzel bir yazıydı kutlarım.arkadaşım.biber gazlı kadını yine görüyormusun.selamlar
sareyaprak
Onu kaybettikten sonra kuş almak istedim ama hiç bir kuşu çapkının yerine koyamadım..valla artık karınca bile beslemem..Şimdi sokakdaki sokak köpekleri var..onlarla iyi anlaşıyoruz..Değerli yorumun için çok teşekkürler..sevgiler saygılar..
sareyaprak
Benimde Çapkın isminde bir köpeğim vardı ve kaçmıştı. Bende onun dönmesini çok beklemiştim, oğlunuz gibi. Ama dönmedi, üzülmüştüm. Daha sonrada hiç hayvan beslemedim.
Yazınızda kendimden bir şeyler bulabildim. Ancak öykü değil de anı demek daha doğru, sanırım.
sareyaprak
Benim ailemin de hayvanlarla ilgili güzel ve sonu hüzünle biten anılarımız oldu...
İnsanlar duygusal olursa ve içinde hayvan sevgisi varsa böyle hüzünlü bitişlere de hazır olmalıdırlar.
Bir defasında eve uğur böceği girmişti... Oğlum daha küçüktü (4-5 yaşlarında)
Onu eline alıp oynardı. Hiç incitmezdi. Elinde yürürken, zaman zaman da kanatlanır uçardı.
Çok mutlu olurdu oğlum...
Ama o böceğimiz bir defasında uçunca sobanın üzerine konmaya kalkmıştı...
Oğlum çok ağladı...
Annesi, "sana başka uğur böceği buluruz oğlum" şeklinde tesellisine karşılık küçücük oğlumun cevabı bizi çok şaşırtmıştı; Onun zekası ve merhametiyle onur duymuştuk...
"Evet ama" demişti, "O öldü, yazık değil mi ona!"
Kutluyorum güzel yazınız için...
Kadir Tozlu
sareyaprak
Minicik bir muhabbet kuşu dememeli insan,Muhabbeti ile kocaman iki yüreğe dost olmayı başarmış hatta ailenin bireyi olmuş..Bazen ailelerin bireylerini hiç akla mantığa gelmeyecek kadar uzak olan dışarıdan biri koparıveriyor...
Kuş alerjisine inanmıyorum inanmadığım gibi acıyorum...İnsanın milyontane kuş dışarda gezinmesine alerjik nöbetleri tutmaz... amma, zaman içinde başkalaşmaya terk ettikleri kendileri sonunun nelere mal olabileceğini tahmin edemeyecekleri saçma huylar sahibi olurlar ki,yavrunuzun yavrusu olmuş minicik ÇAPKIN saçma bir kabullenilmişlik olan ALERJİM var-a harcanmış..Huzur dilerim...Tebrik ederim..
sareyaprak
Başlıkta Çağkın yazısısını görünce çok farklı bir hikaye beklemiştim. Hatta güleceğimi sanmıştım ama şu anda neredeyse ağlayacağım.
Çapkına çok üzüldüm. İnşallah bir daha benzeri bir olay yaşamazsınız...Sizi oldukça etkilemiş...Tam on iki yıl sonra bile unutamadığınıza göre...
Bir canlıya çok bağlanmamak gerekiyor demek ki....
Yazı çok duyguluydu...Çok çok beğendim.
Selam ve sevgilerimle.
sareyaprak
efendim insan alışınca ayrılmak çok zor oluyor ben evde canlı hayvan beslenmesine karşıyım neden diyeceksiniz onlara greği gibi bakılmazsa vebal altında kalırım diye hem kuşları kafes içinde gördüğüm zaman sıkılıyorum çünkü kuşbence özgürlüğü sembolize eder kuş özgür olmalı özgürce uçmalı diye düşünüyorum çapkın size çok güzel alışmış ama ne varki onu hasta etmişsiniz ve nihayete ermiş ne kadar üzücü değilmi öyleyse bırakalım kuşları kendince özgür olsunlar saygılarımla selamlar