Köle

• 27 Temmuz 2012 Cuma 18:08:08

Köle

Bir eylemin şuurlu olarak tercih edilip, yapılması eylemin niteliğinden çok daha önemlidir. Fiil niyete göre anlam kazanır!

Gül bahçesindeki kızıl gülün gösterdiği bir mana var elbet, daha önemlisi o manayı anlamak. O gül sevgiliye verildiğinde, irade ile manasına mana katılır.

İnsanı gerçek manada "İnsan" yapan özgür tercihidir! Paket program yükler gibi tüm tercihleri (kutsal veya ideolojik) önceden, bebeklikten belirlenmiş, kodlanmış olan insanların "Özgür insan" olduğunu sanmak yanılgı olur! Kukla veya robot gibi davranan şuursuz bir varlıktan farkı yoktur bu varlıkların!

Kölelere, efendilerine itaati öneren kutsal söylemleri duymuşsunuzdur. Kutsal kitaplarda onlarcası halen yürürlüktedir! Köle ve cariyelerin nasıl verimli, adaletli kullanılacağına dair geniş açıklamalar literatürde mevcuttur...

Köleliğin toplumda meşru kabul edilmesinden daha dehşetlisi bireyin kendini köle olarak kabul etmesidir! Köle olduğuna inandırılmış olanlar, egemenlerin veya kutsal kişilerin kendilerine sunduğu sınırlı yaşam alanında emre itaatin dayanılmaz hafifliğini yaşarlar! Böylece kendi bireysel hayatının yükünü güya efendilerine atarlar; ilerde, ahirde kendine vaat edilen nimetleri de buradaki mahrumiyet ve şuursuz itaat ile kazanacağını sanırlar!

Efendilerinin itaat edene vereceği ödül, asilere vereceği ceza; itaat eden köleler için büyük bir lütuftur! Efendiler işi o kadar ileri taşımışlar ki ceza ve mükafatı ileriye, ahrete öteleyerek burada bu yükten kurtulmuşlardır! Hatta şimdilerde daha da pervasız iddialarla meydana çıkanlar var; "Bize itaat edeni Tanrı Cennet’e koyacak, etmeyeni Cehennem’e" benzeri iddialarla tehditler savrulmaktadır. Bu söylemler köleliği kabul etmiş olan alt insan formuna çok etki eder. Korku ve ümit arasında yuvarlanıp giderler...

İnsanlar köleliğe daha doğuştan çeşitli gelenek ve ritüellerle alıştırılır. Genlerle dahi aktarılır bu kölelik meyili. Literatürde "Kölenin evladı da köledir" düsturu vardır. Öyle ki itaatsizliği kutsal değerlere saygısızlık olarak algılayanlar vardır! Tercihlerinde özgür olmak isteyenleri bu kişiler "Kafir" olmakla suçlayabilir! Köle olarak itaat etmenin huzurunu yaşadıkları için özgürlüğün ne olduğunu dahi bilmezler, özgürlüğü deneyimlemek bile onlara korku verir! Onlar efendilerin aldıkları kararlara kusursuz uyduklarında en yüksekte hissederler kendilerini...

Son tahlilde; herkesin kendi benliğine sahip çıkması gerekir. Benliğini başkasının emrine verenler, kendi insanlık potansiyelini başkasına kaptırdığının farkına varmalıdır.İnsan gerçek manada kişiliğini özgür tercih ile açığa çıkarabilir! Paket program gibi ona verilen tercih listesi, listeyi verene yarar! Kökü İsa’yı çarmıha germek için çabalayanlara dayanan yaklaşık iki bin yıllık planlara dikkat! Köle zihniyeti insanın potansiyelini sınırlar ve güdükleştirir; Allah’ın esmasını sınırsız olarak yansıtma hakikati, halifelik dahi köle zihniyetinden kurtulmadıkça güme gider!

Selametle,

Ahmet Bektaş