- 632 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Sevgili Şöhret
Sevgili Şöhret; bu sana ilk mektubum.Biliyorum yıllardır gözlerinin posta kutularında olduğunu,postacıları gözetlediğini, çok bekledin biliyorum.Sen de biliyordun aslında benim de heran seni gözetlediğimi.Sana sık sık,başka başka kişiler,olaylarla mesajlar gönderdim aslında,bazen farkettin,aldın mesajı, bazende hiç anlamadın aptal aptal bakındın neler oluyor diye.Sorduğun her soruyu bendim cevaplayan.Hatta sana o maniyi söyleyende bendim aslında,hani sarı saçlı, yeşil gözlü,küçücük bir kızken, öğle saatlerinde güzellik uykundan uyandığında,mahsuscuktan ağlayarak, nazlı nazlı gözlerini oğuşturarak annecine koşarken, annecinin sevgiyle kollarını açarak sana söylediği, o çok sevdiğin, sevindiğin, hiç unutmadığın mani:
Aman bu gelen kimin kızı,
Yanakları kırmızı,
Gerdanında beni var,
Sandım seher yıldızı!
o sığındığın sıcacık kucak benim kucağımdı,seni sevgiyle saran kollar benim kollarımdı.O sarı,sırma saçlarını okşayarak tarayan bendim,çok sevdiğin yakışıklı,iki numara abin değil,ağladığında boncuk gözyaşlarını silen de bendim,yufka yürekli, maviş gözlü dört numara abin değil.Hani hep aklına gelmeyen kötü şeyler olduğu için,hiç kötü bir şey olmasın, hiç kimse ölmesin diye ,aklına hep kötü şeyler getirmeye çalıştığında,sana oyun oynayan, aldatanda bendim, hiç bir zaman başaramadın kötü şeylerin olmamasını,bütün kötülükleri aklına getiremezdin çünkü sevgili Şöhret! senin tertemiz,küçücük zihnine sığmazdı bu dünyanın bütün kötülükleri.
Şimdi aklıma geldi sevgili şöhret,yaşadığın berbat hayatı, maruz kaldığın inanılmaz kötülükleri düşününce ;yoksa sende hani, beni öyle büyütki Rabbim, cehennemi tek başıma doldurayım,başka hiç kimseye yer kalmasın diyen ulu peygamber gibi,tüm kötülükleri ben yaşıyayımda başkasına kalmasın diyemi uğraştın bu kezde,aklına getirerek önleyemeyince?Ah sevgili şöhret ah!Başkalarına zarar vermeyeyim düşüncesiyle , yanlış kararlar,davranışlarla ve sevgin ve iyiliğinle yola getirebileceğini sandığın kötülere kendini tükettirmeseydin bir ömür boyu, kimbilir neleri başarırdın,daha ne kadar sevgi dolu olup tüm Dünyaya yayardın sevgini,güzelliklerini! Hani o dinlerken çok içlendiğin fadime gelinin türküsündeki gibi,sen kötünün harcı değildin sevgili şöhret! küçüklükten meraklıydın, hazırdın okumaya ,öğrenmeye,iyilik meleği olmaya..Dahası izlediğin Leyla ile Mecnun ve hatta kadın evliya Rabia filmlerinden sonra ne çok yakışmıştın Fatma Giriğin oynadığı baş rollere hayalinde:) börülce çiçeklerinin arasında tek başına düşünürken, Allahı görmeyi dilerken,neden göremezmişizki Allahımızı diye o küçücük kafanı yorarken,asmaların arasında, Mecnun gibi güneşe bakarak Leyla Leyla !diye provalar yaparak inlerken çok tatlıydın.Ne kadarda gönüllüydün Aşk uğruna acılar çekmeye daha o yaşında.Bir Mecnunun eksikti, çok geçmeden ,daha on yaşında bulacaktın zaten onuda.Hemde aynen senin gibi radyoya kulağını dayayıp büyük aşk hikayelerini can kulağıyla dinleyen kumral saçlı,ela gözlü, elma yanaklı dağlı bir çocuk! Tek farkınız ,sen gediz ovasında, bağların arasında küçücük bir bağ evinde,abilerinin çaldığı bağlamaya,kaşıklara türküleriyle eşlik eden,kümes dolusu tavuklara,horozlara masallar anlatan ,yemyeşil kırlarda kuzularını otlatan cıvıl cıvıl, tatlı bir küçük muhacir kızdın ,o ise Bozdağların, o çok isteyip hiç göremediğin ,elma ve kiraz ağaçlarını hayalinde canlandırdığın eşsiz yaylasında, bir koyun sürüsüne çobanlık eden masum, sessiz,hayalleri büyük ,kendisi küçük bir yörük oğlancık.Hiç birbirinizden haberiniz yoktu ama aynı yıldızları seyrediyordunuz geceleri,aynı büyük ask hikayelerini dinliyordunuz radyodan büyük bir hevesle, içler geçirerek,ahlar çekerek daha o yaşınızda.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.