Arakan; Hem Vahşet, Hem Kan.!
Bekir Yalçınkaya
Filistin-Gazze, Patani, Irak, Kırım, Keşmir, Mora, Kerkük, Bosna, Somali-Sudan, Doğu Türkistan, Afganistan, Çeçenistan..
Ne kadar İslâm-istan ülkesi varsa, oralarda zulüm, kan, gözyaşı, vahşet var.. Bu defa işte onlardan bir hâl de nihayet Myanmar’da nüksetti.. Müslüman olanların, Müslüman oluşlarından dolayı çektiklerine hayat verircesine birdenbire ortaya çıkmış gibi gördüğümüz, ama esasında Budist, Yahudi ve Hindu gibi cinslerden bir kıyım, bir soyu kırım, bir dinî zeil var..
Var.. Fakat sadece İslâm’a düşmanlardan, İslâm’a ve Müslümanlık şeceresine sâdıklara var.. Gayrısına âdeta yok.. Hemen yanıbaşımızdaki Suriye’de de Şii-Sünni çatışmasının temelinde Müslüman olana hazımsızlığın sebebi yatıyor.. Dün Libya’da da, Mısır’da da gördüğümüz manzarada bu benzer misallerin gerçeğe dönüşmüşlüğü var..
Var da bu gibi vahşetlerin hayata bağlandığı tarihin ay ve gününe baktığımızda karşımıza hep Müslüman milletlerin mukaddes günleri çıkıyor. Özellikle nefsin ayı, sabrın vakti, hoşgörünün ve sevip saymanın mertebe kazandığı Ramazan-ı Şerif, sanki takvimleri şerlendirircesine hep de bu menfur takvimin melânet yapraklarına düşüyor..
Bugün.. Dünya Müslümanları’nın kalbine bir ok gibi saplanan, Küfr âlemine de; “Ohh..be. Kırılıp gitsinler!” gibi insanlık dışı bir rahatlama veren ve hattâ sevinç kabukları bağlatan bir vahşet yaşanıyor ki adı Arakan Katliamı. Bugünlerde, gelişkin bir Buda Uygarlığı’nın bulunduğu Myanmar ülkesinin Arakan Bölgesi’nde önce Budistler’in, ardından da sanki takviye kuvvetleriymişcesine Hindular’ın Müslümanlar’a karşı yürüttüğü bu katliam, insanlığın kanını donduracak seviyeye ulaşmıştır. Buna rağmen Müslümanlar’ın dışında kalan bedhah âlem ne yazık ki; yarın kendisine de musallat olabilecek emsali verecek bu katliam için, ne duyacak kulağına o çığlıklardan bir çığlık, ne acıyacak kalbine o feryadlardan bir feryad, ne gözüne o binlercesinin yan yana yatırıldığı manzaranın dehşetinden bir dehşet manzarası düşüremiyor. Eli kanlı ve vicdanı kara halkların ne elleri kıpırdıyor, ne kulakları işitiyor, ne de vicdanları sızlıyor..
İşti, tarihlerinden biliyoruz ki İmparatorluk’ları Roma’nın Pompei Şehri’nde başlattıkları Gladyatör dövüşleriyle azgınlık ve şiddet kazanan, dahası biçare insanları arslanların önüne atarak parçalattıran, onlar parçalanırken kendileri en büyük vahşi hazzı duyanlar olarak yer edinen ecdadlardan evlâdlarına inhisar eden bu vahşetler, bu katliamlar karşısında beklenecek pek fazla bir merhamet ve imdat yok ama, hiç olmazsa İslâm Âlemi’ne insaflı davranış ve çığlığa çığlık sesiyle, imdada imdad düşüyor.
Her milletin içinde, hissiyatı memata ermiş ve nefsen kendi refahı için çırpınanlar olsa da Müslümanlığın kardeşlik şiarıyla hareket edilmesi ve dünyayı harekete geçirecek sinyallerin verilmesi, işte bu nefs ayının kana ve kine boyayan manzarasını yoketmeye varacak bir çırpınışı sağlayabilir..
Myanmar; bugün, kadın ve kızlarına tecavüz edilen, köylerinin cereyanı kesilen, haberleşmeyi sağlayacak âlet ve edavatının çalışmasına engel olunan, sakallı insanlarına dahi tahammül gösterilmeyerek sakalları kesildikten sonra öldürülen, câmileri, evleri ve huzur mekânları yakılıp yıkıldığı için insanları ya göç yollarına düşen, ya da Bangladeş Kampları’na sığınan Rohingya Müslümanları’nın vatanı olmaktan çıkmış vahim bir durum arzediyor..
Bundan dolayıdır ki TC’nin Başbakanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan, milli hassasiyeti yüksek milletimizden ziyade, Batılı halklara ve onların Muhafız Kıt’ası BM’ye şu çağrıda bulunuyor; “Bugün, Arakan Bölgesi’nde insanlar ve insanlık katlediliyor. BM’yi burada göreve davet ediyoruz. Burada bir avuç Müslüman ne yazık ki oradaki ağırlıklı yönetim tarafından şu anda katlediliyor, yakılıyor. Bunu seslendirmekten daha doğal ne olabilir. Bu bizim insani görevimiz.”
Bu elbette hepimizin; bütün dünya insanlığının bir insani görevidir, lâkin meselenin aslına bakacak olursak, Müslüman halkların ‘bir avuç’ olmasını arzulayan bu şerli idareciler, ne yazık ki Müslüman ötesi insanlık ayağa kalkıncaya kadar, Filistin ve Bosna misali, hattâ aynen Suriye emsalinde olduğu gibi iş işten geçtikten sonra Myanmar’da da ancak enkaz kaldırmaya davranacaklardır.
İşte bundan dolayıdır ki yine en büyük yük Müslümanlar’a, daha ziyade de Müslüman milletlerin Osmanlı Devleti gibi kabule başladıkları Türkiye’ye düşmektedir. Halk olarak gösterilen tepkinin daha tesirli olması için birlik ve beraberlikle başlatılan sanal (!) Halk Hareketi sonuna kadar sürdürülmelidir. Bu vahşetle, bu kan döküşüyle müteessir vaziyete düşen Mübarek Ramazan-ı Şerif ayını müteessirlikten, Arakan halklarını da zulüm ve kıyımdan kurtaracak bir kıyama durmalıyız.
Allah-ü Tealâ inşallah yaptığımız dualara karşılık, çektikleri işkencelere binaen Tevhid bayrağını ellerinde tutan bu Müslüman Arakanlılar’a imdadını, felâh ve salâhını gönderecektir.
YORUMLAR
ARAKAN KAN GÖLÜ
Devir şimdi yirminci yüzyıl güya
Turistik gezi düzenlenir aya
Kimi gökte uçar, kimisi yaya…
__İnananlar kardeş derken kitabım
__Arakan kan gölü, bense bitabım.
Hani! Kenetlenecekti kardeşler;
Allah deyip sönecekti ateşler?
Suskunsunuz diye doğmaz güneşler
__İnananlar kardeş derken kitabım
__Arakan kan gölü, bense bitabım.
Cesaret ister Arakan’da doğmak
Suçları yalnızca Müslüman olmak
Yakışır mı zulme kayıtsız kalmak?
__İnananlar kardeş derken kitabım
__Arakan kan gölü, bense bitabım.
Birleşmiş Milletler seyrede dursun
İstediği; “zalim, daha da vursun”
Gönlü olursa “kınama” buyursun!
__İnananlar kardeş derken kitabım
__Arakan kan gölü, bense bitabım.
Hür dünya duymaz, sağır kulakları
Müslüman için değil insan hakları!
Allah sevmez zulme susan korkakları
__İnananlar kardeş derken kitabım
__Arakan kan gölü, bense bitabım.
Üç, beş değil yüzbinleri buldu bak
Cihat için dalgalanmalı bayrak
Kasırgalar gibi es, sel olup ak
__İnananlar kardeş derken kitabım
__Arakan kan gölü, bense bitabım.
HALİL MANUŞ
Bu acı bu felaket atık duyulmalı iş yapıyormuş gibi liderlerin paslaşması tüm insanlığa ayıp oluyor... Bu insanlık dıramları yaşandıkça liderler okakalı sözler gönedriyor, muhataplar saldırıyor... Bu cehaletler durdurulsun bir sürü dünya örgütlari var hepside müslüman kıyma makinesi... Analmlı yazını yürektem kutlarım selamlar saygılar...