ASİMİLASYON
Sevgili arkadaşlar ben sürgün dönemlerinde topraklarından sürgün edilen kürt kökenli bir ailenin torunuyum.
Ege bölgesinin bir ilçesinde doğdum liseye kadar orada okudum. Bir Türkten daha çok Türk milliyetciliğini savunuyordum.Kürtlüğü sadece beni bir büyüğümüz biriyle tanıştırırken kürt.....ın torunu veya oğlu demesinden ibaret biliyordum. Ninem ölüp Dedem bizle yaşamaya başlayıncaya kadar.
Bir insan hergün aynı şeyleri aynı heyecanla anlatırmı. Dedem türkçe bize anlatırdı. Daha sonrada kürtçe bir uzun havası vardı. Hergün bıkmadan söylerdi. O konuya başlamadan biz konunun sonunu bilirdik.Kendisinede kızardık sen bölücülük yapıyorsun diyerekten.
Dedemin sürgün zamanında yaşadıklarını size kısaca anlatayım.
Dedemler o dönemin komutanı Cemal Madaloğluna aht ettik yani söz verdik diye kendileri teslim olmuşlardır. Devlet her kardeşi ayrı il,ilçe veya kasaba olmak üzere ayrı bölgelere göndermiştir. Hatırladığıma göre kendi memleketlerine gitme yasağı oniki sene kadar sürmüştür.Dedemi ege bölgesinin bir köyüne göndermişlerdir.Şunu belirtmek isterim ninemi köye dedemi cezaevine göndermişlerdir. Ninem yerleştikten kısa bir süre sonra felç olmuştur.Bu nedenle ne yürüyebilmektedir nede konuşabilmektedir. Babamlara o köyün halkı bakmıştır. Bakmıştır derken Babamın altı kardeşi yoksulluktan vefat etmiştir. Dedemin hayatındaki onbeş,onaltı sene cezaevi ve askerlik arasında geçmiştir. Köydeki tek kürt ailesi ninemler olup ninemin felçli olmasından dolayı Babamlar tabiki bizde ana dilimizi konuşmayı bilmemekteyiz.Bu anlattıklarım Dedemin yaşadıklarından ufak bir alıntıydı.
Bize Dedem her zaman dikkatli olmamızı söyleyerek bizi evden çıkartırdı bizde yaşlılığına verirdik.O gün gelinceye kadar. Babam kardeşimle okula haber gönderdi polisin beni ifade için aradığını bu nedenle işyerinde olduklarını, işyerine girdiğimde neden suçlandığımı sordum. Nevruzda ateş yakmışım ve kürtlerin simgesi olan kırmızı,sarı,yeşil renklerinden ibare olan bayrağı dörtyolun kavşağına asmışım. İnanın o dönem liseye gidiyordum. Nevruzun ne olduğunu kırmızı sarı yeşilin birleşince ne kadar tehlikeli olduğunu bilmiyordum.İfademi verdim daha sonra eve geldim.Eve geldim evde herkez tedirgin.Tedirgin olmalarının sebebi Babamın gençliğinde köyden ayrılıp borç harç esnaflık yaptığı yer küçük bir ilçeydi.Bu konu çabuk duyuldu Babam herkezi yapmadığıma ikna etmeye çalışıyor.Ben ise Dedemin dediği gibi artık daha dikkatli yürüyordum. Okuduğum lisede artık ismim çıkmıştı ve olan oldu otuz kişilik bir gurup tarafından çok kötü dövülmüştüm.Bir anda yıllardır beraber yaşadığım toplumdan dışlanmıştım.Dedem o gün yanına gittiğmde benim o durumumu görünce anladınmı beni dedi. Ben Dedemin gözünden ilk defa o gün yaş döküldüğünü gördüm.Bu olaylar asimile edilen benim kendi kimliğime kavuşmamı sağladı.Zorunlu olarak yaşadığım o ilçedende başka bir ile yerleşmek zorunda kaldım.
Kürtler bu ülkeyi bölmek değil daha çok bölmemek için çalışan insanlardır.Yalnız artık yapılanlar zorumuza gidiyor. Selahattin demirtaşa,Osman baydemire sıkılan su ben ve halkıma sıkılmış demektir. Aysel tuğluğun bacağındaki yaranın verdiği acıyı bizde onun kadar hissetmişizdir. Kürtler bölünmeyi istemediği gibi hiçbir zamanda ikinci sınıf vatandaş olmayı kabullenmez.Barışın geldiği iki kardeş halkın eşit şekilde yaşadığı güçlü Türkiye dileklerimle yazıma burada son buluyorum.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.