Hasret Mektubu 2
Oturdum masanın bir kenarına daldım uzaklara kulağım aşk şarkılarında gözlerim yollarda nasıl da bekliyor bir bilsen. Hani küçük bir çocuğun bekleyişi gibi masum içten riya yok çıkar yok, öylesine.
Susamışım sana, susamışım dudaklarına, susamışım ellerine, susamışım canım deyip sarılışına, susamışım hasret kokan tenine. Kaç yıl oldu gün demiyorum ay demiyorum yıl oldu gözümün nuru canımın içi .
O kadar boşluktaym ki bunu nsaıl anlatacğımı bunu nasıl atlatacağımı halen çözmüş değilim. Özledim be birtanem sadece özledim, aldım kalemi elime seni sana yazıyorum sana ait olan sana duyduğum hasretimi dile getirmeye çalışıyorum. Burada olsaydın ahhh şimdi ne vardı ayrılık olmasaydı ne vardı araya bu kadar uzun yollar girmeseydi ne vardı ki sen bu kadar uzakta kalmasaydın.
Ne zaman içim daralsa muzip gülüşün aklıma gelir ne zaman sana içten kızsam tatlı bakışın gelir, ne zaman arkamı dönmeye çalışmaya kalkışsam senin o derinden sesin gelir.
Hayallerimizi düşünüyorum birlikte kurduğumuz ama bir türlü gerçekleştiremediğimiz hayalleri. Olsun ben umudumu yitirmedim bakışına hayran kaldığım sevdiğim, bilirsin umutsuz yaşanmaz, gün gelecek onlarda gerçekleşecek.
Elimde bana verdiğin hacı yatmaz duruyor onunla oynuyorum beğenerek almıştık biri senin biri benim. Benim ki halen duruyor masamın üstünde bir tanem, elime aldım seni hatırlattı bana, sanki seni bana hatırlatmayan başka nesneler yok mu ?
İçim daraldı ahhh bir ağlayabilseydim rahatlardım ama olmuyor, sen burada olsaydın senin omuzuna yaslanır hıçkıra hıçkıra ağlardım, sen benim dayanağım, kocaman sevdamsın. Hiç üzülme bendeki bu sevda asla tükenmez bir tanem, delicesine sevdiğim, gözlerime baktığın zaman içindeki fırtınaları gören adamım, canım can yoldaşım.
Hasret kokan yüreğimi gönderiyorum sana sevgiler canım...