- 472 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Nedeni Yoktu
Bana benzetebilr miyim bu geçtiğim yolları? Bir keresinde hatırlıyorum, benzetebilmiştim. Öyle mükemmel bir uyum vardı ki çevremle aramda, her şeyde benden bir iz buluyordum sanki.
Öyle bir an yakalamak için çırpınıp duruyorum o günden beri. Bu cadde bana böyle yabancı yabancı bakınca bir hoş oluyor içim. Bana gülümsediği o zaman aralığına gidiyorum birden.
Dün bir ara yakalar gibi oldum o duyguyu. Apansız bir ışıkla doldu her yer. Kaynağı neydi, bir daha yakalayabilir miydim, önemi yoktu. Şimdi üzerinden zaman geçip de arkaya baktığımda o anın içindeyken göremediğim ayrıntıları birer birer seçebiliyorum. Sanırım en belirgin duygu beklentisizlikti. Çok uzun bir süre arayıp durduğu bir şeyi bulmaktan umudunu yitirmiş birinin her şeyi kendi haline bıraktığı o boşluk anlarından birini yaşıyordum. Çayımı yudumluyor, kafedekilere öylesine bakışlar fırlatıp öylesine doldurmaya çalışıyordum saniyeleri.
Birden kendimi iyi hissettiğimi fark ettim. Nedeni yoktu ama içimde ve dışımda her şey son derece yolunda görünüyordu o anda. Birkaç dakika öncesinde bana hiçbir şey söylemeyen hayat, şimdi gürül gürül çağlayan bir şelale gibi neşeli gürültülere boğuyordu masamı.
Bu nasıl bir şeydi, hala çözemiyorum. O her şeyi kabulleniş hali içindeyken hayat mükafatlandırmak istemişti beni sanki. Hep ondan bir şeyler isteyip duran o yaygaracı insancıklar gibi canını sıkmadığım için olacak, kendini en güzel giysisiyle göstermişti bana.
Masaları dolduran insanlar, yoldan gelip geçenler, korna sesleri, çocukların bağırışları son derece profesyonel bir yönetmenin bakış açısından gösterilen bir film sahnesi gibi baştan ayağa anlama boğulmuştu.
Evet, ne zamandır ilk kez yönetmeni olmuştum hayatımın. Işığı öyle bir ayarlamıştım ki her şeyin birbiriyle en mükemmel uyumla bağlı olduğu çok güzel bir bütün çıkarmıştım yaşamdan.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.