- 968 Okunma
- 7 Yorum
- 0 Beğeni
İZABELİN ISLAK ŞİİRLERİ
İZABEL’İN ISLAK ŞİİRLERİ….
(BÖLÜM-I) Kalabalığın insanları yuttuğu bir metroda zaman ve hayat yoldan geçen arabalardan bile daha hızlı akıp gidiyordu.Otobüslerin içi ve durakta bekleyen insanların yüzleri, karşı büfeden akşam gazetesi alan kadının yüzü gibi solgundu.
Kadını çekici kılan en belirgin özelliği muhteşem fiziğiydi.Dalgalı sarı saçları, kirazdan daha parlak dudakları, ince beli, muhteşem bacakları onu fazlasıyla dikkat çekici bir kadın olarak göstermeye yetiyordu.
Bazen hem cinslerinin bile dikkat çekici bir çekiciliği vardı.Ama metrodaki insanların bu saatte kafalarını kaldırıp bu güzel kadına bakamayacak kadar yorgundular.
İzabel park yerindeki kendi aracına binmeden az önce girdiği mağazadan kuş yemi almıştı. Yola çıktığında hava giderek kararırken sıcak hala etkisini yitirmemişti.
İzabel şehir hayatını pek sevmediğinden uzun zaman önce metro dışında; küçük bir bahçesi olan, beyaz tek katlı, bir ev satın almıştı. Orada oturmaya karar vermişti. Bu sakin yer, onun dinlene bildiği ve huzurlu hissettiği tek yerdi.
Bu huzuru köklü kılan şeylerse ;bahçesine ektiği güllerle uğraşmak, küçük renkli çiçekleri toprağa ekmek, odasındaki o renkli kanaryayla konuşmasıydı.Son üç yıl önce bu huzurun içine şiir tutkusu girmişti.
Sevgilisinin ihanetine şahit olmuş ayrılmıştı. Bu ayrılık onu şiirle tanıştırmıştı.Bir süre okuduktan sonra kendi de yazmaya karar verdi.Önceleri çizgisiz kağıtlara yazdı. Ta ki sevgi şiirleri isimli bir siteye üye olana kadar.
O zamandan sonra yazdıklarını internetten başkalarıyla paylaşmaya başlamıştı. Aldığı taktirlerin ve beğenilerin haddi hesabı yoktu.Çünkü İzabel diğer işlerde olduğu gibi şiir yazma konusunda fazlasıyla başarılı bir kadındı.Bu onu mutlu ediyordu.
Öyle ki çoğu zaman metroyla evi arasında gidip gelirken yolda yazacağı şiirlere imgeler düşünürdü. Bu imge düşünceleri bile onun yüzünü fazlasıyla gülümsetmeye yetiyordu.
İçindeki sevgi yoğunluğu her yazdığı şiirle, her geçen daha da büyüyordu.
İzabelin kaleme ilk aldığı şiir kitabı “life” isimli kitaptı. Bu şiirin aslında ilk mimarı onu terk eden adam olmuştu. Şiirinin özeti aslında şöyle başlamıştı. İzabel ,aşık olup, deli gibi sevdiği adamdan ayrılmasının ardından bir ay geçmiştir.Hala o sevdiği adamın ihaneti içinde derin kuyular açmıştır..
BÖLÜM -II ( site içinden alınan yazı ve kaynaştırma metinleri)
…..
Unutmamak ve intikam için sevdiği o insanı öldürüp çerçeveletip salonuna asan kadın sonunda intikamını aldığı için sevinçlidir. O yüzden önce sehpadan duran viskisinden bir yudum alıp ağzını çalkalar sonra çantasından çıkardığı silahın şarjöründen bir kurşun çıkarır. Çerçevenin altına adı " CAN" olan bu şiiri yazar.
Sonra adamın ölüsüne tükürüp “seni çok seviyorum” der. Aklına bir şey gelmiştir.Laptopunu kapar yazdığı şiiri diğer şiirlerin yanına göndermek için tıklar....”ŞİİRİNİZ BAŞARIYLA YAYINLANMIŞTIR..”yazısını görür.Sonra yanındaki kağıttaki yazılı isimlerin birinin daha üzerini çizer. Her ölen için bir şiir yazmıştır şaire.
Ertesi gün cadılar bayramıdır.Onun için bir kurbana ve iki şiire daha ihtiyaç duyar.İşte o vakit, arkasına yaslanır, imgelerini düşünmeye başlar....İntikam isimli şiir kitabının tamamlanmasına az kalmıştır.
İntikamını henüz almamıştır.Aslında şair daha açtır bu duygularını doyuramamıştı. Çünkü saati saatine uymaz amazonu oynamaktadır. Yakar bir sigara arkasına yaslanır.Dünkü hışmından sonra yazdığı şiire bakar. Sesli bir şekilde okumaya başlar.Halen bir taslaktır okuduğu şiir.
“der bu gece ruhum güzel özlem
güzel CAN diyeyim canıma
yarın yine alırım canını nasılsa
bir sigara yakar güzel dudaklarım bir de gülümseme”
Bunları okuduktan sonra yumar dudaklarını gözü az önce kül tablasına bıraktığı sigarasına ilişmiştir.Okuduğu şiirin hiddetiyle farkına varmadan dudağını kanatmıştır.
Dudağındaki kan sigarasın bulaşmıştır. Sigaradan bir yudum daha alır.Duman dumana karışırken yanar aşkın koru sigarasında düşer aklına yine şiirleri.Burkulur bir yanı, yangın yeriydi içindekiler.
O an aklına parlak bir plan gelmiştir.Cadılar bayramını beklemek bencillik olur diye düşünür.Arabasına atladığı gibi, kendini atar sokaklara.Metroya ulaştığında bir bara girer.
Kendinden geçmiş dalgın bir durumdadır.Bar taburesine oturmadan ayakta durduğu sırada barmen ona tekilasını getirmiştir.İzabel’in halen kafasında yazacağı yeni şiiri geçmektedir.Mırıldanarak söylenmeye çalışır ince kırmızı dudaklarını oynatarak,
ıslak caddelerinde anılar aranır
küllenmemiş yürek şarkılarında
Yanına sokulan uzun boylu genç, İzabel’in ağzından çıkan sözlerden etkilenir.Genç sohbeti başlatmak için gülümseyerek,içkisini yudumladıktan sonra iki dize söylemek için dudağını aralar,
“ey dilber al bu yürek senindir
vuruldum saçlarının sarısına....” der. İzabel o sırada genci fark eder yüzünü genç adama çevirip gülümser.Halen dudağının kenarında duran kanı diliyle temizleyip,
“ey ömrümün güzel yolu
Tut kozamdan yırt da kurtar bu ruhu
Al senin olsun içimde akan aşk ırmağı...der.
Aslında şaire bu konuda pek bir zorluk çekmemektedir.Ama gece uzun olmuştur ve yorulmuştur.Ağzında ki kan tadı içinde ki ateşi körüklemiş.Doyumsuz ruhunu alev alev sarmıştır.Yeni bir kan kokusu alır yakından.
Zaman çok şeye gebedir.Ve şaire doğan çocuğu beklemektedir.Kadın yaşadığı aşkın kanını bitirince asıl kendisinin şiirini bölen genci gözüne kestirir.Halen kokusu genzini yakmaktadır.
Kan kokusu taze kan diye mırıldanır. İzabel’in içindeki bu konuşmaları genç duyamaz. O sırada gözlerinin kırmızısı barın arkasındaki aynada yansır.Yavaşça sokulur adama cici edalarıyla. Kırmızı dudakları biraz aralanır,
“selam şiir yazar mısın ?”
Erkek garip, mahzun, şaşkın bakarken güzel İzabel’e,
“Evet.” der.
İzabel buna çok sevinmiştir.Şuh bir kahkaha atar birden.Ve tekrar dudaklarını aralar,
“Peki yaz şimdi şu peçeteye de görelim.”
derken içki bardağının altındaki kuru peçeteyi adama uzatır.Barmenden kalem istenir adam birkaç dize yazar.Ona uzatır. İzabel peçetedeki dizeleri okumasıyla adama sokulur dudaklarını erkeğin boynunda buluşturur.
….
Evin kapsının önünde sallanan iki aşık gibi öpüşerek girerken İzabel çok mutludur. Mutluluğu beyninde cirit atıp durmaktadır.Bugün farklı bir fantezi yaşayacaktır.Evin içine girdiklerin de saat sabahın ikisini gösteriyordu.Ve ertesi gün İzabelin mesai endişesi yoktu.
Son viskilerini yudumladıktan sonra adam çoktan viskinin içindeki ilaç sayesinde kısa süreli bir uykuya dalmıştı. İzabel tasarladığı yeni şiiri yazmak için kurşun kalem çıkarır.Şaire elindeki kalemi sivriltir yeni şiirini yazmak için.
Ama öncesinde adamı ayaklarından bağlamıştır. Sonra en güzel aşk şiirlerinden birini daha yazmaya başlar.Ama bu sefer duvara yazmaz. Sivri kalemi genç adamın çıplak bedenine batıra batıra yazar.Her yer kan içindedir.İzabel mırıldanır,
tenimin teriyle emzirdiğim özlemlerim
bir dokunsan kanayacaklardı
göğsümde karanfil kızılı büyüttüğü sevgili
hadi gel kanatma bu yaralarımı....
dişlerini geçirmiş gece
kızıl kan şafağı sabahlar böler uykuları
diye son dizeleri yazdığında.Sivri kalem, adamın atan yüreğine saplanırken durmuştur. Adamın son çığlığı ciğerlerinde asılı kalmıştır.Ağzını kapatmamış olsaydı bir kenti uyandıracak kadar bağıracaktı.
En azından acısını bastırabilecekti. İzabel asılı durup sallanan cesedin altına bir kırmızı leğen getirip bırakır.Halısı zaten kan doludur.İzabelin amacı yeni yazacağı şiirleri kanla yazmaktır.En sevdiği kanaryayı kafesinden çıkarır. Ona şöyle der,
“kafese atılmış bir kuş gibiyim
bir yanımda gurbet bir yanımda yar yangını...”
Kuş gözleriyle güler kadına.Kadın kuşun kafasını ağzına sokar.Koparır kafasını. Sonra narince kuşu sever.Kuşun sol kanadını gövdesinden ayırıp koparır.Kopardığı kanadı leğendeki kana batırır. Kırmızı yazıyla mahzene yeni bir aşk şiiri yazar,sonra çığlık atar,
“kuşları çok seviyorum” derken içini bir hüzün kaplar.Şaire üzülür hem de çok. Çünkü şimdi bir daha öldürecek adam bulmak için yorgun düşecektir.Uyumadan önce duvara yazdığı şiirini mırıldanarak okumaya başlar.
“Ölesiye seviyordum ölesiye yaşıyordum
Ölüm dediğin nedir ki gülüm
Ben senin için adını kanla yazacak kadar sokaklara
Yaşıyorum mutlulukla…
Seni kanlı ellerimle sevmek
Aşkı gül bahçesinde yaşamak gibidir der kadın
BÖLÜM-III
….
Polis iki hafta sonra İzabeli yakalar.Tutuklu yargılanması sürerken hücresinin duvarlarını tırnağını kanatarak şiirler yazar.Polis tarafından yakalanmadan önce “life” isimli şiir kitabını bir matbaa göndermiştir.
Mahkeme sürerken, İzabel tüm gazete manşetlerinde boy boy çıkmaktadır.Matbaa “life” isimli şiir kitabını basıp kitapçılara dağıtmıştır. Halk artık hem gazete hem şiir okumaya başlamıştır.
İzabel hücresinde yatarken kadın gardiyan onun şiir kitabının çok sattığını söylemişti. Bunu duyan İzabel çok sevinmişti.Kitap evi sahibi onu hücresinde ziyaret etmişti.Kitabın sekiz dile çevrildiğini ve “life” in dünyada yılın en çok satanların başında olduğunu söylemişti.
O günden sonra hücresinde kelebek gibi uçup durdu.Ve bir an önce hapishaneden kurtulup okurlarına yeni eserler yazmalıyım diye planlar kurdu.Okurlarına yeni eser sunma hırsı olmasaydı kendine avukat tutmayacaktı.Ama tuttu.
Başarılı bir avukatı dolgun bir ücretle tutmuştu. Altı ay sonra akli dengesizlik raporu ve terapi sonrası hücresinden kurtuldu.Sırf şiir yazma tutkusundan dolayı deli taklidi yapmıştır. Şu an uzak bir ülkede yeni şiir kitabının ismini düşünmeye başlamıştır. İlk kurbanıyla ilk şiirini yazarken adına “deat” koymaya karar vermişti.
:-) klavye yormak üzereydi son kısımları hızlı sardım.
Bu kurgu tamamen tesadüf sonucu bu site üzerinde bir şiire yorum yaparken çıkmıştır.
Kimse hedef alınmamıştır.Ve buna katkısı olan şaire ye teşekkürlerimle....
www.edebiyatdefteri.com/siir/632533/can.html
YORUMLAR
Sevgili kardeşim, harukilade başlayan bir öyküydü, fakat İzabel hakkında geriye dönük anımsamalarından itibaren olan bölümlerin biraz hızlı yazıldığı anlaşılıyor. Geniş zaman kipiyle dili geçmiş zaman kipi birbirine girmiş ve öykü öykü olmaktan çıkmış, başka birşey olmuş...selamlar, saygılar
DİLEK YILDIZI
Zaman olayında bocaladım.Çok zorlandım.Sebebine gelince bu zorluğun;
dün bir şiire yorum yazarken gelişti kurgu.Oradaki yorumlarıda fazla değiştirmek istemedim.Ordaki yorum nasılsa öyle yazdım.Orjinal kalsın istedim.Bu benim için farklı bir deneme oldu bir nevi.
Şimdi sana daha iyi göstermek için yazıyı bölümlere ayırdım. Bir daha bakarsan siteden aldığım yerleri daha rahat görürsün. Yoksa direk başladığı gibi sürdürebilirdim...Her zaman ki gibi teşlaşla yazdım ayrıca....
Onur duydum yorumunla....
İlk başları güzeldi, kendime benzettim, şiire tutkusu, yolda gelip giderken bile gördüğü şeylerden etkilenerek imge bulmaya çalışması...
Ama sonları içimi fena etti, hele o kanlı kısımları :'(
Kan tutar beni,
en çok kırmızıyı severim ama en çok kırmızı kan bayıltır beni....
Genel olarak baktığımda; çok zekice buldum, yani cinayetler olsa da, plan, program, ileyip güzeldi... Ama içimi fena yaptı işte, yarısında da kesemedim, merak ettiğim için... Nasıl bir kurgu, nasıl etkilendiniz bu kadar bilmiyorum ama aynı gerçek gibiydi, ben çok etkilendim...
Neyse ki, sonu güzel sayılır, kurbansız şiir yazsın o şaire, katil olmadan yazsın, kimse öldürülmeyi hak etmiyor :( biliyorum bu sadece kurgu ama etkilendim işte...
Şiire aşık olsun sadece,
hatta gerekirse şiirleri katletsin,
ya da hayalinde öldürsün, onlrı taşısın şiirlerine,
Tek ve son sözüm;
Mükemmeldi !....
Saygı ve Sevgilerimle,
Ufku geniş yüreğinize minnet...
DİLEK YILDIZI
Sonrası bu siteye bir şiire yorum yaparak kendiliğinden çıkan konuşmalar.Bende topladım harmanladım :-))
Ceza evi kısmını ayrıca yazdım :-) sonuçta değişik bir çalışma olsun istedim.:-)
Gelişme bölümü kaynaştırmak biraz zaman aldı.Tam olarak istediğim kadar başarılı olamadım.:-(
Sen söylemeseydin ben söyleyecektim sana. Sen duygusal tarz yazılar seversin.Çünkü senin öykülerin hep öyle. Birer duygu yüklü hazine senin öykülerin.Onun için öykülerini okumaya bayılıyorum.
Asıl ufku geniş yürek sizin yüreğinizdir.
Bu kadar güzel yorum yazmanız ve okumanızdan daha öte ne olabilir ki !
Çok teşekkür ederim....
Sonsuz sevgi ve saygılarımla....
Kıpkırmızı
O yüzden değişik şeyler yazmalı bazen de...
Ben gerçekten çok başarılı buldum...
Teşekkür ederim,
Ama bir daha kanlı yazmayın ne olur? Kan tutar benii,
Duygusalım evet benimkisi aşırı, bu dünya da yaşamıyorum ben :)))
DİLEK YILDIZI
Duygusallığınız konusuna gelince,duygusallık bu dünyanın en güzel parçası olduğumuzun en büyük göstergesi bence.
Ve siz duyguları yazıya aktarmayı çok ama çok iyi başarabiliyorsunuz.Yine kendi adıma söylemem gerekirse bu yüzden sizin yazılarınızı okuduğumda bende iz bırakıyor. Okuyucuda iz bırak yazıda bence başarılı bir yazıdır.
Ve sizin yazı stiliniz içsel bir roman yada aşk romanları yazmaya fazlasıyla yatkın.
Kanlı yazma konusunda şu an için söz veremeyeceğim.Çükü yazılarımı tam olarak yazamıyorum.Yazılarımı oturtmayı başarana kadar karışık yazacağım. Yoksa bakmayın duygusal tarz yazmak benimde hoşuma gidiyor. Ama kendimi zorlamalıyım :-)
Kıpkırmızı
Bana şu şiirim hatırlattı "Pirâye Öldü'den"
"Bir jilet kesiği kadar ölüm... Biraz kırmızı, biraz uyuşukluk...
İşte bu kadar hepsi...
Sonsuz huzur...
Sen yine de siyahlarımı çıkartıp beyazları giydir...
Hayallerimin beyazını.
Siyah'ı hiç düşlememiştim. Hiç siyah görmemiş gibi..."
Kan tutsa da ben de yazmıştım işte, kanlı canlı...
Siz bana bakmayın yazın elbette, aslında dediğim gibi çok güzel, çok gerçekçi, ben de çok etkilenip, aşırı hissettiğim için dokunuyor. Baş dönmesi falan..
Dediğiniz gibi inşaallah yazabilirim ilerde öyle bir şey, hele biraz daha pişeyim dee :)) İstiyorum...
DİLEK YILDIZI
Biraz aceleye geldi.Tam İstediğim gibi yazamadım. Aradaki gelişme bölümünü(siteye yorumsal yazılan bölümleri) giriş ve sonuç kısmına bağlamak biraz uğraştırdı. Birde anlatmda (-miş, -di- r) zaman ve anlatıcı arasında fazla uğraşamadım.Git gel yaşadım.Ama olsun yinede değişiklik oldu.
Aslında bu senin tarzlara yakın çalışma olduğu için yayınlamadan önce fikrini almak istedim ama geri vaz geçtim :-(
ilgin için teşekkürler...
ha unutmadan chao söyle tutkala devam güzel olur bence :-)
lacivertiğnedenlik
.
DİLEK YILDIZI
Chao kalemi güçlü biri biliyorum.Ençokta şiirlerinden...
DİLEK YILDIZI
DİLEK YILDIZI
Aslında istediğim gibi olmadı :-) İlk bölümü sakince yazıp normal duygusal bir kadın karekteri çizecektim.
Ortalara doğru kadının ayrılması ve içine düştüğü boşlukta yaptıklarını anlatacaktım.İlk kendisini terk eden adamı öldürürür.Ve aşkın içinde girdiği deprosyaonları anlatacaktım.İlaç falan kullanmaya başlıyor.Sonra şiir yazmaya başlıyor. :-))
Ardından bir süre sonra bir başkası(genç adam) ona aşık oluyor...falan filan işte...son noktada dengeyi yitiriyor şiirleri kanla yazıyor.ya kendi kanı ha başkasının. :-)))
gelişme bölümü kısmı tesadüf sitedeki bir şiir okurken yorumlamalar ile baktım böyle bir şey çıktı. Giriş ve sonuç kısmında kaynak yapmam zorda olsa işte böyle bişey çıktı :-)))) istediğim gibi başarılı olamasamda olsun :-)
gülmenize sevindim :-)
eeee gülller ne yapar güler :-)))
size "istasyon" yazı sözüm var aklımda :-)
ilgi ve güzel yorum için çok teşekkür ederim.....
:)))İzabelin selami var..Beğendim dedi kendileri:))) Yeni şiir kitabına sizi de almak istiyormuş:)))
DİLEK YILDIZI
Yok yok sakın beni kitabına almasın.hem ben onun ilk kitabını daha bitirmedim.Öyle olursa ikinci kitabını bir kişi eksik alır ben eksilirsem :-)
Sen İzabele söyle adamın kanında bol nikotin var.Şiir yazılmaz de bu adamın kanıyla. de.
tekrar teşekkürler yazıya olan katkın ve yorumun için....
DİLEK YILDIZI
NE ZAMAN GELDİN ?
GELDİĞİNİ HİÇ FARK ETMEDİM.
GİTTİĞİNİ UNUTTUM BİR ARA
SONRADA ÇOK AMA ÇOK MERAK ETTİM SENİ..NEŞE ANNE HATIRLATTI GİTTİĞİNİ... SENİ ÇOK ÖZLEDİ BU OĞLUN BİLESİN....
İŞTE BU PEMBEDE BENİM HEM SEVİNCİMİN BELİRTİSİ OLSUN
HEM SENİN BU GELİŞİN İÇİN....
HOŞ GELDİN....
EN DERİN SAYGILARIMI SUNARKEN...ELLERİNDEN ÖPÜYORUM....
HOŞ GELDİN
AYSE 09
saygı ve dualar benden