- 787 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
ölür müsün, öldürür müsün :)))
gülmek anlık bir eylemdir.artık hayatı da anlık yaşadığımıza göre, bunun zor olmamaması gerekir. ama; günümüzde onca sahteliğin arasına gerçek bir gülücük atmak zor bir iş.buna rağmen gülmek için hiçbir fırsatı kaçırmamak ise gerçekten bilgece bir davranış olurdu.o yüzden sanırım, internetteki en popüler siteler hep komedi unsurları içeren veriler üzerine yayımlar yapıyor.hatta bazı espri yeteneği gelişmiş arkadaşlar bunları öyle bir ustalıkla kullanıyor ki gerçekten takdire şayan;anlatacağım olay da böyle bir arkadaş üzerine...
şimdilerde bir moda başladı; sosyal paylaşım sitelerinde çeşitli işlemci yeteneği olan üst model telefonların bir özelliği var: bulunduğun yeri belirtiyo.hinlikleriyle meşhur bürokratik sistemin bir parçası ama, bir o kadar da bulunduğu ortama eleştirel ve mizahi açıdan bakabilen arkadaş, akşamın belirli bir saatinde yerini ,ankara nın anlı şanlı ve gerçekten önemli tarihi değerlerinden de biri olan "kocatape camiii nde teravih"te olduğunu belirtmiş.tabi buna inanmakta zorluk çeken arkadaşı derhal telefonla arayarak sahiden orda olup olmadığını sordu o ise arkadaşını hiç yanıltmayarak camii fikriyle taban tabana zıt bir yerde olduğunu söyleyince, ortalıkta bir kahkaha patlayıverdi.benim de aklıma bir fıkra geldi, demek ki; ortalıkta böyle bir baskı vardı ve arkadaş bulunduğu yerde olduğunu belirtmenin başını belaya sokacağını düşünüp, camiide teravihte olduğunu yazmıştı.(mahalle baskısı türünden bir durum ama ankara da yaşıyorsan durum biraz daha ciddi bir hal alıyor.yoksa hepimiz müslümanız çok şükür de bunu kimsenin gözüne sokmaya gerek duymuyoruz o kadar )bir gün cuma namazına gitmemenin suç sayıldığı günlerden birinde bir kul padişahın karşısına getirilir.cezası belli: ölüm.fakat padişah ölmeden önce her mahkumuna yaptığı gibi, ona da son üç isteğini sorar ve kendisi muhakkak yerine getiren sözüne sadık bir padişahtır.adam ilk olarak padişaha, vezirin karısıyla birlikte olmak istediğini söyler, vezir kızarır, bozarır, sinirden deliye döner ama çaresiz yerine getirilecektir; ferman böyledir.neyse iş biter adam gelir rahat bir tavır içerisinde bu sefer padişahın karısıyla birlikte olmak istediğini söyler, padişah hiddetlenir, kudurur, çıldırır ama çaresizdir çünkü kendisi böyle uygun görmüştür, yerine getirilecektir bu dilek de.neyse, adam yüzünde daha bir rahatlamış memnun ve alaycı ifadeyle gelir; artık herkes "bitse de kurtulsak şu pis heriften" der gibi onun suratına bakarken ,adam bir padişahı alıcı gözüyle süzerek, bir veziri bıyık burkarak izleyince vezir dayanamanış "hünkarım ben sanki bu adamı cuma namazında görmüştüm "diye fırlayınca padişah hemen atılır söze :deli misin sen, ben de hatırlıyorum ,bu kul bizzat benim yanımda namaz kılmıştır... :)))