- 653 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
ahh be rüstem emmi'm beni bırakıpta ....
Adını sormadığım kimseler kalmayacak, bulmak için yalvarırken.
Meyhaneciler bıkacak benden, kadehlerin tahta masada bıraktığı ıslak çemberlerde seni ararken,
"Elbet bir gün diye" haykıracağım sokaklarda.
Mutlu olacam diye bilmem kaç yıldır avutsa da felek,
Unutamayacağım bir türlü, kadehimdeki buz dağının üstünün mutluluk,
altının keder, yokluğunun hepsinden beter olduğunu.....
Ne ağacın yeşili nede denizin laciverdi umurumda olacak gözümde hep gözleri tüterken
Çaldığım her kapı açılsada ardına kadar,sefalar getirdin diyemeyecek onun gibi…
Hiçbir zaman bilemeyeceğim, bunun böyle yarım kalıp kalmayacağını,
Son çeyreğime gelmişken yıllar, maziden geri kalan unutulmuşluğumu hatırlayacağım.
Belkide ikimizinde saçları ak, belkide kıyı ege’min denizinin bir kenarında, kimbilir.....
Gelipte kulağıma; elbet bir gün demiştik ya diye fısıldamasını bekleyeceğim,
Olmayacak, gelmeyecek demeyecek ..!!!!
Özleyeceğim ona bakıpta, kederi unuttuğum günleri.
Özleyeceğim kıyı egem’e geldiği zaman yıldızları kıskandırdığı demleri.
Özleyeceğim sevmiyorum seni deyişini, sözlerimi geri isteyişini.
Tahta masa tahta sandalyeli yerimizde bekle deyişini Özleyeceğim...
Özleyeceğim de, giden gelmiyor ki artık köylü’den, canını kurtaran kaptan,
Beni, kor ateş, biraz kül, biraz duman bırakarak gitti,
Kafdağının ötesindeki ayrılık şehrine....
Ama biliyorum ki, unutulmayacak kesip attığı tırnak bile
Gökyüzünde kah yıldız olup kayacak kah gökkuşağı, ilham perilerini yollayacak yine bana...
Ben ise hep bekleyeceğim ..!!!!
Bir canım ile gitmek için bir çağrısına.....
...................
kıyı ege köylüsü........