BİR DÖRTLÜK, BİR YORUM!

• 22 Temmuz 2012 Pazar 18:24:03

“Bir kez gönül yıktın ise
Bu kıldığın namaz değil
Yetmiş iki millet dahi
Elin yüzün yumaz değil”
YUNUS EMRE

Gönül, “Nazargâh-ı İlahi” dir! Tüm zamandan ve mekandan münezzeh olan Cenab-ı Hak, hiçbir mekana sığmıyor; ama mü’min kullarının gönlüne sığıyor!
Gönül yolu, çile yoludur.İlahi sevdaya tutulmuş gönüller, edep denizinde riyazatla arınıp bir ömür boyu şükür seccadesini alın terleriyle yıkadılar! Biliyorlardı ki, kulun secde hali, RABB’ına en yakın olduğu andı!Onların ruhları, iman kazanında pişti; onlar, tevekkel bir ruhla “Emr-i bi’l ma’ruf, nehy-i ani’l münker!” (İyilikle emredin, kötülükten nehyedin!) ilahi hükmü gereğince, TEBLİĞ neferleri oldular: Yunus gibi, Mevlana gibi, Hacı Bektaş gibi, Hoca Ahmet Yesevi nefesli rayihalarla gönüllerimizdeki iman kalelerinin burçları oldular!
Yunus’a göre gönül yıkmak, Allah’a karşı gelmekle eş değerdedir!”Çünkü gönül yıkmak,” Kul Hakkı” na tecavüzdür! Daha açık bir ifade ile söylemek gerekirse, Yunus diyor ki: “Ey müslüman!Gönül evi, Allah evidir.Hem insanları incitip kalbini kıracaksın hem de divana durup namaz kılacaksın! Bu ne hal!Git kırdığın insanla helalleş, sonra divana dur namazını kıl!Yoksa kıldığın namazın Allah katında hükmü yoktur!” Yozlaşan sosyal ilişkilerdeki marazın merkezi işte bu felsefede yatıyor!Eğer bir toplum yetiştirdiği fertlerini insan sevgisini temel alarak yetiştiremiyorsa; o toplumda kin ve nefretin, bencilliğin ve adaletsizliğin önüne geçilemez.
Allah Rasulü (S.A.V): “MERHAMET EDİNİZ Kİ , MERHAMET OLUNASIZ!” buyuruyor.Merhamet, sevgiden beslenir.Sevginin otağı gönüldür.Gönüller yıkmaya değil, gönüller yapmaya gelen Yunus’ları yeniden yetiştirecek Neo-Klasik mürşitleri yetiştirmek zorundayız!
Cenab-ı Hak bizleri, geçmişte alınteri ile iman kaleleri inşa etmiş mürşitlerin feyzinden nasiplenen ve bu ruh ve inancın Alperenleri olarak yaşamayı hayat felsefesi olarak gören kullarından eylesin sevgili dostlar!…