____ACIYLA YOĞRULDUM...
Yanlılığımız idam etmeye başlıyorum artık kör kuyuya düşmüş Yusuf gibi artık sukutu kendime pay biçtim bundan böyle sadece hayatın bana verdiklerine boyun eğmekten başka çarem kalmadı insan ki hayata bağlanma sarılma nedenlerini kendi beyni kendi yüreğinin doğrultusunda çizer çizilmiş olan bu yola ya yanalız adım atar yâda mutlak suretle birlerini kendine yandaş sırdaş can yoldaşı olarak alır bir iken bir den fazla olmaya başlar hayat bu bunun gereği olan saygıyı ilkin bireylerin bir birine alışması gerekmektedir ben hayatım boyunca hep yanlış anlaşıldım hep yanlış yoğruldum başkaları tarafından oysa hayatın beni yoğurması gerekirken kullar beni yoğurdu
bu acımasız dünyanın ilk tokatını ben hayatımı canımı gözümü krırpmadan vereceğim çocuklarım vurdu ne garip değil mi dünyaya gelmelerine sebep olan bir baba hayata gözlenirini açtığı çocukları tarafından hiç acımadan idam ediliyor hesap sormadan cezayi müdeler kale alınmadan baba idam ediliyor baba yüreği bu ya eden evlat ona da eyvallah demeyi biliyor çünkü canından kanından ruhunun en kıymetli yanları felek vurmuş gerisin geriye evlat vursa ne çıkar yanılzım dedim ben her gece yanlılığımı bir başıma içiyorum oysa GEVDAN koca bir aşiretin mensubu o kadar çok karabalık bir aile ki kaç kişi olduklarını tahmin bile edemezsiniz onların sucu evlatlarım dan kaynaklanan beni dışlama politikası ve yanalız kalmam neden olan bir düşünce zihniyet bunun bana olan zararı umurum da değil olsalar ne yazar olmasalar ne yazar ben üç goncamdan ayrı kalmışım dünya yansa umurum da değil çünkü gurbetin suyunu bir kere yudumladım düştü yüreğime bir kere gurbetin sesiz ve acımasız tarafı her derdini şerbet dedim içtim her narasında bin nara ile karşılık verdim ama yıkılmış bir yanımla yok olmaya yüz tutmuş bedenimi ayakta tutmak için çaba gösteriyorum oysa hayat bana da bir kere dahi olsa gülmeliydi bir şans vermeliydi bana bir tebessüm değmeliydi yüreğimin zarına
gönül buya öylesine güzel öylesine harika bir insan çıkardı ki bu acımasız dünya karşıma dünyada sadece ben şanlıyım demekten alı koyamadım kendimi üzerine titredim hayatı yeniden onunla yaşamaya yeniden bağlanmak istedim nerden bilecektim ki son tokat ondan olacaktı bir insan kaç kez ölür bu hayatta benim bildiğim bir kez ben defalarca öldüm defalarca dirildim her söylenen kelamda mezarımı kazdırdılar ellerimle evlat sancısını unuturdu bana yar sevdası bir yanlızılık dört duvar arasın da yaşanılıyor sukuta boğulur insan konuşacak bir canlı bulamasa yar derseniz uzak ırak yerlerde konuşacak o kadar çok kişi var ki etrafın da bazen yeter ulan dedirtecek kadar ya ben benim bu gurbette sadece bu edebiyat defterim vardı sadece burada huzuru bulmaya insan gibi bir kaç kelam etmeye çalışıyordum yalnız olmayan bilmez gecenin karanlığında ürpererek uyanmayı bir sese hasret kalmayı bir iki kelime konuşacak sesinin ruha işlemesine özlem duyulması ne demek anlatamam hayatımı bana zalim ben mi hayata karşı zalimim bunu anlayamadım çözemedim işte taşıdığım yürek eskilerden kalma saflığımın cezasını anlamayan yürekler ceza olarak kesiyor bana sizler bin ceza keseniz ne yazar hayat benim cezamı çoktan kesmiş sizin killer yetişmez bana oysa bir tatlı kelime dökülmeliydi dudakların aradın dan anlamalı inan yalnızlığın ne denli büyük bir elem olduğunu dilim lal gözlerim kör bakmadın hiçbir namahreme el uzatmadım bir fahişenin u.kurna çünkü sol yanım doluydu çünkü sol yanımın sahibi vardı koca dünyada bir ben kalmıştım birde o uzak ve ırk olan ben yanlınız lığımla boğuşurken cansız hayalinle teselli ararken ve her seferinde sesini duymak için sana koşarken sen benim bulunduğum durumu hiç ama hiç anlamdın anlayacak gibide görünmedin
umut dedim yar dedim can dedim her şeyimi ortaya koydum bir sevdanın mecnunu olmak kolay mı bir sevdanın uğruna ailene sırt çevirmek kolay mı ben senin için nelerden vaaz geçmişim sen bunun halen farkında dilsin kadın dediğin erine sahip çıkmalı seviyorsa güveniyorsa yeri gel dimi boş bırak mamalı uzaktan uzağa canım cicim demek kolay dil söyler dudaklar döker kelimeleri ama bununla bitmiyor ben bir canım yaşamıyor olsam da bir görüntüm var sol yanımda atan bir yürek var dört duvar arasında boğuşma kola değil yalnızlığı he r gece tek başına içmek kolay değil
_____Şimdi ben bu hayattan idamımı verdim artık görünmeyecek hiç bir şekilde yüzüm sesim artık naralarımın hiç biri kopmayacak çekiliyorum kendi köşeme tek sırdaşım tek dert ortağım ve tek beni anlayan bu dört duvarımın arasında kalmak istiyorum ve bu saatten sonra sukut ediyorum yüreğime değecek olan her kelama...
_______________Bir hüzün sarar benliğimi darağacına giderken umudumu yitirmeden ve benliğimdeki kahırları hiç yer dökmeden acılarımı dertlerimi kederlerimi geride bırakmadan gidiyorum belki bir gün bir kelam ile anılırım toprakta çürümden…GEVDAN
YORUMLAR
Merhaba degerli yazar`ina..
Cok anlamli hayatinizi anlatmi$iniz. Sizler burada kazanan taraf olmu$unuz. Kaybedenler sizi yargiliyanlardir siz kendinizde oldugunuz müddetce onlar yaptiklari hatalardan utanacaklar.. onlar dü$ünsün gerisini ..hic bir zaman karamsar olmayain hayat onlarsizda devam eder yeterki siz kendi güveninizi kaybetmeyin. Bir okadar kalabalikta yalnizlik duygusu malesef insanlar hep ayni dei$tiremezsiniz hep birileri her daim üste cikar sizi ezerler kendi cikarlari dogrultusunda istekleride olmadigi zaman ilk sizi ezerler. ruhunuzla oynarlar elbezi ibi yaparlar. Önce kendine saygini yitirme degerli Kalem güzel sayfadasiniz. Ne güzel rahatca anlatmi$iniz kendinizi. Insan alemi hep öyledir Dünya kurulduktan beri...
Kaleminiz daim olsun ...
saygilarimla...
gevdan
sayfama onur verdiniz saygımla...
insan kaç kez ölür bu hayatta benim bildiğim bir kez ben defalarca öldüm defalarca dirildim her söylenen kelamda mezarımı kazdırdılar ellerimle evlat sancısını unuturdu bana yar sevdası ........düşündüm acaba unuttururmu evlat acısını birşey.?????
gevdan
sanrım bu yalnızlık hissi gezici bir tim gibi yada bunun bir çok kopyası var hepimize ansızın çat kapı gelip üstelik davetsizce oturu veriyor gönül hanesine .Ustam aldırış etmeyin :) sizin kocaman bir güreğiniz var öyle rüzgara kapılıp savrulmaz üç beş yalnızlığa pabuç bırakmaz:) saygılarımla...
gevdan
Aslına bakarsan Gevdan Usta, sanmıyorum ki dünya kuruldu kurulalı hiç bir evlat yoktur ki anasına babasına arkasını dönecek yapıya sahip olsun.
Böyle bir evlat ya akıl zorudur, ya da baba evladına büyük bir suç işlemiş olmalıdır. Eğer çocuklarınızda her hangi bir hastalık yoksa, kendinize acımadan ve acındırmadan önce oturup yaptıklarınızı enine boyuna düşünün.
Hiç bir el tek başına şaklamaz, mutlaka karşısında bir el daha olmalıdır Usta.
Saygıyla.
gevdan
burası her ne kADAR SANAL DENSEDE--BİZLER GERÇEĞİZ-- HİÇ OLMADIĞI KADAR GERÇEĞİZ-- VE-- BİRBİRMİZİ ANLAYACAK GÜÇTEYİZ-- SADECE ŞUNU DÜŞÜN-- EDEBİYAT DEFTERİNDE KAÇ ÜYE VAR--- SANIYORMUSUN BUNLAR MUTLU GÜLÜSTANLIK İÇİNDE-- HER BİRİMİZİN İÇİNDE DERDİMİZ VARDIR-- BİZLER YAZDIKÇA ÇOĞALACAGIZ---TIPKI ANKA KUŞU GİBİ, LÜTFEN SADECE DİKKATLE OKU KARDEŞİM ,,, VE BU MÜBAREK AYLAR;, GELEN DERT MUSİBETLER; RABBİN SENİ SEVİYOR ONA GİTMENİ ULAŞMANI ARZULUYOR UNUTMA, DUA EN BÜYÜK SİLAHIMIZ, ABDEST AL YERE SER SECCADENİ, OTUR ORADA, O NASILSA BİLİYOR İSTER SEN ET DUANI İSTERSEN AĞLA,,
anka kuşunun hikayesi....
Rivayet olunur ki, kuşların hükümdarı olan Simurg Anka, Bilgi Ağacı'nın dallarında yaşar ve her şeyi bilirmiş...
Kuşlar Simurg'a inanır ve onun kendilerini kurtaracağını düşünürmüş. Kuşlar dünyasında her şey ters gittikçe onlar da Simurg'u bekler dururlarmış. Ne var ki, Simurg ortada görünmedikçe kuşkulanır olmuşlar ve sonunda umudu kesmişler.
Derken bir gün uzak bir ülkede bir kuş sürüsü Simurg'un kanadından bir tüy bulmuş. Simurg'un var olduğunu anlayan dünyadaki tüm kuşlar toplanmışlar ve hep birlikte Simurg'un huzuruna gidip yardım istemeye karar vermişler.
Ancak Simurg'un yuvası, etekleri bulutların üzerinde olan Kaf Dağı'nın tepesindeymiş. Oraya varmak için yedi dipsiz vadiyi aşmak gerekirmiş. Kuşlar, hep birlikte göğe doğru uçmaya başlamışlar. Yorulanlar ve düşenler olmuş.
Önce Bülbül geri dönmüş, güle olan aşkını hatırlayıp;
papağan o güzelim tüylerini bahane etmiş(oysa tüyleri yüzünden kafese kapatılırmış);
Kartal; yükseklerdeki krallığını bırakamamış;
baykuş yıkıntılarını özlemiş,
balıkçıl kuşu bataklığını.
Yedi vadi üzerinden uçtukça sayıları gittikçe azalmış.
Ve nihayet beş vadiden geçtikten sonra gelen Altıncı Vadi "şaşkınlık" ve sonuncusu Yedinci Vadi "yokoluş"ta bütün kuşlar umutlarını yitirmiş... Kaf Dağı'na vardıklarında geriye otuz kuş kalmış.
Simurg'un yuvasını bulunca ögrenmişler ki;
"SİMURG ANKA - Otuz Kuş" demekmiş.
Onların hepsi Simurg'muş. Her biri de Simurg'muş. Simurg Anka'yı beklemekten vazgeçerek, şaşkınlık ve yokoluşu da yaşadıktan
sonra bile uçmayı sürdürerek, kendi küllerimiz üzerinden yeniden doğabilmek için kendimizi yakmadıkça, her birimiz birer Simurg olmayı göze almadıkça bataklığımızda, tüneklerimizde ve kafeslerimizde yaşamaktan kurtulamayacağız.
Şimdi kendi gökyüzünde uçmak zamanıdır...----------------------------- DİLERİM 30 ANKA KUŞU SEVDAYA EŞLİK EDER, AYRILIK KOKMAZ,,
SEVGİMDENİZ
gevdan
Değerli dostum GEVDAN,
İnsan yalnız doğar,düşe kalka yürümeyi öğrenir.Ve aynı şekilde büyürkende her zaman hayat karşısına bazen engeller üzüntüler çıkarır. Her üzüntü bir sabır denemesidir. Üzüntülerimiz ne kadar büyük olursa unutma ki mutlaka bizi ayakta tutan bir güzellik vardır bir köşede. Önemli olanda güzel olan şeylere bakabilmektir. Bak sana bir kaç örnek, mesala parmakların tutuyor, mesala harika şiirler yazıyorsun.
Kendine acıyan insan, kendini güçsüzleştirir sadece. Yalnızlıktan bahsediyorsun peki dünden beri sana dostça yorumlar yapan dostlarını hiçe mi sayıyorsun şimdi.Her ne olursa olsun her zaman insan yalnızdır unutma. Ve şunuda unutma hayatta ne acılar var onlarıda düşün.
Bak sen görmüşsün yaşamışsın. Hani uzun bir şiir yazmıştın.Hastanede yatan kadın anlatmıştın. Onun o zor durumunu yazında ne güzel yansıtmışsın.Şimdi sana soruyorum o kadından daha mı kötüsün ki kabuğuna çekiliyorsun yada kendini yersiz acılara gömüyorsun. Benim bildiğim GEVDAN DOSTUM her zaman her şeye, her acıya karşı güçlüdür. Ki ben yanılmam...
Dostum o eşsiz şiirlerini okumak için bekleyecem her zaman. Ve elinde o mükemmel yeteneğini çöpe atma.
Ki dost olarak görüyorsan beni döner yazarsın.....
Unutma kaçmak korkakların ve zayıfların işidir....
EN DERİN SAYGILARIMLASIN HER ZAMAN.....
gevdan
Bir Yadigâr teyzem vardı, eşi kanserden öldü ve o bir göz odada adeta inzivaya çekildi. Kendi
kendine acıdı, acındırdı.Biraz acısı azalınca, bir kaç yıl sonra üç çocuğuyla, okuluyla ilgilendi sadece, dünyaya küs yaşadı.Diğer aile bireylerine,kardeşlerine düşman gibi baktı, çocuklarına onları kötüledi daima ve teyzem çocuklarını yüksek okullarda okutmuş, iş sahibi yapmış ve evden fazla çıkmadığı için kemikleri erimiş olarak bir kaç yıl önce öldü. Bir erkek iki kız evlenmemiş olarak, en küçüğü elli yaşında bir arada yaşıyorlar. Anneleri öldükten sonra akrabalarının hiç te
annesinin anlattığı gibi olmadığını gözleriyle gördüler. Anne bencildi ve sadece kendini düşünüyordu, o çocukların da bir hayatı olduğunu düşünmedi.Çocukların her şeyleri var ama aile kurmadılar, üç kardeş oluşturdular aileyi.
Bu hayat öyküsünü size hayatta daha neler neler olduğunu anlatmak içindi. Pek çok yalnız insan var ben de dahil, bir odaya kapanmayı düşünmüyoruz. Geçenlerde eşi yazın başında ölen bir arkadaşla karşılaştım, evde Fatma'nın ve benim yalnız oturduğumuzun yeni farkına varmış gibi
hayretle koca evlerde hep yalnız mı oturuyorsunuz dedi, ben alışkın e e herkes öyle dedim, kader!
Ben böyle kaderi istemiyorum, dedi.. N'apabiliriz, biz de istemiyorduk ama dedim, bak senin yanında kızın var.. O evlenir, iki gün sonra gider. Arkasına bakmadan kızının koluna girerek yürüdü.
Bu onun iyileşmiş haliydi, ilk gödüğümde gözlerime inanamadım, iki büklüm yaşlı kadın gibiydi kızının kolunda. Selâm verdim, güçlükle konuştu. Her şeyi eşine bağlıymış demek ki, severek evlen
mişlerdi..
Çok hayat öyküsü vardır böyle. İnsan ne sadece başkaları için, ne de kendisi için yaşamalı, her güçlüğe karşı direnmeyi bilmeli..Güzel bir uğraş insanı yalnızlığından kurtarıyor, iyi bir amaç da olabilir bu. Şiir yazıyorsunuz ne kadar güzel, bence daha sıkı sarılın şiire, bir dost gibi..
Size başarı ve mutluluklar diliyorum,
selâm ve saygılar..
gevdan
Merhaba...duygularınız satırları zorlamakta...sanırım duyduklarınız...yaşadıklarınız anlattıklarınızın yanında derya...Çünki duygularınız satırları yırtmış adeta...Yazmak ne güzel...Tebrikler...
gevdan
Bazan duygular alıp götürür insanı hayaller şehrine ,kimbilir orda bekler sizi biri vede yola devamedersiniz kim bilir okumaya deger bir yazıydı yürekten kutlarım sevgilerimle Bogazın kısından
gevdan
Beşeri aşkın acılarını ilahi aşka sarılarak unutmaya çalış derim.Çünkü tek gerçek O dur.
Yolunuz açık olsun.kendinize sahip çıkın.gün doğmadam neler doğar bakarsınız yaranızı saracak biri çıka gelir.
sağlıcakla kalınız.
gevdan
Sizi tanımak Şiirlerinizi yazılarınızı Ve yüreğinizi güzel. Gerçekten. Hiç susmayın . Kısaca yalnız hissetmeyin kendinizi. Sevgi Ve saygım sizinle dualarım da.