- 651 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
ZAMANIN ÖNEMİ
“ Zamanı kendine uydurmaya çalışma, zamanını alacaktır ”.
Zaman aynı hızıyla ve aynı düzende değişmeksizin ilerler, sadece kişiler zamanı farklı şekilde ve farklı biçimde yaşarlar. Her kişi, neyi ne için ve neden yaptığını bilmelidir. Her ne olursa olsun hayatın en uzun, en kısa dilimi de zamana bağlıdır. Yani her ne yaparsak yapalım kişi için zamanın bittiği an ölümdür. Onun için, kişi yaşamı ile ölümü arasında ki zamanı nasıl değerlendireceği çok önemlidir. Dinimizce bu zamanı Allah(c.c) yolunda harcamak cennetin kapılarını aralamak demektir. Ki; zamanı boşa harcayıp, nefsini kaptırıp kendisini içki masalarına, kumar masalarına, zevk ve sefa peşinde koşmaktan alıkoyamayanlar için ise sonu çok fecidir.
Yüce Allah (c.c) kullarını kendi hür iradesiyle yaratmıştır, kendi nefisleri korumak ve gözetmek kişilerin kendi vicdan ve hürriyetlerine bağlıdır. Kim ki; kendi nefsine hakim olursa ve o yoldan ilerlerse, o kadar ahlak, o kadar ilim ve o kadar iman sahibi olur. Kim ki; kendi nefsini başka emellere, fitne, fesat, hırsızlık, haram, zulmetmek, kul hakkı yemek için yorarsa o kişi de, o kadar itibar görür ve günah sahibi olur. Dinimiz der ki; “ mümin müminin kardeşidir, kim kendi kardeşinin etini yemek ister ki ”, onun için sevgi dolu olmak, saygılı olmak, iyi huylu olmak, güzel ahlaklı olmak, inanç sahibi olmak aslında o kadarda zor değildir. Aslında zor olan umursamazlık, insan neden kendi hayatını zora soksun ki, kolayı varken. Demek ki; kendi hayatını kolaylaştıranda kişinin kendisi, zora sokanda kişinin kendisidir.
“Zaman senin esirin değil, sen zamanın esirisin“.
Nazım UZUN
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.