Kuvvet
Kurgu savaşlarına hoş geldiniz, kim daha fazla insanı kurarsa o lider olur bu savaşta! Kim insanlığa daha faydalı olursa o da liderlerin başı olur.
"Kuvvetin şe’ni tecavüzdür. menfaatin şe’ni, her arzuya kafi gelmediğinden, üstünde boğuşmaktır. düstur-u cidalin şe’ni çarpışmaktır. unsuriyetin şe’ni, başkasını yutmakla beslenmek olduğundan, tecavüzdür." Sait Nursi Sözler 12.söz
Militanların üstlendiği vazife; cahillerin ağzına bal çalmak, onlara "Meşru" gerekçeler üretmektir. Militanların yalaka olanlarına çok gülerim, destekledikleri güçlü iken azarlar, zayıf düşünce de kuyruğu kısarlar. Eşeği seven nazına katlanır; taraf olan taraftarlığının sonucuna katlanmak zorunda kalır. Niteliksiz insanlar her şeyi yapar, başka çaresi yok ki. Kim güderse onun dediğini yapar. Kutsal ve milli ideallerle süslenen gerekçelerle gaza getirilirler...
Bazı çıkışların dış politikaya faydası aranmaz! İç politikaya yöneliktir. Zaten dışarda olanlar sadece dinler, emir almaz. Dış politikada güç, kuvvet önemli iç politikada ise toplumun istekleri... İçerde duygusallık işe yarar dışarda güç, kuvvet.
Evrende aslen kötü yoktur! Hayır da şer de Allah’tan ve O kötü değil. Şer denilen insana göreceli uygunsuz olanlar, hayır da uygun olanlardır. Neye inandığımı biliyorum. Kendi algılarıma inanıyorum. Birilerinin bana naklettiği saçmalıklara değil. Tarihsel süreçte tüm zamanlarda kabul görmüş bilgiye dikkat! İlk araştıran, şüphe edenin işi zor! Açıkladığında kıyamet kopar.
Bazıları çok şekerdir; herkesin kabul ettiği veya kabul etmese de bunu söyleyemediği yüzyıllarca kabul görmüş sözleri tekrarlayınca tatmin olur! Bazı kalıplaşmış şirin sözler var onlar irdelendiğinde başka şeyler çıkar altından, o kadar da şirin sayılmazlar. Dini makam yok denir ama pratikte tarikat şeyhleri, cemaat reisleri makam sahiplerinden daha etkin! Yani bilgi özgür olmalı, birilerinin kontrolü altında olunca her yöne eşit gelişmez.
Son tahlilde; pek çok insan güçlü olanı dinler ya korkudan ya da yalakalığından. Diğer bir kısım ise doğru olana meyillidir. Duygusal olanlar ise doğru olanla yanlış olanı seçemez. Duygusuna hitap edeni doğru sanır! Bu nedenle dini, ideolojik ve ırksal söylemler kim söylerse söylesin prim yapar!
Güçlülerin değil de haklıların doğru kabul edildiği bir anlayışın hakim olması dileğimle.

Ahmet Bektaş