- 746 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
benim metafizik anlayışım- ardahan öyküleri 290
Ne yeşil Hasbahçaymışsın sen!
Ben Hasbahçadayım.
Sen niye beni görmersin?
Ebe- dedelerimin ektiği sögütte derenin kırağında!
" Mumlar yağer" Hasbahçaya, her’liğe.
Atlas ipek... diyecem Hasbahçaya.
Hasbahça ortası diyeceğim.
"Mumlar yağer’den" beri; yön, istikamet hamsını Hasbahçanın sahav’ı kaldırmış diyende.
O ne demeğdi Hazreti Allah’ı seversen?
"Alfa’da menem, Omega da! İlk’te menem son’da..."
"Ondan geldik, ona gideriz."
Bekabillah ve Fenafillah...
Hasbahça’da MUMLAR YAĞER’di ey sene gurban!
Kırağa gaçem dedi, kırağ galmeyipti.
Hasbahçanın has’lığına dayanem dedi.
BEKABİLLAH/ FENAFİLLAH.
Daş, gaya bedense, göğ ruh olanda. Hasbahçanın her’i ruh olar. Söğütler beden olanda.
Has: A priori’dir. Hasbahça’ysa A posteriori.
Ardahan’ın Ruhu’ydu diyesen:
- Çok metafizik anlayışlar okudum. Onlardan etkilendim. Bilmemki aynı şey mi söyleriz?
Kendime ve diğer filozoflara haksızlık yapmak istemem.
Onlarla bir noktaya geldik mi yolum ayrılıyor. Oraya değin geliyoruz. Ondan sonra ayrılıyoruz.
Ne buyrulur efendim? Aşağıda ki misal Joseph Noah’ın teorisidir:
Kura nehri uzunca kıyısında üç adam, üç ayrı nokta’da duruyor, yekdiğeri diğerini görmüyor.
Bizim Hallefendililerin balıkçı kayığı seyir halinde ikinci adamın önünde geçiyor. İkinci adam şimdiki zamanda balıkçının kayığını görüyor. Üçüncü adamın önünden daha geçmediğinden kayık üçüncü adam için gelecek plandadır. Birinci adamın önünden geçmiş gitmiş olduğundan kayık geçmiştedir. Alagözdağ’ın kelleden gözeten bir kimsede bütün sahneyi gözekliyer. Birinci adamın geçmiş zamanda ki kayığını, ikinci adamın şimdi ki zamanda gördüğü kayığı, üçüncü adamın gelecekte göreceği kayık’ı ve hepsini bir anda görüyor.
Açıkçası geleceği anlatmayan düşünce tarzı görmedim. Hepsi anlatıyor.
Öteki aleme inanmayan anlatı’da görmedim dersem. Fakat Eflatunla başlayan her felsefe veya tarz: Geleceği form itibariyle bariziyet indinde ferağa kavuşturmuyor.O ferağı arz etmiyorlar. Beliğ bir şeklini sunmuyorlar.
Çakra dönüyor. Çakra Budistler de davul kasnağı gibi dönen bir kasnaktır. Budistler bu çakrada dönüşü ve dairesel dönüşü sembolize eder ve şunu der; demeyi isterler.
Deminki liner düz kıyıyı kasnağa sarılmış gibi farzediniz ha işte onu demeği isterler.
Kasnak dönüyor. Kendi ekseninde dönüyor. Kayık birinci adamda geçmişte, ikinci adamda
şimdik zamanda, üçüncü adamda gelecekte. Kayık ilerliyor.
Çakrayı gözlemci dikizlesin, o ise üçünüde görür.
Çakradakiler üç hali neden görmesinler. Şimdiki zaman dolanıp geri gelecek zamana uğrayıp gelecek. Bu yöntemle geçmişte, şimdiki zamanı görmez mi? Şimdiki zamanda olan gelecek zamanı görmesin mi? Alagöz’ün kelleye gelsin, bütünü, baksın görsün, geri dönsün ikinci adamın noktaya konsun.
Gelecek bu yolla görülebilirmiş. Anlaşıldı...
Adamlar, kızlar, uşaklar çepere oturmuşlar.
Dağlar çeperdekilerin başlarında papak takmışsın gibi. Hündürde duruyordu.
Nasıl dilleşerdiler çeperde oturuşmuş.
Uşak ayağını sallıyer. Kızın; tek yeşil gözlüsü örüklerini küleğine aterdi.
Yalçıner Yılmaz
23-07-2012
Çanakkale
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.