- 1160 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Git artık buralardan yüreğim
...
Neden yanıyorsun bu kadar?
gözlerimi de yakıyorsun
ve her yerimi....
...
Bir insanın içi bu kadar mı yakılır be yüreğim?
Hiç mi dinlemiyorsun şarkıları?
Hiç mi ilham almıyorsun onca şiirlerden?
...
Artık her şey bir ok gibi saplanır
ve kar yumağı gibi çoğalır
ve
gelmiş geçmiş tüm acıları da toplar yeniden yaşarsın...
üstelik
hiç bitmeyecek sanırsın..
Ama denizlerin karardığı yerlerde bir şeyler bitiyordur aslında..
Umarsızca çoğalıyordur katlayarak tüm hüzünleri..
Sense bir kendini sanırsın yapayalnız..
Oysa nice kahır dolu günlerin ardından bir tutam aydınlık bile kalmamıştır sana.
Nice aldanışlar yumağıdır hayatın,
apacı bir öksüz lokması gibi düğümlenir kalır boğazında..
Bir karıncanın ağaca tırmanışı gibidir nefes almak,
vermekse nice dağlardan geçmek gibi..
Geç te olsa anladığında koyu ve kapkara aldanışlarını
ve bir o kadar uçsuz bucaksız
Yıkılırsın bir ağaç gövdesi gibi bilinmezlikler ormanında..
Artık tek başınasındır
İçinde acıların
Çok uzaktır artık sana gülmek
Kalıcı bir döğme gibidir yüzünde hasta bir çocuk ağlayışı
ve kulaklarında yankıları hıçkırıkların
Anla artık kimsesizsin sen
ve ağla istediğin kadar..
Sen artık yoksun..
şimdi git artık buralardan...
Kapına siyah bir çelenk bile bırakmadan...
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.