BANA MUSTAFA KEMAL ATATÜRK Ü ANLATIR MISINIZ 18. BÖLÜM
O gün Muhsin Öğretmen davet etmişti gençleri.
Aysun hocasının evini bildiği için diğer arkadaşları ile buluşup yola koyuldular. bir buket gül, ve pasta almayı da ihmal etmediler.
Ev beş katlı bir apartman ama bahçesi çok güzel; kocaman bir masa ve sandalyeler konulmuştu.
Saygı ,sevgi dolu sohbet başlamış ,kuş sesleri ise onlara eşlik ediyordu adeta.
Muhsin Öğretmenin eşi bir süre sonra çay ve ikramları getirip bıraktı.
" Çok teşekkür ederiz efendim."
" En sevdiğim kurabiyelerden sağolun."
" Afiyet olsun çocuklar."
Murat
" Mudanya ateşkes antlaşmasının önemi, koşulları ve sonuçlarını geçen hafta anlatmıştık.Şimdi konumuz Lozan konferansı önemi ,sonuçlarını birlikte anlatacağız."
Aysun
" Okuyorum arkadaşlar bilgiler internet sitelerinden faydalanılmıştır ne kadar iyi oldu bizim için.
M.Kemal görüşme için İzmir’i teklif etmiştir.
Uluslararası antlaşmalara göre barış antlaşmaları tarafsız bir ülkede yapılması gerektiğinden bu isteğini İtilaf Devletleri kabul etmemiş ve Lozan görüşme yeri olarak kararlaştırılmıştır.
Zeynep
TBMM bu konferansa çok önem vermekteydi. Çünkü hem I.Dünya Savaşının hem de Kurtuluş Savaşının sonuçlandırılacağı çok yönlü bir antlaşma imzalanacaktı.Bu antlaşma aynı zamanda yeni bir devletin dünya devletleri arasında saygınlığını kabul ettireceği bir belge özelliğini de taşımaktaydı
Muhsin Öğretmen
"Çocuklar burada bazı konulara dikkat çekeceğim
Lozan görüşmelerine hazırlıklar yapılırken saltanatın kaldırılması konusu gündeme gelmiş ve TBMM’de büyük tartışmalara neden olmasına rağmen 1 kasım 1922’de saltanat kaldırılmıştır.Böylece TBMM heyeti Türkiye’nin tek temsilcisi olarak konferansa katılmıştır.Fakat TBMM heyetinin başkanı konusunda da geçici bir sorun yaşanmıştır.Mecliste bir çok tecrübeli siyasetçi olmasına rağmen,bir çoğu yıllarca padişah için çalışmış olmaları nedeniyle Mustafa Kemal Paşa tarafından heyet başkanı yapılmak istenmemişlerdir.İsmet Paşa bu konuda çok tecrübeli olmamasına rağmen Mudanya Ateşkes Antlaşmasında başarılı olmuş ve TBMM’ye sadakatini kanıtlamıştı.Bu nedenle Mustafa kemal Paşanın da onayıyla İsmet Paşa Lozan’a gidecek olan TBMM Heyetinin başkanlığına getirilmiştir.
Saltanatın kaldırılması ve devrimleri daha sonraki toplantımızda bilgilerimizi paylaşacağız."
Halide
Konferansa katılan ülkeler:
Türk ordusunun İstanbul ve Trakya’ya yönelmesi üzerine 27 Ekim 1922′de İtilaf Devletleri Lozan’da yapılacak barış görüşmelerine TBMM hükümetini de çağırdı.
Konferansa; İngiltere, Fransa, İtalya, Japonya, Türkiye, Yunanistan, ABD, Romanya ve Yugoslavya, Rusya , Bulgaristan katıldı.
Türkiye’yi temsilen; İsmet Paşa başkanlığında, Rıza Nur ve Hasan Saka’dan oluşan Türk heyeti katıldı.
Muhsin Öğretmen
" Yavrularım ABD gözlemci sıfatıyla katılmıştır.
- Sovyet Rusya ve Bulgaristan ise sadece Boğazlar konuları görüşülürken katılmışlardır. .
İşte taviz Verilmemesi Gereken Konular ...
TBMM konferansa giden Türk heyetinden, Avrupalı devletlere şu şartları kabul ettirmesi istendi :
1. Misak-ı Milli sınırları içerisinde tam bağımsız bir Türk devletinin kurulması
2. Sınırların Misak-ı Milli’ye uygun olması
3. Azınlıkların ayrıcalıklı olmaması
4. Devlet borçlarının ödenmesi şeklinin bağımsızlığa aykırı olmaması
5. Kapitülasyonların kaldırılması
6. Boğazların statüsü konusunun egemenlik haklarımızı gölgelemiyecek şekilde düzenlenmesi
7. Savaş tazminatının yeni Türk Devleti’ne ödetilemeyeceği
8. Doğu sorununun kapandığı."
Müjdat heyecanla bir şey söyleyecek gibi oldu sustu.
Hepsi birden gülerek...
" Eveet bay aceleci seni dinliyoruz" dediler.
" Lozan Konferansı bir süre kesintiye uğradı.Bunun nedenleri...
Lozan görüşmeleri devam ederken aşağıdaki konularda çıkan anlaşmazlıklar görüşmelere 4 Şubat 1923′de ara verilmesine neden oldu
" Halide
" Peki nelerdi ?"
" Söylüyorum
. Lozan’da Yunanistan Karaağaç’ı vermek istememesi,
2. Boğazlar konusunda ortak bir görüşün oluşmaması,
3. İngilizler’in Musul’u vermek istememesi
4. Osmanlı Devleti’ne ait borçların bir kısmının Birinci Dünya Savaşı’ndan önce bizden ayrılan ülkelere bölüştürülmesi konusunun Avrupalı devletlerce kabul edilmemesi.
5. Kapitülasyonların kaldırılması
Yeniden savaş ihtimalinin belirmesine rağmen, arabulucuların devreye girmesiyle görüşmeler 23 Nisan 1923’te yeniden başlamıştır."
Zeynep
" Arkadaşlar ;24 Temmuz 1923′de imzalanan ve 143 maddeden oluşan Lozan Antlaşması’nın ana konularını kısaca özetlersek...
1. Türkiye’nin sınırları meselesi
Suriye Sınırı : Fransa ile TBMM arasında imzalanan 20 Ekim 1921 Ankara Antlaşması’ndaki hükümler aynen kabul edildi.
Irak Sınırı : Musul sorununun çözümü daha sonra Türk-İngiliz görüşmeleri ile çözümlenmesine kara verildi. Yani Irak sınırı sorunu ve Musul konusu Lozan’da çözümlenemedi. Lozan Antlaşması’nın bitiminden itibaren bu konu için 9 ay içerisinde Türkiye ile İngiltere’nin görüşmeleri başlatmasına karar verildi.
Batı Sınırı : Doğu Trakya bize geri verildi. Karaağaç ve yöresi de Yunanistan’dan alınacak savaş tazminatına karşılık olarak Türkiye’ye bırakıldı. İmroz ve Bozcaada Türkiye’ye bırakıldı. Diğer adalar Yunanistan’ın oldu. Anadolu’ya yakın olan adaların silahlandırılması yasaklandı. Oniki Ada’nın İtalya’ya verilmesi kabul edildi.
2. Kapitülasyonlar meselesi
Adli, mali, ekonomik ve yönetsel alanlarda yüzlerce yıl sürüp giden kapitülasyonlar tüm sonuçları ile toptan kaldırılmıştır. Türkiye’deki yabancı tiacri kurumlar da, kısa bir geçiş döneminden sonra Türk yasalarına uyacaktır.
3. Azınlıklar Sorunu
Bütün azınlıkların Türk uyruklu olduğu kabul edildi. Yani ülkede yaşayan herkesin Türkiye Devleti’nin halkı olduğu ilkesi benimsendi. Hiç kimseye ayrıcalık verilmedi ve eşitlik ilkesi benimsendi. Anadolu ve Doğu Trakya’daki Rumlar ile Yunanistan’daki Türklerin değiştirilmesi öngörüldü. Ancak bu nüfus değişiminin Batı Trakya Türkleri ve istanbul Rumlarını kapsamamasına karar verildi. Yani buralara yaşayan insanlar yerlerinde kalacaktı.
4. Savaş Tazminatı Meselesi
Lozan’da yabancılar Birinci Dünya Savaşı nedeniyle Türkiye’den savaş tazminatı istemişler ancak bu kabul edilmemiştir. Yunanistan ise Kurtuluş Savaşı’nda uluslar arası kurallara uymadan tahribat yaptığı için savaş tazminatı ödemiştir. Ancak ekonomik durumları iyi olmadığı ve ödeyecek güçlerinin bulunmaması nedeniyle Karaağaç yöresini Türkiye’ye vermeyi kabul etti.
5. Devlet Borçları Meselesi
Osmanlı Devleti ilk dış borcu 1854 yılında Sultan Abdülmecit zamanında aldı. Yüksek fazilerle alınan bu paralar gelir getirmeyen bir şekilde kullanıldı. Yani çeşmeler, saraylar vs. yapıldı. Daha sonra Sultan Abdülaziz zamanında da dış borçlanmaya devam edildi. II. Abdülhamit 1881 yılında devletin borçlarını ödeyemediğini Avrupalı devletlere duyurdu. Bunun üzerine aynı yıl, Osmanlı Devleti’nden alacağı olan ülkelerin temsilcilerinden oluşan bir Duyun-u Umumiye (Genel Borçlar Kuruluşu) kuruldu. Osmanlı Devleti’nin orman, maden, tuz yatakları ve bazı gelir kaynakları bu kuruluşun kontrolüne verildi. Bağımsızlığa aykırı olan bu kuruluşu Osmanlı Devleti, Birinci Dünya Savaşı sırasında tek taraflı olarak kaldırdı.
Muhsin öğretmen
"Bakınız borçlar şu şekilde çözümlenmiştir.
1.Duyûn-u Umûmiye İdaresi kaldırılmıştır.
2.Osmanlı Devleti’nden ayrılan devletlere Osmanlı borçlarından hisse verilmiştir.
3.Osmanlı borçlarının büyük bir bölümünü TBMM ödemeyi kabul etmiştir.
4.Borçların Türk Lirası ve taksitler halinde ödenmesi karara bağlanmıştır.
Evet Zeynep seni dinliyoruz.
"6. Boğazların Statüsü Konusu
Boğazların hangi devletin egemenliği altında kalacağı konusunda ve statüsünün ne olacağı konusunda büyük tartışmalar çıktı. Rus temsilcisi dahi öldürüldü.
Aysun
Ama sonuçta şu kararlar benimsendi.
a) Boğazlardan askeri olmayan gemiler ve uçaklar barış zamanında geçebilecek.
b) Askeri gemiler ve uçaklar; barış zamanından Karadeniz’e doğru geçişte, Karadeniz’de sahili olan devletlerden en güçlü donanmaya sahip bulunanından daha fazla gemi ve uçak geçmeyecek. Bunun dışında savaş gemi ve uçaklarına geçiş serbest, savaş zamanında sınırlama getirilebilecek
c) Boğazların yönetimi için başkanı Türk olan uluslar arası bir kurul oluşturulacak
d) Sovyet Rusya Lozan Antlaşması’nın sadece Boğazlarla ilgili bölümünü imzalamıştır.
7. İstanbul’un Boşaltılması Konusu
Lozan Antlaşması Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından onaylandıktan altı hafta sonra işgal kuvvetleri İstanbul’dan gideceklerdi. Buna göre işgalciler 2 Ekim 1923′te İstanbul’dan ayrıldılar.
Muhsin Öğretmen
Çay isteyen var mı gençler ?" diiye sordu neşeyle.
Aysun ile Halide hemen kalkıp boşalan bardaklara çay doldurdu. ; Murat şekeri uzattı.
"Evet evlatlarım aslında hala Lozan’da Çözülemeyen Konular vardı.
Lozan Antlaşması’nın imzalanmasına rağmen Türkiye’yi yakından ilgilendiren bazı konularda hala pürüzler kalmıştı.
Bunlar kısaca:
1. Musul Sorunu ve Türkiye-Irak Sınırı Sorunu
Lozan’dan hemen sonra 1924 yılında Türk ve İngiliz Temsilcileri İstanbul’da Musul konusunu görüşmeye başladı. Ancak İngiltere’nin burayı Türkiye’ye vermek istememesi üzerine görüşmeler kesildi. 1925 yılı başlarında Türk ordusunun Musul’u bir askeri harekatla almak istediği sırada İngilizlerin kışkırtması ile Şeyh Sait isyanı çıktı. Bunun üzerine Türkiye uluslar arası gücün Musul’u bırakmayacağını anladı ve içerideki sorunlarla uğraşmak için buradan vazgeçti. 1926 yılında Türkiye ile İngiltere arasında imzalanan Ankara Antlaşması ile Musul’dan vazgeçtik.
2. Hatay Meselesi
20 Ekim 1921 Ankara Antlaşması’na göre; İskenderun ve Hatay sınırlarımızın dışında kalıyordu. Ancak 1938′de önce Hatay Devleti kuruldu sonra da 1939′da Hatay meclisinin verdiği kararla Hatay ve İskenderun Türkiye’ye katıldı. Böylece Lozan’dan sonra Suriye-Türkiye sınırında bir değişme oldu.
Murat
" İşte arkadaşlar tarihimizde
Lozan Barış Antlaşması’nın Önemi
Türk Devleti Avrupa Devletleri tarafından tanındı.
Osmanlı’dan kalan sorunlar çözümlendi.
Egemenlğimizi ve bağımsızlığımızı sınırlandıran pürüzler ortadan kaldırıldı.
Sınırlarımız çizildi.
Ermeniler’in Anadolu üzerindeki istekleri sona erdi.
Kapitülasyonlar kaldırıldı böylece tam bağımsızlık yolunda en önemli adım atıldı.
Osmanlı Devleti’nin sona erdiği kabul edildi.
Türk Devleti’nin diğer devletlerle eşitliği kabul edildi.
Doğu sorunu tamamen kapandı.
Halkçılık ilkesi benimsendi ve azınlık sorunu çözümlendi.
Muhsin Öğretmen
Fakat bir konu var ki özellikle üzerine basa basa söyleyeceğim..
. Kurtuluş Savaşı’nın askeri zaferi böylece, siyasî bir başarı haline geldi.
. Misak-ı Milli büyük ölçüde gerçekleşti.
. I. Dünya Savaşı sonrasında imzalanan en son antlaşmadır.
Yapılacak olan inkılaplar için zemin hazırlandı.
Zeynep
" Bugün gene çok önemli bir konuyu paylaştık.;toplantımız sona ermiştir. Hepimiz için uygun bir zamanda tekrar buluşalım diyorum."
" Elbette."
" Ben daimi temsilciyim." dedi Müjdat.
" Bendeee..."
Halide
" Eveet ...oy birliği ile tekrrar görüşmeye karar verilmiştir."
Murat
" O zaman her zamanki geleneğimizi bozmayalım ve Mustafa Kemal Atatürk’ün en anlamlı sözüyle veda edelim."
Aysun
" Ben söylemek istiyorum izin verirseniz."
"Kabul edilmiştir...
=====================================================================
"Türkiye Cumhuriyetinin, özellikle bugünkü gençliğine ve yetişmekte olan çocuklarına hitap ediyorum: Batı senden, Türk’ten çok geriydi. Manada, fikirde, tarihte bu böyleydi. Eğer bugün batı teknikte bir üstünlük gösteriyorsa, ey Türk Çocuğu, o kabahat da senin değil, senden öncekilerin affedilmez ihmalinin bir sonucudur. Şunu da söyleyeyim ki, çok zekisin! .. Bu belli. Fakat zekânı unut! .. Daima çalışkan ol..."
MUSTAFA KEMAL ATATÜRK
=====================================================================
NEŞE KIZILYAR
SEVGİLERİMLE
YORUMLAR
GÜLDESTE
efendim çok çok güzel dile getirmişsiniz lozan antlaşmasını nerelerden nereye gelmiş bu ülke o günleri hemen unutuveriyor ve hala ATATÜRKÜ anlamaya çalışmıyorlar karalamaya çalışıyorlar onun sayesinde böyle rahat yaşadığnın farkında olmadan çok üzücü emeğinize kaleminize sağlık saygılarımla selamlar
GÜLDESTE
GÜLDESTE
Kutluyorum sayın GÜLDESTE H. çok çok güzeldi...MUSTAFA KEMAL'İ anlamak gerek, anlamak gerek anlamak gerek!
...SAYGILARIMLA.
GÜLDESTE
KUTLUYORUM ÜSTADIM HARİKA YAZILAR YAZIYORSUNUZ!BU KADAR EMEK HARCIYORSUNUZ DİLERİM BU BİR BİRİNDEN HARİKA YAZILARINIZ TÜM TÜRK HALKINA ULAŞMASINI DİLERİM..ÖZELLİKLE GENÇ NESİLLERİN OKUMASINDA BÜYÜK ÖNEM VAR!!! BU YAZILARINIZ BİR KİTAPDA TOPLAR BASTIRISINIZDA HER KESİN OKUMASINA VESİLE OLURSUNUZ!!!
GÜLDESTE
akıcı bir uslupla gerçekleri okumak öğrenmek güzeldi saygı ve selamlarımla
GÜLDESTE
GÜLDESTE
Yorumumu mesaj olarak gönderiyorum.
Buraya bir şey yazmadığım zaman okumadığım sanıldığı için buraya böyle bir not düşmek zorunda kaldım kusura bakmayın.
Selam ve sevgilerimle.
GÜLDESTE
Bir dönemin esintilerini almak, bilgileri tazelemek güzeldi. Verdiğin emeğe saygılarımla Can kardeşim...