- 1134 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Ruhum Boğuyor Beni
Ruhum Boğuyor Beni
Gün başlar yeniden, bir kez daha geceye nispet yaparak. Hayatı soluklar gün ışığı karanlıklardan sıyrılabildiği kadar. Sözler söylenir sahipsiz dudaklardan yüreğiyle duyanlara… Ferman yazılmıştır evvelden, yaşanılacaktır hayat. Ne kadar zor olsa da dayanmak yaşanılacaktır hayat. Ölüm daha tatlı olsa da, kefen gelinlik misali özlenen kıyafet olsa da sabır var avuçlarımızda; bizi yaşatacak kadar çok, isyan ettirecek kadar az… Yol gidiyor, durma ey yolcu. Gidilmez sandığın yollar senden hızlı gidiyor. Kapat gözlerini ve bir kez daha düşün, yaşam gönül mihrabından acıyla akarken yüreklere ne olmuş da böylesine susuyor…
Konuşmak düşmüş meğer ehil olmayanların eline. Susmak payımız olarak kalmış sevda yolcuları olan biz boynu bükük dertli yüreklere. Nasıl haykırayım sesim çıkmıyor, ruhum boğuyor beni. Yardım edin ne olur omuzlarım çaresiz bu yükün altında. Yaşamak zorundayım biliyorum, ama sürünmek neden payım olsun anlayamıyorum... Derler ki her âşık duyulurmuş meczuplar sokağında mutluluk satın alırken. Âşıklar böyle olurmuş, karanlık yürekleriyle aydınlığa hasret yaşamaya çalışırmışlar, her gün biri daha divane yoluna saparmış. Çünkü unutmak yoktur onlarda, vazgeçmek yoktur. Geri dönmeyi ayıp sayarlar. Zira sevmek kadar kolay olsaydı unutmak, meczuplara dönmezdi âşıklar…
Enes Başak
www.enesbasak.wordpress.com
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.