1Yastıkta 3Mahkum
Peki anlatıyorum:
Karı-Koca gibiydik ben ve yalnızlık.
O kadar sadıktıki bana...Aramızda şiddetli geçimsizlik olmadı hiç.
Bazı zamanlar ondan hafif bir sıyrıldım desemde aslında ona daha çok yakınlaşıyordum.
Ve benim dönüp dolaşıp vardığım hep O’ydu. Çünkü yokluğunu hissetirmedi bana, varlığı boldu...
Ve bu bolluk bereketini arttırdı "Hüzün’ü" doğurdu. Kendi canımızdan bir değil adeta bin parça.
En zor günlerimde besleyip büyüttüm onu. Şimdi kocaman oldu, hüznümüz boyumuzu aşmış.
Hüzün evimizin neşesi...
Ha bu arada "Kadın erkeği filozof yaparmış" derler ya bizimkilerde beni şair yaptı.
Bana yazdırdıkları şiirleri okumanız lazım. Ah...Onlar olmasa yazabilir miyim ki?
Hayır hayır hiç sanmıyorum. Onlar benim herşeyim, onlar benim tek varlığım, vazgeçilmez onlar...
"Yalnızlık ve hüzün" onlarsız bir hayat düşünemiyorum. Belkide düşünemememin sebebi
onlarsız bir gün geçmediğindendir. Dedim ya biz birbirimize sadığız, hep beraberiz,
birbirimizi çok seviyoruz diye.
Sanki hayat bize "Bir yastıkta kocayın" demişti
Ve biz bir yastıkta eskiyoruz.
Tek yastıkta üç mahkum
"Ben, Hüzün ve Yalnızlık"
Hepsi bu...Şimdi anladın mı?
|S.Keyhar
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.