- 813 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
GÖKTE ARARKEN YERDE BULAMADIKLARIMIZ
Her gece göğe yollanan dilekler vardı. Hep aynı adrese, aynı zarfta ve aynı pulla.
Oraya yollayıp sabitliğini orada koruyor sandığımız, eğer kabul görürse gözle görülür bir ışık saçacağına inandığımız.
Çünkü bakınca herşey orda yerli yerinde, belli bir ahenkte işliyordu.
Yıldızlar şekilden şekile giriyor, kimi zaman kayıp gidiyordu. Ama adresleri hiç şaşmıyordu.
Ay desen, yıldızlardan farksız. Bir ince bir kalın, halkasının çevresinden taşmıyordu.
Güneşe diyecek lafım yok zaten. Çete başı olarak tacını tahtını hep koruyordu.
Demekki onların arasına karışan da onlar gibi oluyordu muhakkak!?
Oysa her gece tekrar tekrar yollanan dilekler, bu çete üyeleri arasında dolanıp duruyordu güneş göz kırpana kadar.
Sonra sabah dansına çıkmış rüzgârın eteğine dolanıp bir fidanın üstüne konuyordu.
ilk çiğ tanesini çekip içine, tomurcuğun özüne akıyordu usulca. Sonrası zamanın engin kolları...
Umudumuz gitgide azalırken bir işaret bekliyorduk sürekli gökten. Ne zaman parıldayacaktı o umut ışığı?
...Işık gelmedikçe pullar azaldı, zamanla zarfsız yollanmaya başlandı, derken bir gün adres de şaştı...
Dallanıp çiçeklenen bir çok kola ayrılıp göğe uzanan dileğimizin fidanından habersiz,
kabul görmedi diye bir daha ağzımıza almaz olduk duamızı.
Neden bunca zamanımızı çalmıştıki, neden bu kadar umut yüklemiştiki yorgun kalbimize?
Kızgındık, kırgındık ve en acısı artık vazgeçmiştik beklemekten...
Unutulduğumuzu sanıp unuttuğumuz o kadar çok şey vardı ki , farkında olamadık...
Halbuki sürekli birşeyler istemeye bir an olsun ara verip şükür edebilseydik başımızı bir kez öne eğip,
belkide yanı başımızda bizim için büyüyen fidanları, gülleri, meyve ağaçlarını farketmek bu kadar da zor olmayacaktı!
Uzağımızda yanıp sönüp ışıklar saçmasını istediğimiz
o gökte aradığımızı yanıbaşımızda ışıldatana şükürler olsun bin defa.
Gülşen Mavi
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.