"Gece ve korku.Gece ve hasta.Gece ve ıstırap.Ah, siyah!Burada bir uyumayan var,şurada da ve orada.Onlar ki feceir vaktinin ilk iplikleri geceye döküldüğü anda bir kavak ağacının rüzgarına kulak verip yorgun bakışlarını göyüzüne çevirirler ve birbirlerini tanırlar.Belki gecenin karanlığından gökyüzüne doğru döşenenen kandil basamakları acıyla çıkılıyor.Acının olduğu yerde gaflet yok ve acı müdahil.O kadar ki gecenin sırrına vakıf olanlar mutlu uyuyanlar değil mutsuz uyanıklar.Gecenin sırrı kapılarını ancak acı çeken kapllere açıyor.Bu yüzden geceler uykudan çok uyanıklık taşıyor."

Nazan Bekiroğlu

Geceler günişığının özeti.Akşamla başlar hüzünler.Nedense dertlerde akşam hücüm eder.Yalnızlıklarında akşam olunca farkına varırız.

Eğer birini bekliyorsak;mutlaka"bir gece ansızın gelebilirim"şarkısını dineriz.Veya hatırlarız.Duyğularda akşam yoğunlaşır.

Geceler de uyumayan yalnız insanlar değil.Gündüz görünmeyen,Ay ve yıldızlar ancak kendini gece gösteriz.Bizlere ilham verir.Yakomazlar geceleri ay ışığında farkedilir.Dağlarda ,ovlarda,kırlarda kalanlar yıldızlara bakarak yolunu bulur.

Yıldızlar ve gece hayata başlayan,kuş sesleri,böcek seslerini duymak isiyorsanız mutlaka şehir dışına çıkıp farklı bir gece yaşaya bilirsiniz.Onların mesaisi gece başlar.Artık geceler yalnız değilsiniz.Biteviye öten kuş,böcek sesleri bilinmez bir yerden sesi ile kendi varlığını haber verir.

Bilim adamlarıda gündüz çözemediği olayları akşamın derin düşüncesi sonucunda keşiflerini yapmışlardır.

Uyanık kalanlar geceye hakim midir?Yoksa geceyi uyanık yaşayanlar gündüzle hesaplaşma için yeni planlar mı yapar?

Ama şurası bir gerçek ki,geceyi uyanık karşılayanlar mutsuz uyanıklardır.

Gecelerin sırrı tanyeri ağırmasıyla bir başka güne başlar.Geceler yalnızdırlar,ama gündüzler hayatı paylaşırlar.

O halde yarın sabah güne iyi bir merhaba demeye ne dersiniz?