- 904 Okunma
- 4 Yorum
- 0 Beğeni
İZAHLI TECAVÜZ YÖNETMELİĞİ -5-
Eveeeetttt… Geldik baba tecavüzcüye.
Aslında tüm Türkiye bu zât-ı muhteremi o kadar iyi tanıyor ki…O bakımdan ismini vermeyeceğim. Hemen tanıyacaksınız onu.
Bu zat-ı muhterem ile şahsen bir tanışıklığım olmadı. Ama neredeyse her gün gördüm bir ara...İlk yıldızının parlamaya başladığı günlerde İzmit’te özel bir televizyon kanalı vardı ve onda proğram yapıyordu. Bu kara sakallı, cübbeli herife hiç kanım ısınmamıştı nedense…Vaazlarını filan da dinlemezdim. O kendi televizyon kanalında kıçını yırtar dururdu bir şeyler anlatmak için. Gerçi o dönemlerde de iyi bir tecavüzcüydü amaaaa…Asıl patlamayı çağdaşlığı T.S.E.K. tarafından ( Efendim hep Türk Standartları Enstütisi Kurumu olarak bilinir ya yanlış…Tam açılım: Tutarsam Severim Ebeni Kurumudur. ) tescilli olan ve de Altayların Fatihi bir televizyoncu- gazeteci sayesinde yaptı.
Seyyar Tayyar’ın dediği gibi o programdan sonra ‘’ Patladı gitti ‘’ Daha sonra çağdaşı- çağdışısı aşağı yukarı bütün Tv kanallarında arz-ı endam etmeye başladı. Hani yönetmeliğin 23. Maddesinde demiştik ya ‘’söz konusu para ise gerisi teferruattır’’ diye :İşte bu madde mucibince tv kanalları adamın üzerine mal bulmuş Mağribi gibi atlamaya başladılar.
Şimdi eğri oturmayalım ama doğru konuşalım. Adam dini konularda oldukça bilgi sahibi..Hatta kaç kere Türkiyedeki bütün İlahıyatçıları resmen düelloya davet etti. Diğer taraftan oldukça da esprili bir adam. O kadar ki bazen anlattığı fıkralarla dindarları bile kızdırıyor.
Mesela:
O HOCADAN FIKRALAR…
Olaylar Hep Almanya’da geçiyor.
Bir Alman bakmış ki Türkler Kurban Bayramında kurban kesiyorlar o da merak etmiş bu durumu ve bir kurban bayramı öncesinde bir koyun almış. Bunu kestirmek için de komşusu yaşlı Hacı Amca’yı bulmuş. Neyse efendim Hacı amca kurbanı kesmiş ve ‘’ Ben yaşlı başlı adamım, yüzmesini beceremem, sen başka bir müslüman bul o da derisini yüzüp parçalasın ‘’ demiş ve kurbanı kestiği kanlı bıçağı Alman’a vermiş. Alman sormuş: ‘’Bir başka müslümanı neren bulurum ‘’ diye…Hacı amca ilerideki küçük bir binayı ( Bir mescit ) göstererek ‘’orada var ‘’ demiş.
Alman, elinde kanlı bıçakla mescide dalmış. Tam o sırada da cemaat namazı yeni bitirmiş dua ediyorlar… Sormuş Alman: ‘’ İçinizde müslüman olan var mı?’’ Cemaat kanlı bıçağı görünce ‘’ Bu herif müslüman katliamına başladı galiba ‘’ diyerek korkmuşlar ve hepsi birden imama bakmaya başlayınca imam : ‘’ Ne ulan…Şurada iki rekat namaz kıldırdık diye hemen müslüman mı olduk ‘’
Yine Almanın biri komşusu Türkleri gözlemlemiş uzun süre ve sonunda ‘’ Ben de müslüman olacağım ‘’ demiş…Ama bunun o kadar da zor bir şey olmasını istemiyor. Komşusu olan Müslüman Türk’e sormuş.
-Ben müslüman olmak istiyorum . Bu iş zor mudur?
-Yok ya çok kolay…Kelime-i şahadet getiriyorsun hepsi bu.
-İyi o zaman ben de kelime-i şahadet getireyim.
Alman Kelime-işahadet getirdikten sonra sormuş.
-Tamam mı? Müslüman oldum mu?
-Olmasına oldun da eksiklikler var…Namaz kılmayı öğrenmen gerekiyor?
-İyi öğrenelim madem….
Alman namaz kılmayı da öğrendikten sonra yine sormuş.?
-Şimdi tamam mı?
-Yok…Oruç var..Onu da tutman gerekiyor
Alman Oruca da evet dedikten sonra yine sormuş.:
-Şimdi oldu mu?
-Son bir şey kaldı…Sünnet olman gerekiyor.
-Sünnet mi? O da ne?
-Yani senin pipinin ucundan azıcık kesilecek..
Alman dehşete kapılmış…
-Olamazzz.. Ben kestirmem…Vazgeçtim müslüman olmaktan..Ben bu dinden çıkıyorum.
-Çıkamazsın…Çünkü müslüman olan biri başka bir dine geçerse onun kafası kesilir.
Almanın iyice tepesinin tası atmış.
-Lan bu ne biçim din böyle…Giriyorsun alttan kesiliyor, çıkıyorsun üstten kesiliyor.
Özellikle de şu fıkrası çok tepki topladı:
Oldukça sıcak bir ramazan ayında dili damağına yapışmış olan bir müslüman - komşusu Alman’ın lıkır lıkır soğüuk meyve suyunu mideye indirdiğini görünce dayanamaz: ‘’ Ulan kefere dininin kıymetini bil..Ne namazı var, ne orucu ‘’ der.
İşte böyle fıkarlar da anlatabilen bu hoca kısa zamanda herkesin gözbebeği oldu.
Şimdi denilebilir ki: Bu adam dini vaazlar veriyor ve de zaman zaman komik fıkralar anlatıyor diye mi tecavüzcüler kategorisine, hem de baba tecavüzcüler sınıfına alındı. ? Elbette hayır. Onun tecavüzleri çok farklı. O hiç kimseye okuyup üflemiyor…Tam tersine büyü ile uğraşmak, fala baktırmak , medyumluk ve bunun gibi işlerin dinen kat’iyyen haram olduğunu söylüyor. Eeee o zaman tecavüz bunun neresinde?
Aaaahhh ahhh…Sizler yok mususnuz sizler. Birilerine bir 100- 200 lira kaptırınca hemen yırtınırsınız ‘’ Tecavüze uğradım diye’’ oysa yukarılarıda da belirttiğim gibi bunlar taciz bile değildir.
İş bu baba tecavüzcü öncelikle sizi bütün diğer tecavüzcülere karşı uyarır. Kendisi ve bağlı olduğu misyon dışında her kim var ise onları peşin peşin adi tecavüzcüler olarak ilan eder.
MADDE 27- ‘’ Bir baba hindi bilmem kime bindi ‘’ özdeyişinde bahsedilen ‘’Baba hindi ‘’ işte bu tecavüzcüdür ve de bu zât ve onun gibiler tek başına hepimize binmeye yeterli enerjiye sahiptirler..Hem de viyagra filan kullanmadan.
Çok uzattım sanırım..Direkt olaya geçeyim. ( Olayın bizzat şahidi değilim ama sağlam kaynaklardan [ burası ciddi ] aldığım bilgilere göre olay şöyle cereyan ediyor:)
Yıl 1999…O sene Başta İzmit olmak üzere tüm Marmara Bölgesinde ne yaşanmıştı? Hatırladınız değil mi? Büyük bir deprem… 17 Ağustostan bir kaç gün sonra işte bu baş tecavüzcü, mağdur ve madurelerine anlatıyor.
-Ey Ümmet-i Muhammed…Allah-ü Teala İtalya’da Pompei şehrini niçin ateş topuna döndürdü? Lut Aleyhisselamın kavmini, Ad ve Semut kavimlerini niçin helak etti?
Tabii ki cemaatten cevap veren olmuyor. Çünkü camide, dergahta, tekkede, mescitte hocadan başka bir kimsenin ağzını açıp tek kelime etmesi, bir soru sorması kesinlikle çok büyük bir edepsizliktir(!) Olur mu hiç öyle şey?
İşin garip tarafı bizzat bu kişiler bile sık sık vaazlarında Hz. Peygamber( S.A.S) ve dört halife döneminde sahabelerin gerek Peygamberimize, gerekse dört halifeye her türlü soruyu bizzat mescitte sorduklarını, cevapların mescitte alındığını, mescilerin sadece namaz kılınan değil aynı zamanda karşılıklı fikir alış verişlerinin, istişarelerin yapıldığı yerler olduğunu söylerler. Buna rağmen hayatım boyunca hiç bir Allah’ın kulunu görmedim ki hocaya bir soru sorsun..Ya da söylediği bir şeye itiraz etsin…Bunu sadece ben yaptıydım bir kere..O da Çanakkale Savaşını anlatan hoca savaşın tarihini 1918 olarak verdiğinde…’’Hocam 1915 olacak dedim ‘’ Hepsi o…Başka hiç görmedim. Neyse konuyu dağıtmayalım.
Bizim hoca kendi sorusunu kendisi cevaplıyor:
-Çünküüüüü… Sapıtmışlardı…İnsanoğlu ne zaman sapıtırsa Allah’ü Teala onlara önce peygamber göndererek uyarır…Peygambere uydun ne âla, uymadın mı ayvayı yediğinin resmidir. Eeee deyin bana asrımızda bir daha peygamber gelecek midir? Elbette hayır…Rasulullah son peygamberdir…İnsanlar için her türlü uyarılar yapılmıştır…Buna rağmen insanoğlu azgınlığa ve sapıklığa düşerse ne olur? İşte böyle, Allah depremi ile helak eder o sapık insanları…
Millet hüngür hüngür vaziyetinde…’’Hoca haklı….Çok azdık biz…İçki, kumar, fuhuş, Hele de İzmit…Hele de Sapanca ve çevresi…Adeta genel ev ve mafya babalarının yurdu haline geldi…Yok yok..Biz hakkettik bu bela ve musibetleri…Rabbim bizleri affeylesin’’
Hoca devam ediyor:
-On binlerce insan öldü? Söyleyin bakalım bu dünyadan ne götürdüler? Hiç bir şey…Kefenin cebi yok…Hiç soruyor musunuz kendinize ‘’bu gün Allah için ne yaptım?’’ Diye…Bazılarınız ‘’namaz kıldım, oruç tuttum’’ diye düşünecektir…Be hey biçareler namaz ve oruç sizin kendiniz için yaptığınız şeylerdir…Ben ‘’Allah için ne yaptınız ‘’ diyorum. Cevabını vereyim: Hiç bir şey…Eee siz Allah için hiç bir şey yapmazsanız Allah sizin için iyi bir şey yapar mı? İşte böyle tepenize tepenize indirir depremini.
Eminim ki buraya kadar anlattıklarıma bakınca bazı okurlar bile…’’ eee ne var bunda adam doğruyu söylemiş ‘’ diyeceklerdir…Ama durun…Daha zurnanın zort dediği yere gelmedik. Devam ediyor hazret:
-Şunu gayet iyi bilin ki cennet o kadar ucuz değil, cehennem de lüzumsuz değil. O kollarınızdaki bilezikler, yastıklarınızın altına istiflediğiniz dolarlar, marklar, lüks arabalarınız, evleriniz sizi cennete götürmeyecektir…Şu koskoca depremden de ders almadıysanız neyden ders alacaksınız?…Zaman artık soyunma zamanıdır…Her türlü dünya malından ve menfaatinden arınıp tertemiz bir şekilde Rabbin huzuruna varma zamanıdır. Bakın milyonlarca dolarlık altınlar, dolarlar, marklar hep toprak altında kaldı…
Ve öldürücü darbeyi indiriyor:
-Hazreti peygamberin apartman daireleri, eşleri validelerimizin kollarında altınları, incileri , zümrütleri mi vardı. Kızı Fatıma’yı evlendirirken ona mehir olarak sade bir yastık yüzü ile bir deri kırba vermemiş miydi?
Millet artık çoşmuştur…Başlarına gelen bütün bu felaketin baş müsebbibi olarak gördükleri altınlarını, dolar ve marklarını orada bulunan bağış kutularına ve milletin arasında dolaşan görevli elemanlera teslim edip tamamen arınmış (!) bir halde oradan çıkarlar…Hatta öyle ki bazı vatandaşlar…’’ Aman hocam ayaklarının altını öpeyim, kurbanın olayım hemen kapatıp gitmeyin ki evdeki altın ve paraları da getireyim ‘’ diye yalvarırlar.
MADDE 28- Baba tecavüzcüler çömezler, gibi etrafında gezindirmez, direkt dahile nüfuz ederler. Damardan çalışırlar yani…Yanlış anlaşılmasın(!)
Tabii ki bazı zındıkların(!) aklına hemen ‘’toplanan bunca servet nereye gitti?’’ Diye bir soru gelmiştir…Len münafıklar. Rabbimin hikmetinden sual olunur mu hiç? Gitmiştir faideli bir yerlere.
Yukarıdaki Resim mi? : Vatandaşın arınmış hali…
YORUMLAR
Değerli Arkadaşım
Öncelikle, gözlerinizde soru işaretleri görüyorum,,okullar tatil malum,çocuklar evde, dolayısiyle evdeki işlerim3,5,7,10 kat arttı:) arasıra uğradım ama yorum yazamadım,,affola desem...?
Beş bölümüde okudum,,yer yer güldüm,yer yer üzüldüm,,maalesef ki bu din istismarcılarına prim verenler olduğu sürece_ki bi ara sizde merakınızı gidermişsiniz_bu işin sonu gelmez...
Emeğinizi ve yüreğinizi can_ı gönülden kutluyorum,,iyi ki sizi tanışım diyorum, var olun hep...
Selam ve Sevgilerimle
Not:Af ?
sami biberoğulları
Buraya kadar aslında bu toplumu yolanların sadece bir bölümünü yazdım...Bu beş bölümden sonra oturup bir sınıflama yaptım vay anam vay...Geride dokuz bölüm daha var yazılabilecek...İnşallah ara ra yazmaya devam edeceğim.
Selam ve sevgilerimle.
sami biberoğulları
Bu daha 1. bölüm...Geride dokuz bölüm daha var...müsait zamanlarda yazmaya devam edeceğim inşallah.
Selam ve sevgilerimle.
DİN TÜCCARLIĞININ Bırakılması lazım.Bu yazıdan direk ben bunu anladım.
Hocam.Allah sizi bu siteden Eksik etmesin.Bizi hep böyle aydınlatın.Tebrik ederim.
sami biberoğulları
Allah Razı olsun.
Selam ve saygılar.
hocam gülmedim gülmedim finalde kendimi tutamadım harikaydınz yine yanılmıyorsam o bahsettğiniz muhterem jetskye binen kişimidir doğrumu anlamışım o kişiyse bilmem kaçbin dolarlık saat taktğını sorduklarında kendine göre bir kılf buluyordu ama vatandaşa gelince dediğiniz gibi fazlası haramdır getirin allah yolunda harcayın diyebiliyorlar benim gariban vatandaşımda hayrı çok seviyor hiç şüphesiz varını yoğunu allah yolunda harcanması üzere bu gibi zatlara seve seve teslim ediyorlar ve vicdanen rahat bir şekilde evlerine dönüyorlar ama ay sonunuda getirmek için kara kara düşünüyorlar hocam elinize sağlık kutluyorum gönülden sizi ve emeğinizi kolay gelsin saygılarımla selamlar
sami biberoğulları
Arife tarif gerekir mi?
Neyse biz yine de gülelim ağlanacak halimize.
Selam ve sevgilerimle.