16
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
2388
Okunma
Gri sabahın parmakları sahilde adımlarımı sayıyorken, ben de gözlerini okuyordum göğün. Gerçekleri saklayamayan gözlerini… "Hava bugün kötü olacak!" Der gibi bakıyordu.
Hapşırık krizi tuttu denizi, kıyıya köpükler püskürtmeye başladı. Bulutlar gürültüyle öksürdükçe şimşekler çakıyordu bir yandan. Yağmur yağdı yağacak!
Dünya’daki savaşlar ve Sam Amca aklıma geliyor, kötü hava böyle etkiliyor. Kalbi buzdan Sam Amca! Şimdilerde rengi değişmiş, siyaha boyanmış Sam Amca!
Yahudi lobisi, petrol krizi, madenler ve altın… Bir türlü gözü doymayan, yediği insanların karakterine bürünen Amerika. Biraz Filistin, biraz Suriye, biraz Irak, biraz Afganistan… İnsanların benliklerini çalan, geçmişlerini onlardan alan, damarlarına kan zerk edilmiş koca robot Amerika.
Kâşif dedikleri Kolomb; altın için can alan katil, Kızılderili katliamları yapan, zenci köle pazarları kuran, ırkları yiyen amigo. Amerika, Amerika! Kalbi buzdan Sam Amca.
Bir avuç su doldu ayaklarımın önündeki çukura, ayna gibi parlak. Eğiliyorum ve kaşlarımı görüyorum. Kalın, uzun ve siyah. Kuaförün önce makasla kestiği, sonra cımbız kullandığı orman gibi kaşlarımı…
Benim de yalnızca cımbızla alınan kısa kaşlarım olsaydı.
"Bir elime cımbızı
Bir elime aynayı alıp
Umursamasaydım dünyayı"
Tanımasaydım Obama’yı. Tenini beyaz una buladığında görmeseydim keşke ruhundaki şeytani zifti. Hey amigo amigo! Geçmişi kirli wendigo!
29.06.2012
Müjgân Akyüz/MAJ
DİPNOT: Amerikan emperyalizmi dünyayı psikolojik etki altına alabilen güçlü bir yapıya sahip. Doneleri kullanmayı çok iyi biliyorlar. Bunun en güzel ve başarılı örneklerini (Kendileri açısından başarılı) Obama başa geldiğinde gözlemledik. Emperyalizmin tahtına siyah bir misafir oturdu. Büyük değişim rüzgârlarından bahsedildi. Değişim, demokrasi, barış, devrim kelimeleri ile sömürü düzeni dünyaya pazarlandı. Bu oyuna sağ ve sol bütün cepheler destek verdi. Merak edenler o zamanın gazetelerini okuyabilir, her kesimden köşe yazarlarının heyecanlı desteklerini görebilirler.
“Demokrasinin zaferi!” diye lanse edilen Obama’nın başkan oluşu ile ezilen halkın zaferi de kanıtlanmış oluyordu güya. Oysa sadece bir renk değişimi söz konusuydu. Obama da aynı eski politikaları benimsemiş, Amerikan emperyalizmini güçlendiren ve devam ettiren biriydi. “Yeni Dünya Düzeni” diye pompalanan ve güzel reklamları yapılan uygulamalar ise yine güçlünün zayıfı ezmesinden başka bir şey değildi. Türkiye açısından ise; yine “PKK örgütüne destek verilmeyeceği” Sözleri veriliyor, fakat ülkesindeki lobilerin baskıları sonucunda yine bu örgütün faaliyetlerine göz yumuyor, destek veren kanalları engellemiyordu. Bush döneminde PKK nasıl kullanıldıysa, Obama döneminde de yine ABD çıkarları için kullanılacaktı bu örgüt. Ermeni soy kırımı konusunda da yine Ermeniler safında yer almaya devam edecekti.
“Garp cephesinde yeni bir şey yok!”
Değişim denilen şey işte yalnızca bir ten rengi değişimiydi. Sam Amca aynı, şu bildiğimiz wendigo işte.
"Ne atom bombası, ne Londra konferansı; bir elinde cımbız, bir elinde ayna; umurunda mı dünya!" O.V.Kanık
Ahmet Ormancı Beye seslendirme için sonsuz teşekkürlerimle…