- 859 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
YÜRÜYORUM
Yürüyorum,ıssız ,ağaçsız,rüzgarsız sonu olmayan puslu bir yoldan.Kıvrılıp dağların koynuna sokulan oradan gayb alemine ulaşan bir yol.Adımlarımı karıncalara göre belirliyorum,karıncalar yoldaşım.Sırtımda bu kadar yük,gönlümde Beydağları gibi yüce bir emanet taşıyorken çitalar gibi sekemezdim ki.Adımlarım mum kadar kısa ancak bu kısa adımlarla düşündüklerim mum gibi gönlümü ve beynimi aydınlatıyor.Ben bu yola sana, senin canhıraş eden gözlerine ulaşmak için çıktım.Bu yolun çiçeklerle döşeli olmadığını bütün kutsallara inandığım gibi biliyordum.Bu yolun acılara,elemlere,kederlere,ıstıraplara gebe olduğunu sana inandığım gibi biliyordum.Çetin yollar aşılacak,kahpe pusular atlatılacak,her köprü başında Delidumrul’larla karşılaşılacaktı.Örselenecektin,törpülenecektin,budanacaktın an gelince coşup çağlayacaktın.Değersizlerin elini , eteğini öpecektin,en kıymetlileri incitecektin,azarlayıp,paralayacaktın.Bazen eşikte yatacaktın,köşe başlarını tutacaktın,sokak köpekleriyle dertleşecektin.Geceleri dost meclislerinde sabaha kadar kadeh parlatıp sevgiliyi dile düşürecektin.Bir zaman sonra kendine gelip mest halinle yaptıklarından ötürü hayıflanıp ‘ne yaptım ‘diye kendini cezalandıracaktın.Tüm bu sevgili uğruna yaşanacakların anlamsız hayatıma anlam katacağını ,sıyrık bir hayattan isabetli bir hayata sıçrayacağımı bildiğim için bu tehlikeli yola çıktım.Sana ulaşıp kendimi senin varlığında yok etmek için zahiri alemden geçip gönül aleminde raks etmek için yola çıktım.Güneşin ısırdığı,sıcağın kavurduğu ,derinin bedenden sıyrılıp yollara yapıştığı bir sensiz zaman diliminde besmeleyle yola çıktım.Sensiz diyorum çünkü bu yakıcı havalarda en çok serin bir yele ihtiyaç olunur.Neyleyim yadımda sen varsın ama tenimde hissin yok.Yola çıktım ağır ağır yürüyorum ve ilk diken ayağıma batıyor.Sensizlik acısıyla bu yol nasıl bitirilecek,hasretin bizi kara toprağın koynuna yatırmadan nasıl sonlanacak bilmiyorum.
Yürüyorum soluğum yutağıma takılarak, ciğerim parçalanarak, göğsüm çatlayarak yürüyorum.Fikrimde gündüzlerimi sesiyle erittiğim,gecelerimi hayaliyle tüketemediğim sen varken bedenimde sağlık olur mu hiç?Kim kalbini ve beynini sevgiliye tapulamış da ömrünün sonuna kadar rahat etmiş?Kim sevdaya düşmüş de rahatı arzulamış,başını dilberinin dizine koyup bir nefes dinlenmeyi istemiş.Bu yola çıkarken cefa dilemişiz, acıyla yoğrulup, gülmeyi unutup, neşeyi sürgünlere göndermeyi dilemişiz.Saatinden kopan her saliseyi sevgilinin eteğine tutuşturup,onsuz adım atmamaya yemin etmişiz.Gözlerimize ondan gayrısını görecekse ferinin söndürüleceğini şart koşmuşuz.Ayaklarımıza onun yolunun haricinde yürüyecekse, o ay yüzlüye koşmayacaksa kırılıp budanacağını söylemişiz.Bütün bedeni içtimaya çekip tekmil aldıktan sonra gönül rahatlığıyla, rahat etmeyeceğimiz bu sefere çıkmışız.Gün dağlara yaslanırken sararan yolları ,ovaları,bayırları ; sararan yüzümle,kızaran yüreğimle geçiyorum.Her adım ateş,her kulaç yangın,yangınında can bulan ben, uğrunda yaşamak için bu kutlu yola çıkmışım.
Yürüyorum geçmişimi daksilleyerek, bildiklerimi unutarak,hatıralarımı savurarak, bu tende canı yorarak yürüyorum.Bu yolda yarı ömrümü kefenleyip ‘amin’ler eşliğinde kimsesizler mezarlığına defnediyorum.Varsa sonrası avucuna bir bir saymak için ,eşiz gözlerinde yanmak için,herçel gönlüne girmek için sana yürüyorum.Dizlerim titreyerek,içim yadıyla küflenerek,ciğerim sızım sızım sızlayarak sona ,kollarında can vermek istediğim sana yürüyorum.Bu yürüyüşün sonu olmaz,ne ilk yürüyen ben olacağım ne de son.Adem babamızdan öğrenmişiz,yari buluncaya kadar durmadan ,dinlenmeden ,yanan ateşi söndürmeden,kabaran gönlümüzü dindirmeden yürüyeceğiz.Hüdhüd gibi Anka’yı bulmak için kanat çırpacağız,her kanat da bir değerimizi ,kıymetlimizi kaybedeceğiz ama ona ulaşacağız.Sonunda o güzel yarin eşiğinde can bulacağız olmadı, kollarında can vereceğiz.Ah kollarında can vermek ne büyük bir saadet!
Yürüyorum ,yıldızsız zifir gecede gecemi aydınlatan, yönüme pusula olan,gönül tarlamın narin gelinciğine.Demet demet gönderdiği dertleriyle neşelendiğim,büsbütün acımasızlığıyla gürbüzleştiğim,canımın temel yapısı olan aşk pıtırcığıma koşuyorum.Tuzaklara aldırmadan,haramilerden korkmadan,açlığımı,susuzluğumu,güneşin yakıcılığını düşünmeden ruhunu taşıdığım ,o kutlu sevgiliye yürüyorum.Bu yolda cümle sıkıntıları hanesine hazine olarak kaydeden bütün Mecnun tıynetlilerin alınlarından öpüyorum.Allah bu kutlu yürüyüşü ve bu yürüyüşe çıkan Yusuf yüzlüleri muaffak etsin.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.