- 736 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
NEDİME KÖŞGEROĞLU VE “ZAMANIN TELVESİNDEN”
NEDİME KÖŞGEROĞLU VE “ZAMANIN TELVESİNDEN”
ZEHRA ÇAM
Posted on 02 Temmuz 2012 by Zehra Çam Geleceğin belirsiz oluşu kaygı ve korkular büyütür. Beklide bu yüzden geçmişin özlemlerine sığınırız. Her ne kadar acılarından yakınsak da geçmiş bazen kırk yıl hatır bırakan bir kahvenin dostluğu, bazen dibe vuran yalnızlığımızın telveleridir.Zaman, ezelden ebede uzayan iki ucu açık delikli bir koridordur. Bir yerinden tutuluruz rüzgarına. Kimi çöl ortasıdır yalnız kalırız, kimİ zaman bir karnavaldır neşeleniriz. Bir şey var ki hepimiz ayrı talanlarda savruluruz ömrümüzün süzgecinde.
Sanatsal yaratıda insanı anlatabilmek için duygudaşlığın gelişmiş olması gerekli. Bu kişinin yalnızca kendi serüveninden değil yaşamdan, insandan beslenmesine bağlıdır.Nedime Köşgeroğlu ilk şiir kitabı “Neler Eskitmedi Zaman” dan hemen sonra ikinci kitabı “Zamanın Telvesinden” i yayımladı. Kitabında genel olarak insanın kimsesizliği, çaresizliklerinden ve düşlerinden kaynaklanan tekilliği, zamanın içinde insanın ve yaşamın değişken yüzlerini yazıyor. Yaşam serüvenimizdeki incinen ve incitilen noktalara değiniyor. Yine de bir kadın ve anne duyarlılığıyla kadınların ve çocukların önde olduğunu söyleyebiliriz.
“Sabahın düşü kestiği yerde/ kadın yorgunluğunu eline alıp/ sabrı kesti sessiz” diye başlayan dizelerini “kardelenleri doğuranlara” adamış. Hala okumanın ve okul yollarının kız çocuklarına (bazen erkek çocuklarına da ) kapalı olması düşündürücü.Edip Cansever’in “Masa da Masaymış ha” şiirinden esintiler serpilen “Düşe Düştü Kadın” şiirinde şiirin olanaklarından çift anlamlılığa açık cinaslarla, bir kadının yüreğinden düşen düşlerin izdüşümlerine göndermeler yapıyor.
Yaşamın hepimiz için ayrı bir anlamı ve tanımı olabilir. N.K. yaşamı bir cümleye benzetiyor. “Yaşam sadece bir cümle/uzun karmaşık sade/virgül ya da parantez içinde/ kesme tırnak işaretiyle/sadece bir cümle. Bazen anlamdan yoksun/ kısa ya da uzun olsun/ nokta ile bitecek yaşam/ bir cümle gibi biliyorsun/ sadece bir cümle.” Dilin yaşaması onun zenginliklerinden kaynaklanır. Bazen bir dili zenginleştirmek de konuşanından çok yazanına bağlıdır. Bu da alışılmamış bağdaştırmaları üretmekten geçer. Cümle dediğimizde, dile ait bir şeyi anımsarken, onun yaşama benzetilmesi “soyut-soyut” imge. Bu türden bir imgenin şiir dilinde yakalanması zordur.
“Dubara Dubara” şirinde de benzeri ögelere rastlamak mümkün. “göz pınarlarında fırtına/ koş saklan/ gelin olmuş dağların duvaklarına/ kaygan zamanlar ardında/hak arayan derviş mi? Yolu düşmedi daha bizim tarafa / hak mı/ iki dudak arasına sıkışan zarda/ hep yek!tek Yek! Yek!!!!/tek çizgi yaşamda/ koş davran/ dağı ayağına dola/ dubara dubara dubara!!!” “Dil yarası” şiirinde de “adı: dil yarası / yırtık sesler/ yaşamı on ikiden lekeler” derken de alışılmamış bağdaştırmayla bir üst dil kullanıyor.
Akademi yayınlarından çıkan “Zamanın Telvesinden” kitabında, nesir şiirlere de yer vermiş. Bu An: Zaman I-II_III, paylaşım senfonisi I-II-III Göçebe Nisan Yağmurları I-II, Uzak Mevsimlerde Yağmur I-II, Yardım Çığlığı: ÖfkeI-II, Duyulmayan Çığlık Yalnızlık I-II-III-IV ve Düş ve Şiir I-II-III. Bu metinlerin denemeye yakın olduğunu da söylemek mümkün. Yaptığı şiirsel betimlemelerle zamana, yağmura yeni tanımlar yüklüyor. Zaman ona göre “tutsak edilmeyen bir kahraman” paylaşım: oburlaşan çaresizliğin boynunu bükmek, kabullenmektir koşul koymadan,”
İlk kitabının hemen ardından gelen ikinci kitabı, bundan sonra da yenilerinin geleceğinin ışıklarını taşıyor. Zira yaşama dair çok sözü var Nedime Köşgeroğlu’nun. Bu denemelerinin onun türler arasında da denemeler yaptığının bir işareti sayılabilir. Her alanda uzmanlaşmanın yaygın olduğu günümüzde, dil gibi değişken ve gelişime açık bir malzemenin, edebiyatın olanakları içinde kullanılması güzel bir adım. Yeni kitaplarıyla buluşmak dileğiyle.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.