- 2336 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
Sadaka Kutusu mu Rant Kapısı mı?
Fırınlardan ekmek alırken bir köşede duran sadaka kutularına arada sırada 1-2 lira atardım. Ben sanırdım ki bu kutularda biriken paralarla gariban vatandaşlara ücretsiz ekmek veriliyor. Böyle zannetmemin nedeni de bazı fırınlarda “Askıda Ekmek” uygulamasını görmüş olmamdan kaynaklanıyor.
Meğerse işin aslı başkaymış. Bir fırından alış veriş yapıp fırıncı ile konuşunca gerçeği öğrendim. Tam sadaka kutusuna para atacağım sırada fırıncıya dedim ki:
-Ne iyi etmişsiniz de bu uygulamayı başlatıp gariban vatandaşların hiç olmazsa ekmeksiz kalmalarını önlemişsiniz.
-Abi, o kutulara atılan para fakirlere ekmek vermek için değil.
-Ne için peki?
-Bir dernekten getirip buraya koydular. Öğrencilere yardım derneğiymiş galiba. Adını tam hatırlamıyorum.
-O da güzel. Bari yeterince para toplanıyor mu? Mesela günde kaç lira atılıyor?
-Bilmem.
-Nasıl bilmezsiniz? Paraları dernek yöneticisine sayarak ve tutanakla teslim etmiyor musunuz?
-Ne tutanağı abi? Adam, her hafta sonu dört çekerinle geliyor, anahtarınla kutuyu açıp paraları alıyor. İlk başlarda adama, gelen parayı sayıp vereyim, dedim. “Saymaya gerek yok. Ne kadar olduğu seni ilgilendirmez” deyip anahtarıyla kutuyu açtı, bir poşete paraları doldurdu ve arabasına binip gitti. Ben de bir daha bu teklifte bulunmadım.
-Öyle şey olur mu? Çıkan para kadar size dernek makbuzu vermeleri gerekir. Makbuz vermiyorlarsa, o zaman siz de bu kutuları buradan almalarını isteyin.
-İşte onu yapamayız. Çünkü başımıza çökerler, boğazımızı sıkarlar…
-Kim başınıza çöker, kim boğazınızı sıkar?
-Orasını karıştırma abi!
**
Bu konuşmadan sonra sadaka kutularına daha çok dikkat eder oldum ve birçok dükkanda bulunduğunu gördüm. En son olarak tıraş olduğum berberde de görünce işin büyük boyutlara ulaştığını fark ettim. İnternette biraz gezinince çok sayıda sadaka kutusu imalatçısı firmaya da rastladım.
Demek ki bu iş artık ticarete dönüşmüş ve bir sadaka sektörü doğmuş.
**
Gelin birlikte şöyle basit bir mantık yürütelim: İstanbul’da on binlerce sadaka kutusu varsa ve her kutuya günde on lira atılıyorsa bırakın aylık ve yıllık geliri, sadece bir günde toplanan paranın büyüklüğü insanı hayrete düşürmez mi? Bunu bir de Türkiye çapında düşünün…
Peki, işin asıl can alıcı noktası: Bu paralar gerçekten ihtiyaç sahibi insanlara ulaşıyor mu? Yoksa bazı kişilerin cebine mi giriyor? Açılan her kutudan çıkan para sayılıp, makbuzu veriliyor mu?
Yıllar önce devlette öğretmenlik yaparken Kızılay zarflarını öğrenci velilerine gönderirdik. Velilerin bu zarfların içine koydukları paraları bir komisyonun huzurunda sayar, üyelerin imzaladıkları tutanakla birlikte Kızılay’a teslim ederdik. Aynı uygulamanın sadaka kutuları için de yapılması gerekli.
**
Gelin şu soruların cevaplarını birlikte arayalım:
Çeşitli mekanlara yerleştirilen bu sadaka kutuları hangi dernek ya da derneklere aittir?
Yürürlükteki yasalara göre bir derneğin bu yolla yardım toplaması yasal mıdır?
Makbuz verilmeden toplanan paraların nereye ve kimlere gittiğinin açıklaması nasıl yapılacaktır?
**
Amacımız fakirin, fukaranın ekmeğine mani olmak değil, vatandaşın dini inançlarını sömürerek rant elde etmeye çalışanlara engel olmaktır.
Son söz: Oruç Baba der ki, “Din ticareti yapanlar, sıfır sermayesi olan, getirisi oldukça yüksek bir iş kurmuş olan uyanık müteşebbislerdir.”
YORUMLAR
Güzel bir konuya değindiniz..
Artık market, mağaza her yerde karşımıza çıkıyor bu sadaka kutuları..
Sadece o sadaka kutularına atılanlar değil, bir sürü tv'de reklamı olan yardım kuruluşları var...
Türkiye'de bile Van depremi olduğu zaman trilyonlar toplandı ekranlarda...Tır'larla yardımlar gitti..Ve o kadar ki o toplanan miktarlarla Van şehri baştan yapılabilecek bütçede ...
Eğer bu paralar gerçekte o ihtiyaç sahiplerine gitmiyorsa, çok çok büyük vebalde'ler...
İnsanların merhamet duygusu sömürülmüş olur..
Ama bu durumda bile ben yinede o sadaka kutularına, hayır kurumlarına verme taraftarıyım...
Çünkü Ameller niyetlere bağlıdır...Senin Allah rızası için verdiğini Allah biliyor....
Rasulullah sav zamanını düşününce müşriklere bile yardım ediyordu...Sırf kalpleri islam'a ısınsın diye..Tabi sonra hükümler değişmiştir hilafet zamanında....
Ve bir tavsiye .....Eğer içimiz rahat değilse sadaka verirken , yerine ulaşıyor mu diye o zaman evlerimizde sadaka kutusu bulunduralım....Her gün yada özellikle gece kutumuza sadaka atalım..
Çünkü o sadakayı gizlice ,kimse görmeden vermiş oluyorsunuz ve o vakitte yerine ulaşıyor...
Sonra ihtiyaç sahibi önümüze çıkınca kendi elimizle sadakalarımızı yerine teslim edebiliriz...Hem evde böyle bir sadaka kutusunun olması , çocuklar varsa evde onlara da güzel bir örnek olur...
Ben şahit oldum evde ki sadaka kutusuna elindeki 10 kuruşu atan 8 yaşındaki çocuk anne bu parayı Afrikada'ki fakirler için atıyorum demesi ..Ne güzel bir şey..O yaşta ki çocuğun bunu düşünmesi..
Belki bize göre 10 krş bir sakız parası ama bir çocuğun bunları düşünmesi, sakızından vaz geçmesi , bizim sadaka'mızdan daha makbuldur belkide...
Evet hocam güzel bir konuya değindiniz...İnsanların bilinçli olması lazım...Makbuz istemesi lazım..Bazen öyle oluyor ki çok iyi bildiğimiz kuruluşlar teröre yataklık yapan olabiliyor..Özellikle tv'de ki kuruluşlarla yardım yapanlar çok çok dikkatli olması lazım.....
Ama söylediğim gibi ben yinede verme taraftarıyım Allah rızası niyeti ile, ama sokaktaki dilenciler hariç...
Güzel bir sorgulama yaptınız...Emeğinize sağlık..
Ömer Faruk Hüsmüllü
Yoksullara bir şekilde yardım edilmesine, sadaka verilmesine kimse karşı çıkmaz. Sizin de belirttiğiniz gibi bu yardımların yerine ulaşıp ulaşmadığı sorundur. Verilen paraların bazılarının cebine girmesine veya bir terör örgütüne gitmesine, ya da bir siyasi partiye çıkar sağlamasına herkes karşı çıkacaktır.
Bu uygulamaların daha disiplinli ve adaletli bir şekilde gerçekleştirilmesi dileğimdir.
Selam, sevgi ve saygılarımla...