- 697 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
ŞİİR BİLİRDİK (Poetik)
Şiir Bilirdik
(Varoluş Paradigmasına Öznel Yorum)
“Ölümden korkmak anlamsızdır, çünkü yaşadığımız sürece ölüm yoktur, ölüm geldiğinde ise artık biz yokuz.” der ya Epikür, benim görüşüm de bu düzlemdedir ölüme dair. Bence aslolan, dünya denen gezegende bir homo sapiens sapiens olarak yaşadığınız zamanı, insanlık adına verimli geçirebilmek. Burada verimi belirleyen ise zamanın niceliği değil niteliğidir. Bu niteliğin ölçüsü, başkaları için de kendiniz için olduğu kadar mutluluk verici eylemlerde bulunmanız, kendinizle birlikte başka insanları, hayvanları ve doğayı hakkını vererek sevebilmeniz, böylece Marx’ın vurguladığı gibi “yaşamsal etkinliğinizle kendinizi sevilen kişi durumuna dönüştürebilmeniz”, yeteneğiniz doğrultusundaki üretiminizle hayata artı değer katmanız ve yetiniz uygun ise sanat, bilim ve felsefe tarihine kendi sıkletinizce katkıda bulunabilmenizdir. Yani Samed Behrengi’nin Küçük Kara Balık’a söylettiği gibi: “Bir gün ister istemez ölümle karşılaşacağım; bu önemli değil. Önemli olan benim yaşamamın veya ölümümün başkalarının yaşamını nasıl etkileyeceği...”
Sapanla kuş bile vurmamış bir çocuk olarak benim tek silahım, kalemim ve dilimdir. Ancak Victor Jara gibi ellerimi ve dilimi kesmeniz gerekir beni susturabilmeniz için, ama ben ölsem de daha önce yazdıklarım haykırmaya devam edecektir bugünden yarına.
“Kaybedilirsem” eğer, bir cumartesi annem olmaz, düşlerimin ve cesedimin hesabını soracak. Beni karnından kovan kadın, anmaz bir daha adımı, ama aslında bütün serçelerdir benim gerçek annem, kanat çırptıkça cesedimi arayacak.
Kimse gelmese de olur cenazeme. Benim serçelerim, fesleğenlerim, kedilerim ve bilcümle çocuklar yeter zaten, hınca hınç doldurmaya cami avlusunu. İmam, “Rahmetliyi nasıl bilirdiniz” diye sorduğunda, “Şiir bilirdik” diyecek birileri çıkarsa, beni bir şiirin iki dizesi arasına gömsün, tepeden tırnağa aşktan ve devrimden bahseden.
“Uyarına gelirse”, kollarını açarak gülümseyen palyaço şeklinde mezar taşım olursa, dua falan da istemez hani.
Ersin Türkkul
YORUMLAR
bismillah, "epikouros" ile başlayan bir yazarın yazılarını ciddiye almalı diyerek okumaya başlamış olduk... hele hele üyesi olduğum antoloji.com'dan tanıdığım bir şair (Ersin Türkkul) olunca yazarı, okumayı sürdürme kararı da aldık. (Bu arada antiparantez sormadan edemeyeceğim. "SEVEBİLME İHTİMALİ" isimli şiirinizin YILMAZ ERDOĞAN'a maledilmesi homo sapiens sapiens lere yakışıyor mu sizce, tabii rızanız hilafında ise)
Paradigma dünyayı algılamakta kullandığımız kendimize has doğrularımız. Genelde özgün bakış açımızı ve bunun sonucunda ortaya çıkan davranış biçimlerimizi yönetir. Bu yüzden de,bu doğrular sistematiğinde oluşturulan paradigmalar kişiden kişiye ve toplumdan topluma farklılıklar göstermektedir. Varoluşculuğun bir paradigma olarak yorumlanması, ortaya koyduğu kurallardan sapmaya sebep olabilir mi, düşünüyorum. Jean Paul Sartre ile tanıştıktan sonra ilgi duyduğum varoluşçuluk, bence belirlediği kurallar itibariyle bir paradigma olarak değerlendirilmemeli... Yazılarınızı keyif alarak takip edeceğim. Evet, edebiyat defteri değerli bir yazar kattı bünyesine, mutluyum...