- 1447 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
köşe yazılarım/TÜRK ŞİİRİNDE EROTİZM
Türk şiirinde erotizmi işlemek için önce erotizmi anlamamız gerektiğini düşünüyorum.Çünkü erotizm çoğunlukla, özellikle cinsellik konusunda daha iki yaşından itibaren kendini bir baskı ve tabu çemberinde bulan bizim insanlarımız tarafından, porno, iffetsizlik,insanlik dışılık gibi kavramlarla maalesef karıştırılmaktadır.
Her zaman söylediğim gibi ‘insanlar her yerde kendilerini yaşarlar’, bu yüzden eğer kendimizde bir sorun yoksa erotizmde de sorun yoktur.
Erotizmin sözlük anlamı,’aşkın cinsel yüzü’dür.Hani her birimizin sevdiğimize ilk anda hissettiğimiz o temas isteği var ya,o işte.Daha geniş bir söylemle de,karşımızdaki insanın çekiciliği,güzelliği,bizi çeken neyi varsa onların tümünün etkisiyle içimizde gelişip büyüyen biyokimyasal-elektriksel bir sevi ve dokunma duygusudur.Bu da son derece insansal bir iç duygudur,bunu ifade etsek de etmesek de his-se-de-riz.
İşte şair veya daha genel anlamda sanatçı diyelim ;bunu dile getiren,özümseyici insandır.Her zamanki estetik duygusu, anlayışı ve bilinciyle bunu son derece estetik ve zarif bir şekille dile getirendir.
…..
Ne aklım kaldı benim,ne dinim
Ne kararım kaldı benim, ne sabrım
Gel ne olur, gel artık !
Yukarıdaki dizeler Mevlana Celaleddin’e aittir ve Türk şiiri bu tür zarif mısralarla doludur.Büyük tüm şairlerimizin de zaman zaman erotizme çekinmeden kalem vurduklarını görürüz.Biraz örnekleyelim isterseniz…
…..
Yapma diyorsun, yapmamak elimde mi?
Sen al demişsin nasıl çekerim elimi?
Hem yap, hem yapma demek seninki bana
İnsaf :Kadeh devrilir de dolu kalır mı?
ÖMER HAYYAM
…
Ağzına şeker alıp
Gözü sana tuş olan
Unuta şekerini
Çiğneyip de yutmaya
YUNUS EMRE
Bir söz dedi canan ki keramet var içinde
Dün giceye dair bir işaret var içinde.
NEDÎM
…
Dedim inci nedir? dedi dişimdir,
Dedim kalem nedir? dedi kaşımdır
Dedim on beş nedir? dedi yaşımdır
Dedim daha var mı? dedi ki yok yok !
ERZURUMLU EMRAH
…
Bir taraf bahçe, bir taraf dere
Gel uzan sevgilim benimle yere
Suyu yakuta döndüren bu hazan
Bizi garkediyor düşüncelere.
AHMET HAŞİM
…
Sen akşamlar kadar büyülü, sıcak
Rüyaların kadar sade, güzeldin
Baş başa uzandık günlerce ıslak
Çimenlerinde yaz bahçelerinin.
AHMET HAMDİ TANPINAR
…
Seni yatıracağım ellerimde
Bir ıhlamur yaprağı gibi
Seni yatıracağım göğüslerimde
Menekşeler gibi
Seni yatıracağım gözlerimde
Bir yağmur suyu gibi…
LALE MÜLDÜR
…
Bu akşam bir ateş duyup etimde
Kadın, kadın diye içimi oydum
Ruhuma bir serin yer istedim de
Alnımı mermerin üstüne koydum…
NECİP FAZIL KISAKÜREK
…
Ve balından mahrum edildiğim kırmızı ağzın, kocaman gözlerin gerçekten var
Ve asi bir su gibi teslim oluşun, ve beyazlığın ki dokunamıyorum bile…
NAZIM HİKMET RAN
Evet, ustalarımızın bu doyumsuz lezzetteki mısralarının tümünü burada sizlerle paylaşabilmeyi çok isterdim.Fırsat buldukça zaman zaman paylaşmayı sürdüreceğim.
Demem o ki ; şiir hayatın bizdeki yansımasıdır, hayattır, hayata dairdir ve konu olarak nasıl sınıflandırılabilir ki?Fakat yukarıda da söylediğim gibi aşkın cinsel yanının dile getirilmesi bizde maalesef çekingenlikle karşılandığı için bir kez de ben parmak basmak istedim.
Sanatçı hayatın aynasıdır, bir aynaya neyi tutarsanız onu gösterir.Bence sanatçının neyi neden yansıttığı değil, nasıl yansıttığı konuşulmalıdır.
Sanatçıdır ; ne eylerse güzel eyler ,derim efendim.
Seher Duman
YORUMLAR
hep üzülürdüm dr haydar dümen bu yükü hep tek başınamı taşıyacak diye.şaka şaka
aslında haklısınız eğer cesaretle söylenecek se
tüm cabalar onun için değilmidir tüm sorunlar yada güzellikler onun eseri değilmidir elbetteki onun yani cinselliğin eseridir.
odam kireç tutmuyor
kumunu katmayınca
sevda baştan gitmiyor
sarılıp yatmayınca.
bu türkü ülkemizde en çok söylenen ve en çok satan dır.
fakat sadece türküsü söylenir cinselliğin orta yerde ne konuşulur ne lafı edilir edende ayıplanır.
çünkü
bizim toplumumuz da bizim geleneklerimizde bir laf vardır ya.
Allah dört duvarı neden yarattı diye.
sizi cesaretinizden dolayı kutlarım
saygılarımla