- 2542 Okunma
- 25 Yorum
- 1 Beğeni
Anneannem
Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.
Hiç unutmam Anneannemli geçen günlerimi.
İki katlı kerpiç bir evde otururdu iki oğlu ile beraber. Ev eski yapı. İki kanatlı büyük kapıdan içeriye girdin mi büyük bir avluda bulursun kendini, sağ tarafta hayvan ahırı, bitişiğinde büyük dayımın kaldığı iki odalı bir yapı mevcuttur. Tahta merdivenlerden hanaya çıktın mı, ilk odada oturur anneannem, bitişiğindeki sıra sıra iki odada ise küçük dayım.
Tuvaleti avlusundadır. Büyük bir yalak üzerindedir çeşme. Mutfak da avludadır, müşterek kullanılır.
Ne zaman yanına gitsem, Anneannemde manzara aynıdır, tahta gıcırtıları içinde odasına girdiğimde; O, arkası taş yastıklı uzun bir divanın üzerinde bağdaş kurup oturmuş, elinde maşa mangalını karıştırır, mangal ki; Ne mangal... İki kulplu, işlemeli çift kapaklı, ayakları tekerlekli, altı raflı, muhteşem bir mangal.
Altında hiç eksik olmaz cezvesi, fincan takımı, yanındadır hep kahve hokkası.
Hemen yapıştırır;
“ Oğlum geldin mi, sana bir şekerli kahve yapayım!” der, sürer kahve cezvesini mangala, karıştırır, karıştırır, sonra ikram eder değirmende kendi dövüp öğüttüğü kahveyi dumanları tüterek. Çocuğum, pek sevmem kahveyi ama, onun ki bir başkadır işte. Farklı bir lezzet vardır o kahvede...
Ben kahvemi yudumlarken o uzun uzun sohbete başlar. Genelde annemi anlatır bana, onun talihsizliğinden, bahtsızlığından bahseder. Çok beğenir kızını, çok güzel bulur. Kendi güzeldir ama bahtı güzel değildir dünyalar güzeli Vesile’sinin...
Ben bir yandan onu dinler, bir yandan odasını incelerdim. Kapının tam karşısında büyük bir yataklık, yastık yorgan dolu. Bir köşede kakma ile özenle işlenmiş bir sandık. Onun yanında yerini değiştirmekten hep korktuğum, iki kişi ile zor kaldırdığımız görkemli bir Kuzine.
Nedense o hiç kullanmaz Kuzineyi, hep ısınma ihtiyacını mangalı ile sağlar, zaten evi de kerpiç olduğundan bir ısındı mı, bir daha soğumaz.
Kuzineyi masa gibi kullanır, Ivır-zıvırla doldurur üstünü, kahve değirmeninin yeri de orasıdır, yanında çiğ kahve kavanozu ile birlikte.
Bir gün yine sohbet ediyoruz, merak ettim,
“Anneanne senin yaşın kaç?”
Hemen cevapladı o kendi lisanı ile,
“Bilmenki oğlum, anan gadar varımdır heralde!”
Çok sevimliydi Anneannem. Tombul, sevimli bir ihtiyar işte. Ben onu çok severdim, o da beni. Askerden geldiğimde vefat etti.
Annemin dediğine göre; hep beni sorarmış, beni görmeden ölmek istemezmiş, son kez oğlumu göreyim de ondan sonra alsın canımı yaradanım dermiş.
Kaç geceler sabahlara kadar başında bekledim, ölmesin diye bildiğim duaları okudum yanında.
Elimde bana ikramda kullandığı kahve fincanı, içinde bu kez su... Pamuğu suya bandırarak ağzına damlatırdım o can suyu dediklerini.
Çaresi olmadı, Anneannemi o yıl kaybettik.
Ama hatıralarını değil...
YORUMLAR
ben de gittim çocukluğuma...
severek : )
bi'şey kafama takıldı! - ben de yanlış biliyor olabilirim -
"can suyu" çiçek vs. ekilince verilen su, diye biliyorum.
ölmek üzere olan kişiye verilen suyu da,"son su" diye...
böyle yerleşmiş kafama : )
bi' şiirimin bi' bölümünde yazdıydım hatta,
AKİBETİ BAŞTAN BELLİ
herkes ömrü kadar yaşar...
bu ömürlük dünyada
akibeti baştan belli
kendi gibilere yer açar bir ömürlük
solar gider,toprak olur
son suyu ne diye verilir
neyi yeşerteceği umulur ölünün!?.
OlgunOnur
Bizim bu yörelerde can suyu derler, hani biraz daha yaşasın anlamında yani...
Çiçeklere verilen ilk su da can suyudur.
Selam ve saygımla...
Vertigo
ben bu şekilde düşünmemiştim hiç - biraz daha yaşasın anlamında! -
onun için sormuştum ya,
son suyu ne diye verilir
neyi yeşerteceği umulur ölünün!?.
diye...
severek : ) selamlar,saygılar benden,her zaman...
Okuyup yorum yazamadığım güzel ve anılarla dolu bir yaşanmışlık hikayesinde aklım kaldı
.
Benim nene de yaşını hiç söylemez sorunca da kızar bize ,küpeleri her zaman muhteşemdir ve bir ip ile kulağına sıkı sıkı yapıştırır onları ,seviyorum büyükleri
OlgunOnur
Benimkinin de gül küpeleri vardı ve iple bağlardı...
Ne güzel insanlar onlar, büyüklerimle sohbet etmeyi ta o zamanlardan beri huy edinmişimdir kendime.
Selam ve sevgiler...
ah ne çok canım acıdı
ah ne çok ağlayasım var şu an değerli abim
ananemi 69 gün önce kaybettim ve acısı hala kor gibi içimde
ne çok severdi beni
ve ne çok severdim o yaşlı çınarı ben...
86 yıldan bana geri kalan 86 yıllık bir servet
ama servet
onun şefkatini ne çok özlüyorum
kendisi gibi.
Allah"ım her ikisine de Rahmet eylesin inş
Amin
çok saygı ve sevgimle
OlgunOnur
Nur içinde yatsınlar inşallah, mekanları cennet olsun.
Unutulmazlar biz yaşadığımız müddetçe...
Selam ve sevgimle...
gün bitmiş ben adınızı gördüm öyle ortalarda sağda anah dedim bütün gün nasıl görmemişim, elbette çok güzeldi ama
sanki devamı olmalıydı hissi bıraktı bende yada bir şeyler eksik gibi, affınıza sığınarak
gönlün kalemin dert görmesin ağabey
ve Allahtan rahmet diliyoruz anneannenize
çok saygımla...
OlgunOnur
Evet haklısın, ona olan sevgimi biraz daha açarak anlatabilirdim, belki anılarımızı başka yazılarda dile getiririm.
Selam ve saygımla...
Anneannenize Allah'tan rahmet diliyorum. Sizin gibi hayırlı bir toruna sahip olduğu için de için için kıskandım doğrusu. Ben de torunlarımı çok seviyorum ve arkamdan senin gibi beni anmalarını ümit ediyorum.
Yazınız beni alıp maziye götürdü. Tasvirlerinizi göz önüne getirdim de, aynı taş merdivenlerden ben de hanaya çıkardım. Tek farkla, benim babaannemin evi ilk girişte değil, sondaydı. İlk girişteki tek oda bizim olurdu.
Tebrikler Ongun Bey.
OlgunOnur
Mazi... Ne kadar önemli değil mi?
Aslında insan geçmişiyle yaşar da, bazıları farkına varmaz...
Selam ve saygımla...
nur içinde yatsın anneanneniz:(
öyle güzel anlatmışsınız ki, anneannenizi tanımış, yaşadığı evini görmüş kadar olduk...şiirdeki başarınızı nesirde de görmek çok güzel...bu çok özel paylaşımınız için gönülden teşekkür, tebrik ediyorum size ve seçkiye...güne çok yakışan bir paylaşımdı çünkü...her daim saygımla...
OlgunOnur
Çok teşekkür ediyorum size...
Selam ve saygımla...
Sev_tap
OlgunOnur
Selam ve saygımla...
OlgunOnur
Teşekkür ederim.
Selam ve sevgimle...
OlgunOnur
Saygımla...
Anneannem de babaennem de hiç olmadı!...
Ben de hiçbir zaman babaanne olamayacağım ama anneanne olma şansım (eğer yaşarsam!)mümkün...
Gelelim yazıya ...
Samimisiniz ve bunu da okuyana hemen aktaracak yaşam tecrübesi edebi rüzgârınız da var...
Geriye dua etse de anneannesini kaybedenin yanıbaşına kıvrılıp dua etmek kalıyor...
Ne güzeldi...
OlgunOnur
Teşekkür ederim bu güzel yorumunuza...
Saygımla...
Öyle sevindim ki yerinde gördüğüme bu yazıyı !
Yaşanmışlıklar her zaman daha farklı bir tonda algılatıyor yazılanları Olgun Hocam...
Ve siz, öyle güzel yazmışsınız ki...
Çok çok mutlu oldum anneanne'yi günde gördüğüme...
Tebriklerim canı gönülden, sevgimle her daim... :)
OlgunOnur
Selam ve saygımla...
Allah rahmet eylesin, mekanı cennet olsun inşallah.Nasıl duygulandım yazınızı okurken.
Bir an benim anannenmemin köydeki evini anlatıyorsunuz sandım.Büyük bir avlu, ahır, dışarda lavabo dayımla birlikte oturur.Diğer dayım avlunun diğer yanında.Ben çocukken 4 gelin bir arada hepsi birlikte otururdu :)) 4 bayan idare etmek aynı evde :)) devleti idare etmekten zordur. Osmanlı dedikçe osmanlıydı anannem benimde .Süt çekerdi en çok onu hatırlıyorum bir makinası vardı kazanının iki yanında iki çeşmesi çeşmenin birinden kaymak akardı, birinden süt.Çektikten sonra ekmeğe sürüp elime verirdi :))
Elbette sadece yaz tatillerinde görürdüm ananneciğimi bitanem benim.Ünüversite bitmiş yine her zaman ki gibi benim evlenmeme takmıştı.Hadi evlen gızım bulamadınmı okullardan birini diyip diyip kızardı.Tansu çillerin oğlunu beklersin derdi :) oy kurban olduğum o da gitti 2 yıl önce kaybettim bende. Nerelere nerelere götürdü yazınız beni.
Allahım hepsini yerlerinde rahat ettirsin inşallalh.
Kalben kutlarım gönül emeğinizi.Selam ve hürmetlerimle.
OlgunOnur
Ne güzel insanlardı değil mi onlar?
Saygımla...
OlgunOnur
Unutmamak lazım, yaşatmak lazım o insanları yaşadığımız sürece...
Teşekkür ederim.
Selam ve sevgilerimle...
Mekanları cennet olsun...
Güzel yazınız için kutlarım...saygılarımla....
OlgunOnur
Selam ve saygımla...
Anneanne niz ve benim Anneannem
galiba bütün Anneanne ler aynı
kutlarım
OlgunOnur
Saygımla...
her ölüm anidir her ölüm zamansız....
hiç beklenmedik bir anda gelir...
ve hiç kaybetmek istemediklerimizi alarak döner.
eh işte hayat bu...
iyi ki ahiret var iyi ki cennet var dimi ama.
yoksa nasıl giderirdik özlemimizi zamansız kaybettiklerimize.
başarınızın devamı dileğimle...
OlgunOnur
Saygımla...
Bu yazı bana bir a n n e a n n e'yi hatırlattı.
Çocukluğumdaki mi, düşlerimdeki mi, gezinişlerimdeki mi orasını sormayın.
Çok zaman geçmiş olmalı, bir daha göremedim.
Karpuz satıcılarına bakardı pencereden...
- Maşallah derdi. Bugün eve epey para götürecekler. Ya da, vah vah... İki üç tane anca sattı, biri kırıldı, biri çatladı.
Sana mı kaldı karpuzcunun karpuzlarını saymak.
O gece neden uyuyamazdın ki sanki be kadın.
Yıllardır üstünü örtüp bırakıp gittiler, karpuzcu bile nasıl da mışıl mışıl uyuyor gördün mü anneanne
Saygıyla.
OlgunOnur
Selam ve saygımla...
msn sini isteyecektim,hevesim kursağımda kaldı yazının sonunda,şimdi nerde öyle kahve yapan kadın...
OlgunOnur
İyi ağırlar seni...
savrulmalar
harikasın yaşadığın gibi yaşattın da, canlarımızı bize biz olmayı öğreten analarımızın ana taçlarını---- ne çokseverdim seviyordum da hala rahmetli anneanemi, -----------yazı dilin öyle düzgün öylesi aldı götürdü ki----------- Rabbim razı olsun senden döndüm annemin bakvasına birden -----------
sevgimdeniz
OlgunOnur
Saygımla...
Alır götürür gerçek hikayeler, yaşanmışlıklar oldum olası ruhumu...
Belki de sırf bu yüzdendir hep ikinci el kitapları alışım. Yaşanmışlık kokar sayfaları...
Ve.. belki sırf bu yüzden sizin nesirlerinizi sevişim takip edişim. Her biri ayrı bir yaşam öyküsü zira...
Anneannem hatırıma geldi.. Ne çok severdim:( O da torunları arasında bana farklı davranırdı farklı severdi beni.
Sizin atanızdan farkı onun tombul değil tam tersi, zayıf incecik oluşuydu. Ama benim diyenlerin yapamayacağını yapacak kadar güçlü, çalışkan, heybetliydi. Yahut ben küçüktüm ya da benim g-özümdeki sevgisiyle bana devasa geliyordu minik cüssesi. Yaşlılığında ne şanslıyım ki onu doya doya yaşama şansım oldu. Masmavi gözleri görmüyordu yaşlılıktan, son yıllarında bu sebeple bizim evde kalmıştı. Tek gün şikayet ettiğini duymadım. Hatta derdi ki; 'ya doğuştan görmeseydi gözlerim, hiç görmeyenlere nasıl anlatacaksın çimenin rengini, ben ne şanslıyım ki bu yaşıma kadar görebildim.'
Düşünüyorum da! Nasıl büyük bir sabır şükürdü böyle!
Hayatı boyunca para hesabıyla işi olmadığından, rahmetli dedem geçimi yaptığından; ben zengindim, çok paralıydım onun gözünde, çalışıyorum ya:) Devlet milyarlar veriyor sanki:))
Bir gün; benim odada olduğumu bilemediğinden annemle dertleşiyordu. Serzenişte bulunuyordu. Daha doğrusu açık deyimle atıp tutuyordu hakkımda:))
'Goskoca mamur değil mi kızın onca para alıyo bakıcı niye tutmuyo sen bakıyosun bebesine' diyordu :))
Dikkatinizi çekerim memur değil mamur :))
Ne çok gülmüştüm...
Yine bir gün; beni, gençliğimdeki gibi zayıf hatırlayıp öyle sandığından;
'sen bunu aç mı bırakıyosun yemek vermiyo musun kızım rüzgar esse uçurur bu iskeleti' demişti:)
Ah.. Bir de şimdi görsen anneannem bırak rüzgar fırtına çıksa uçurmaz artık :)
Yazınız;
Anımsatıp o güzel, özel, değerli geri gelmeyecek günleri, 'keşkelerle' geçmişe götürürken; yüzümde buruk bir tebessüm ve sol yanımda ince bir sızı eşlik etti hatıralarıma...
Rabbim mekanlarını cennet eylesin.
Bekle anneannem!
Bekle geldiğimde, bir gün oralarda aynı yerde olabilirsek eğer, çimenin yeşiline, göğün mavisine birlikte bakacağız...
Saygıyla...
sera. tarafından 7/10/2012 5:36:01 PM zamanında düzenlenmiştir.
OlgunOnur
Şimdilerde bizler de yaşlanıyoruz yavaş yavaş, onlar gibi olur muyuz acaba diye hep düşünmüşümdür.
Sizi bilmiyorum da, kendimi alırsam ele... inişte olduğum bir gerçek, ilerleyen yıllarda huysuz bir ihtiyar mı olurum bilemiyorum. :)
Sizin şiirlerinizin yanısıra yorumlarınızı da ilgi ile okuduğumu, okuduğunuz her şiir veya yazının içine girip, içinden çıktığınızı gözlemlediğimde; size gıpta ile baktığımı da bilmenizi isterim.
Teşekkürlerimle saygılarımı sunuyorum.
(( Seçil Nimet ))
Ben anneannemi özedim, gidince Ankaraya dizlerine yatcam yaa ! :'(
Anannemi hic gormedim ama yazdiklariniz beni cocukluguma yolculuk ettirdi,o donemlerde azda olsa gittigimiz koydeki yasli teyzemi hatirlatti,ilk kahve degirmeninde orda gormustum..Allah rahmet etsin,mekani cennet olsun..Duygulandirdiniz..kaleminiz hic susmasin,saygilar..
OlgunOnur
Teşekkür ediyor selam ve sevgilerimi gönderiyorum.
Okuyanı alıp bir yerlere götürüyor bu yazınız. Beni de çocukluk yıllarımın geçtiği o kerpiçten yapılma toprak evlere götürdü...Harika bir anlatım.. Anneannenize Allahtan rahmet diliyorum nur içinde yatsın...Onu hala anan bir torun var.. vefa var... bu çok güzel sizi o kadar çok sevmiş ki sizde belliki onun kadar çok sevmişsiniz unutmamışsınız...Kutluyorum sizi nicelerine abi...
OlgunOnur
Samimi, sıcak, candan insanlar. Duygular temiz tertemizdi, şimdi öyle mi diyesi geliyor insanın.
Teşekkür ederim Selma...
Selam ve sevgilerimle...
Seviyorum yaşanmışlık olan gerçek hikayeleri...
Anneannem yaşıyor benim ve onu anımsadım Olgun Hocam...
Bana hep karabiberim derdi canı sağolsun !
Çok güzeldi anneanneli hikayeniz, sevgimle...
OlgunOnur
Ne güzeldi değil mi eskiler...
Selam ve saygımla...
(( Seçil Nimet ))
Ben yazmaya doyamıyorum biliyorsunuz çocukluğumu, okumaya da doyulmaz ki !