- 757 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Tercih
Tercih
Tercih kişiye görecelidir ve kişiyi bağlar!
Herkes kendi tercihini kendine göreceli "Doğru" olarak yapar.
Hz. Ali’den bir örnek vermek isterim: O zamanlar çok eşlilik yaygınken, kutsal kitapta da meşru olduğu bilinirken, resulullah dahil bir çok yakın arkadaşları çok evliyken; Hz. Muhammed’in damadı Ali’ye bu konuda izin vermemesi tercihlerin kişiye özgü olduğuna delildir. Yani "Bir kural varsa; genel olur, özel olmaz." kaidesi tercihte geçerli değildir; "Tercih kuraldan önemlidir." şeklinde anlayabiliriz.
Tercih kuraldan önemliyse kuralları dahi gerektiğinde aşıyorsa; güçlü olanın, üstün olanın tercihi geçerli olacaktır! Yani tercihleri kısıtlamak da başka bir tercihle oluyor. Madem Ali’nin tercihi kısıtlanıyor, iki durum olabilirdi; Ali kendi meşru tercihinde ısrar edip, peygamber sözüne uymayıp sonucunu yaşardı. Ya da söz dinler ve mükafatını alırdı. O da söz dinledi!
Tercihin duruma göre bedel doğurması muhtemeldir. İnsan ya kendi tercihini yaşar, ya da başkasının onun için tercih ettiğini seçer! Demem o ki; herkes tercihini kendine en uygun şekilde yapsın. Gereğinde başkasının tercihine karşı duruş da geliştirebilsin. Şeker hastası olan kralın, şeker yememesini gerekçe gösterip, şekerin genel olarak yasaklanması tercihlere müdahalenin aşırlığını anlamak için iyi bir örnek.
Ahzap suresi 50. Ayette peygamberimize ayrıcalık var. Peygamberin hala kızı olan Zeynep; peygamberle evlenme hayalleri kurarken peygamberin O’nu (Zeyneb’in kendi tercihi değil) azatlı kölesi ve evlatlığı Zeyt ile evlendirmesi hadisesinde Zeyneb’in mücadele vermesi ve kazanması manidardır. Zeyt’ten boşanan Zeynep Allah’ın emriyle (ayetiyle) kendi tercihine (Hz. Muhammed’e eş olmak) kavuşuyor.
Şimdi tercihin metafizik boyutuna bakalım; Meryem oğlu İsa’nın çarmıha gerilmesini isteyenler, planlayanlar kimlerdi; hangi boyuttan tesir ettiler? Yaklaşık 2000 yıllık planlar hala devam ediyor mu? İsa kesintiye uğratılan misyonunu tamamlamak için geldiğinde neler olacak? Bu sorulara kısa ve açıklayıcı cevap vermek zor olsa da ben kendimce büyük hakikatlerin ip uçlarını göstereceğim. Herkes kendi açısından bu ip uçlarını değerlendirebilir, farklı açılardan tercih konusunu anlayabilir. Ne kadar geniş bakılsa o kadar kolay anlaşılır. İsa’nın misyonu engellendiği için tekrar gelip Allah’ın nurunu tamamlayacak, buna kimse mani olamaz! Fitneciler o zaman olduğu gibi dini kullanmaya devam ediyor! Kullandıkları dinlerin ortadan kalkma endişesi yüzünden telaştalar ve hırsla sarıldılar dine! Hatta tüm dinleri birleştirerek yeni din türetmek de bu plana dahil! Menfaat kavgası yüzünden dini yiyip bitirecekler ve kullandıkları aracı yiyerek yok edecekler. Bu deccalizmdir! İsa deccalizmi kaldıracak, inşallah. Bakınız bu konuda en büyük yanılgı deccalizm fitnesinin "Din" içine sızması ve masum görünmesidir. Kanser gibi hücrenin içine kendini entegre ederek hücreyi kendi amaçları doğrultuısunda kullanır. Hücrenin bu korsan kodlardan kurtulması eski usulde yaygın olarak, bozuk hücreyi kesip atmakla oluyordu. Bu durumda hücre de imha ediliyor, şifa istenen kalitede elde edilemiyor. Bozuk hücredeki kodlama hatası, bozarken uygulanan metot kullanılarak düzeltilebilirse, yani hücre yeniden kodlanabilirse sorun hallolacak. Ben buna "Reset" diyorum.
Son tahlilde; herkes kendi aklını resetlemeli, yeniden yapılandırmalıdır! İsa gelip misyonunu tamamlayacak, O’na engel olmak isteyenler başarısız olacak. Deccalin tesiriyle din/dinsizlik kavgası yapanlar birbirlerini topraklayıp etkisiz hale getirecekler. Kavgaya karışan, taraf olan, menfaati uğruna dini savunan ya da dine saldıranlar bedel ödeyecekler...
Selametle;
Ahmet Bektaş
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.