- 1022 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
AŞK VE BİZ
’ Aşkta kendi yarattıklarımızdan haz alırız’’ işte bu inancın kurbanı oluruz biz.Kadınların karşısında fazla hülyalara dalıyorsunuz.Kadın; milli piyango bileti,saadeti ise büyük ikramiye..Sevmek bütün hayal gücümüzü harekete geçirmektir.Kadın var sadece fiziktir ve onu kirpik uçlarına kadar arzularsınız.Niye mi? Hayale seslenmez haykırış etmezde ondan.Aşkın yaratıcısı hayal değil mi ? Devam ettiren hayal degil mi?Biri yıldırım gibi çarpar insanı,sabırsızdır,hemen harekete zorlar.Diğeri ağır işler,sadıktır,hayalperesttir.Bahsettiğim hayal sevgilinin kendisinde olmayan vasıfları eklememiz ve onu süslememiz,güzelleştirmemizdir.Hangi güzellik,aklımıza gelse hemen sevgiliye kondururuz.Kainattaki tüm güzellikleri,bizi hayrete düşürür.’’Aaa tıpkı onun bakışı,onun kahkahası,onun sesii’’ deriz.Iste bu kainattaki güzellikleri sevgilide görmeye başlayınca kendi yarattığımız heykele aşık oluruz. Şimdi bu yazdıklarımla alakası var mı bilmıyorum ama söyliyecem ben kendi yarattığım hayale aşık oldum o kim bilmiyorum ama geleceğini biliyorum.Birgün cıkıp gelecek.Hani demiştim ya gezecez çok gezecez onla birbirimize kitap okuyacaz sayısız kitaplarımız olacak birbirimizin kitaplarını ve birbirimizi kitaplardan kıskanacaz ama çok sevecez,öyle bir sevecez ki aşkımızı yazmaktan yorulacaz kelimeler isyan edecek bize..Neyse benim hayalimi bırakıp asıl konuya geçelim.Kadında hayal daha geniştir.Dedikodu başındaki kadın daha kolay süsleme yapabilir-erkeğe oranda- erkeğini süslemekten bıkmaz yorulmaz,kainatın tüm güzellikleri onun erkeğınde.Tabii birde kolay kadınlar var-basit erkeklerin olduğu gibi-onlar bu kabiliyete sahip değillerdır. Ve erkekler;başkaları için sevişir gösteriş için sevişir.Erkek genc ve güzel metresiyle birlikte olduğu için mustariptir.Tabii metres durumunda olan kadında meşhuur bir hergeleye sahip olduğu için bedbahttır.Ne bedbahtlık amaa..Bu aşk değildir bilesiniz,bu fiziki bir zevk düpedüz fuhuştur.Erkek şöyle süsler kadınını hayalinde,gölgesi bile gül rengi,nezaket,zerafet icinde hiç öfke yok fırtına yasak,dostoyevski’nin uysal kızı,(okuyun tavsiye ederim)sıcak ve cici minyatürAşkın başlangıcı hayranlık, kim bilir ne büyvk mutluluk onunla sevişmek.Kadının gözlerinde ümit var,en çekingen kadının gözlerinden bile okunur ümit.Aşk başlar süslemeler başlar,hayal başlar.Beklemediğin anda harikulade bir armağan sizin olur.Bizimdir bizim olacaktır.Yücelttikçe yücelt sultanını,şunu düşünürüz ’’ah ateşler içinde yansam gelip beni şifalı elleriyle tedavi etse,onunla birlikte olduğum zaman her acı mukaddestir bana.’’ Düşündünüz değil mı yalan ise söyleyin.Yabani düşünmez.O aşkı tanımaz çiftleşir ve biter.Ve şüphelenir,aşık usanır,neden usanır? Hayranlıktan.Kuşkulanmaya başlar,kendini bu nedenle başka zevklere verir ama farkederki o neşe kalmamıştır tekrar süslemeye başlar’’beni seviyor,evet seviyor’’(kandırma kendini ) sonra şüphe tekrar canına okur.Boğazına sarılır anakonda gibi,nefesin kesilir ve artık sevmiyor.Emin bundan süslemeye gerek yok artık.Aşkın tekrar doğması için bir ümit yeter ama yok gözlerde ümit.
Nasıl muhayyilem...
AYSUN YAYLA —
YORUMLAR
Dediklerinizin çoğuna katılıyorum yalnız erkeğin de zihninde canlandırdığı bir kadın tiplemesi vardır. Ona ulaşıncaya kadar arar durur, bazıları cinsel arzularını ön planda tutsada hayalinin kadınını arayan erkeklerde mevcuttur.
İlgiyle okudum yazınızı yalnız paragraflamanızı tavsiye ederim çünkü böyle çok karışık çok içiçe gözüküyor..