- 1508 Okunma
- 4 Yorum
- 0 Beğeni
adam gibi sev...
varlık noktası kafi ruha…
Varlığının, ruh için yeterli olduğumu anlaşılması lazım.
Eğer ruhun kendini iyi hissetmesi için bir varlık noktası bulmak kafi ise ne güzel bi şey, bir şeyin varlığı bile mutluluk veriyorsa ona duyulan şey sevgidir. Ve, sevginin varlığı insanı bazen mutlu bazen de mutsuz eder. Ama bazen, bizim adını sevgi koyduğumuz şeydir bizatihi mutsuzluk veren.
İnsan sevmek ve hemen yanısırada sevilmek ister. Seven ya da sevilen olmak ikilemi karşısında hep kaçamak oynar insan, birini seçmez, ikisini birden ister, hep istediği gibi. Bize acaba bir gün böyle bir tercih yapın denilirse hangisini seçeriz.
Seven mi, sevilen mi olmak isteriz…
Zor soru, cevabı sorudan daha zor… seven olsan karşılığı yoksa için içini yer çıldırırsın, sevdiğinin ne yaptığını merak eder, onu yanında görmek istersin hep.
Sevilen olsan bu da zor. Çünkü sevenin göz hapsindesindir her an, bir yerde esir olmaktır sevilmek…
Sevmek güzeldir… korkusuzca, umarsızca, sorgulamadan sebepler aramadan, sevdiğinin yaptığı herşeyi güzel görmek, onu her haliyle hoş görmek, o mutlu diye mutlu olabilmek, o uyuyor ve dinleniyor diye uykusuz gecelerde onun için sevinmek, sevmek özgürlüktür, hesapsız, kuralsız, kimseyi rahatsız etmeden sevmek, özgürlüktür… kafana göre takılmak gibi, anı yaşamak gibi, carpe diem yani…
Sevmenin açmazlarındandır sevdiğine sahip olma duygusu, bencilliktir aslında; benim olsun, benimle sevinsin, benimle gülsün, benimle sevişsin… hep ben, hep ben, hep ben. Kimi için bu çok saçma gelir, hani dediği gibi efendinin « ben güzele güzel demem güzel benim olmayınca… » hadi yaa…
senin olmadı diye güzel olmayacaksa, sadece senin olana, sahip olduğuna güzellik veriyosa insan ne acı… bizim olmayan, olamayacak olan o kadar güzel şey vardır ki… onların varlığı yeter güzellik için… Bencilliğimizi yok edip sadece sevmeyi bi öğrenebilsek, hiç birşey beklemeden, ne güzel olur halbuki… hiçbir karşılık beklemeden, hiç bir menfaat gözetmeksizin, anneninkinden bile daha beklentisiz… sadece sevmek…
hani şey gibi, sanat için sanat yapmak gibi… « abi ben yaptım, beğenilme endişesi taşımadan, içimden geleni koydum ortaya… başkasının ne düşündüğü umurumda değil » der gibi sevmek… « karşılık beklemeden sevdim ! işte o kadar !!! » dercesine, ben seviyorum ya… gerisi umurumda değil…
Evet doğrudur… sevgi karşılıklı olursa güzel olur, ama karşılıklı sevgi, karşılıklı beklentileri getirirse beraberinde… işte o zaman değeri kaybolmaya başlar, ben girer araya, ben onun teninde mutlu olayım, onu ben öpeyim, ben sarılayim, ben ben ben…
Velhasıl lafı uzatmayalim dostlar…. Sevin, sevin, sevin
Ama sevdiğinizi hırpalamayın…
Adam gibi sevin…
sadece sevin… bakın noluyo!!!
--------
ya iste boyle ramazan, sev gitsin...
................
YORUMLAR
" ...Ama bazen bizim adını sevgi koyduğumuz şeydir bizatihi mutsuzluk veren":( ve eğer yasak olani sevdi ise gönül,daha acıdır sevgiliye değen ten, beden,ve kalben hissedilen...
Adam gibi sevmek ümidiyle ... Dile getirisiniz icin , hislerin tercümanı oluşunuz icin, ve kaleminiz icin teşekkürler ... Cok guzel bı anlatim.
Her durumda da bencilliğimizi koyuyoruz ortaya. Sevsek de benciliz sevilsek de. İkisini yaşadığımız anlarda bile bencil olabiliyoruz artık. Adam gibi sevsek de gerçekliğini yaşayamıyoruz bazen. Sahtelikler oluyor, diz boyu.
Güzel bir dile getiriş..
küçük mavi
yapamıyoruz, adam gibi sevemiyoruz.
ama yine de sevmek ya da sevilmek için uğraşıyoruz habire,
ne tuhaf değil mi...
M'Bovary
oyyyyy oyyyyy ne güzel bir anlatım ne güzel sevgi sevmenin tasviriydi Adam gibi sevmek zaten yazınızın b aşlığı dikkatimi çekti söyliyecek biraz birşeyler katacak mutlak sözlerim vardı üzgünüm telim çaldı gitmem gerek belki sonra biraz yorum katıp nacizane birşeylere değinirim yada sizin yazınızın güzelliğinde toplanmış orda kalsın herşey
saygılarımla