- 892 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Madımak Türküler Ülküsüdür Hayat
Dudağının her çizgisine sayfalarca şiir olur bu yürek, kükrer eşkıya zulümlü dağlarda
Bütün vakitler sırrını derinde gizler, içindeki evliya şehirler diz çöker aşk bakışlarına
Ben hüzünlü bir labirentim sevda bakışlı, çekerim kendi ipimi sevinin infaz odalarında
Gönlümün şerha mevsiminde günaydınım ol, yakayım bu bedeni yüreğinin zindanlarında
Yanık tarlalara serçeler gül polenleri bırakır, ben seni düşünürken. Avuç içlerimi terletir özlemin, gün akşamın saçlarını sevdalısı gibi okşarken. Mağrur gemiler geçer senli sulardan, su saçlarını yıkar, tuz dudağın olur asi bir rüzgârca coşkularımı harlar. Gülüşünün resmini ararım dünlerden gülüm, kuşlar gemileri kucaklar, yangın yeri olur gönlüm senli anları sayıklar.
Her gün yaşamak fısıltısıyla doldurulur günlükler, yalın bir ferahlıkla gölgeler düşen ıssızlarda bir kadına sevilerimi götürür hazin bir yel. Her gün yorgun gövdemin renklerini yıkar aşk, umut panayırlarında gönlümü coşturur, masal diyarlarında sevda atımı koşturur gölgeler. Umarsız bekleyişler kapısıdır seni düşünmek, kekre yaşlarla soframı donatır, her lokmada özlemli yüreğimi kanatır yokluğuna içlenişler.
Erken terk edilir baharda yataklar ve ılıman bir yel sürtünür perdeye. Doygun sarılışlarla kasılınca kollar, yaşamsal savruluşların bekleme odalarına sokulur güneş. Bulutlar unutur maviyi griye boyamayı, yürek ararken yalnızlığına eş. Fırça gerçeğe döner yüzünü, leylim ezgilerle zorlarken aşk kendi bendini. Yıkılır damakta haz, dokunur sözün en aşina gövdesine çatlamış saz. Öper acının siluetini aşk, birbirini içten içe tüketirken onurlara sığınan naz.
Aydınlık bir gülüş umarak eyleme dönüşen buluşmalarda ve adımızı söyleyerek uyanmak birbirimize en üryan sabahlarda. Niteliklerle biçimlenmiş yaşam etkisiyle ve nisanların en deli tetiğiyle birbirimize öpüşlerle ulaşmak, dökülmek, titremek erken inen akşamların döşüne ve sonra hüzünlü şiirlere sarılarak uyumak, gecenin en mahrem gölgesinde. O yolculuk ekseninde yıkıntılarla yüreğimize dalan anıların koynunda gündüz geceye, gece doyumsuz sevilerle düşlerimize tutunur, yorgun bir edayla gülümser hayat, avuçlarımızda şafak gülüşleriyle an aşk olur.
Şimdi vakitler kalburüstü bir düşün kanamalı sığınağı, yakarılarla tutunduğumuz uçarı slâydı. Uzaktaki bir değirmen duvarına resim yapar bir kadın, bekleyişlerle boyanır tuval, renklerle sarmalanır boynundaki şal. Yanık türküler sofrasından aç kalkar cümleler, su ansızın tenden kayar, sorgulu dünler avuçları terle yıkar. Umut dağınık bir yatak olur, sorular dudakta titrer, aşk kangren sevilerle öfkeleri bile yürekten siler.
Bilesin ki gül bakışlım, aşk sorgusuz güzelliğinin en uçarı kanadı, meneviş gözlerindeki en anlamlı duruş, yoksul gönlümdeki en asil vuruş. Mevsimler sen olup dönerken, yaşamak ülküsü gövdemi yaşama bilerken ben seninle söylerim en umutlu türkümü ve seninle içerim mutluluk bademi. Seni düşünmek serin suları okşamak, seni okşarcasına hayata karışmak. Her düşünüş sen oldun yar, seninle döner, seninle anlam bulur bu çelişkili kâinat.
Yangınla sobelenen yaşanmışlıkların yargılı şafağına kızıl geceler çağırırız bir gün, yoklukla, yoksullukla ve onulmazlıkla devrilen bütün saatler tersine döner, kum gönlümüzü sever ve akrep yelkovanın terkisinde umudu mecburen terk eder. Aşkın kendi gölgesine sarılıp uyuduğu o dar vakitlerde canımıza akseden cam kırıklarıyla yangınlar başlar, fırtınayla sevişen bir liman kasabasında kollarımızda hüzün ağrıları, yüreğimizin aşınmış patikalarında yokluk tozları bizi bekler. Çağrılar kendi masalına döner korkuyla, masallar gelgitlerle yangınlara sıçrar ve ardından bir gün o hayal-i düşünüşlerle ırmaklar bile tersine döner.
Yankıya kapatınca kendini gece, su yıkayarak geçer yüreğin paslı şarapnellerini. Sığlaşır denizler tenine değince özlem, kuraklık başlar aşkın ovalarında kaçınılmaz sarılışlarla örselenirken beden. Yosunlar aykırı sarılışlarla kirlenir ve gülüm gözlerine bunun için öfke yerleşir. Zamansız devinmelerin rüyalarına yağmur düşer yokluğunda, bunun için bu yürekte fırtınan asla dinmez, bunun için bu adam asırlardır aşka kükrer.
Selahattin Yetgin
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.