MARİA PUDER
Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.
MARİA PUDER
Sabahattin Ali’nin Kürk Mantolu Madonna’sı…
Kendime hem yakınımda hem de uzağımda bir dost ararım uzun zamandır. Nefesi yanımda, nefsi uzağımda. Kafası kafama, gönlü gönlüme eş. Beni yargılmayacak, neden diye sormayacak. Acele etmeyecek, ılık ılık esecek.
Ah Raif,
Utangaç, masum yüzlü çocuk. Saatlerce, günlerce resmime bakıp beni tanımayan yabancı. Yanımda, yanı başımda nedensiz.
Kendimi nasıl tanımlayacağımı bilmiyorum. Sabahattin Ali öyle güzel anlattı ki beni dahası kalmamış gibi sanki. Bir parantez açmak istedim sadece.
İçimde arayıp da bulamadığım bir şey var sanki. Aklım bulsa kalbim kabul etmez, kalbim bulsa aklım. Bazen olabildiğince çocuk bazen de kim acaba diye düşündüğüm.
Ben çoğu kadından farklı gibi görünüyorum. Güçlü, mantıklı, ne istediğini bilen. Öyle mi gerçekten? Bütün kadınlar gibi farklı birini aramıyor muyum aslında ya da bunları bir erkeğe karşı dile getirdiğim için mi beni farklı kılan.
Beni tanımlamanın tarifsiz olması belki de. Beni tartacak uygun bir kefenin olmaması. Erkekten beklenen çoğu şeyin bir kadın tarafından yapılması. Aşkta mantığı kullanan erkekler değil midir? Yanlış mı düşünüyorum, biz kadınlar aşık olduk mu gözümüz başka hiçbir şeyi görmez. Ama görmek gerekiyor bir yerde de sonradan hezimete uğramamak için.
Raif, benim masum çocuğum ve çocuğumun babası. Dedim ya nedensiz. Her düşündüğümü açık açık söyledim yüzüne. Sonradan beni yanlış bilsin, kalbi kırılsın istemedim. Beni tanısın eğer hala yanımda olacaksa bunları bilsin istedim en başından.
Aşka inanmak çok zor geldi en başında. İnsanlar ne kadar yakınlaşırsa o kadar uzaklaşır demişti Sabahattin Ali. Ne kadar da güzel söylemiş. Belki de aradığım şey bir mesafedir. Özel alanın ihlal edilmesine tamamen karşıyım bunu aşan aşık olduğum adam da olsa.
Belki de tadında bırakmak gerekir aşkı. Sıradanlaşmadan, alevleri yayılmadan etrafa. Ama bitti mi gidebilmeli insan. Her anın tadını çıkarmak gerekir. Aşk savsatasıyla bir adamın yanımda kendimi kandırmaktansa, kendim yeterim kendime.
Kendime olan inancımı kaybetmemeliydim. Kafamda kuruyorum ben bunları bunları istiyorum diye. Olursa ne ala ama olmazsa da illaki aşk olacak diye bir şey yok ki.
Beni okuyan herkese anlatmaya devam edeceğim kendimi.
YORUMLAR
Aşka inanmak çok zor geldi en başında. İnsanlar ne kadar yakınlaşırsa o kadar uzaklaşır demişti Sabahattin Ali. Ne kadar da güzel söylemiş. Belki de aradığım şey bir mesafedir. Özel alanın ihlal edilmesine tamamen karşıyım bunu aşan aşık olduğum adam da olsa.
Belki de tadında bırakmak gerekir aşkı. Sıradanlaşmadan, alevleri yayılmadan etrafa. Ama bitti mi gidebilmeli insan. Her anın tadını çıkarmak gerekir. Aşk savsatasıyla bir adamın yanımda kendimi kandırmaktansa, kendim yeterim kendime. oyele güzel ifadelerdiki evet Aşk bir kör kuyu gibidi ışık ararsın lakin onu bulmak için koşarsın koşarsın yakın olursun birde bakmışsınki kaybolmuş aslında aşk güzel fakat fazlada aşka yaklaşmamak gerek cünkü sonrdan derin izler bırakıyor ,bu güzelim yazıyı okurken iki defa okudum herşeyi güzel anlatmışsınız sizi yürekten kutlarım sevgilerimle Bogazın kıyısından ,