beklemek...
Bakmayın öyle sekiz harf, üç hece, tek kelime olduğuna... Ne anlamlar
Barındırır içinde... Ve ne zor bir kelimedir... Hem söyleyen... Hem de
Söyleten için... Bekleyen bekler, bekleten bekler...
Beklemek... Beklersin elin telefonda... Bir ses, bir nefes... Simdi dersin..
Ha simdi... Beklersin... Gelmez üzülür... Gelir sevinirsin... Birde ansızın
Gelenleri vardır, pat diye çalar telefonun.. Dünyalar nasıl senin olur ki...
Gelen zaten dünyan değil midir?...
Beklemek... Gözün yollarda, kapılarda... Belki dersin, su yoldan karşıma
Çıkar.. Bugünde buradan gideyim... Beklersin çalan her kapı zilinde onu
Görmeyi... Evini dahi bilmediği halde beklersin... Açarsın kalırsın
Öylece... Ve beklemek cokda hüzünlü bir şiirdir...
Beklemek... Tüm benliğinle, tüm hasretinle... Geleceğini bildiğin için
Beklersin... Hasretlerin hasrette... Hasret çektiren hasret değil mi?...
Beklersin... birgun dersin.. Gelecek... Gitmeyecek... O anin heyecanı ile
Beklersin... Ve düşününce nasılda sevinç sarar her yanını.... Hayali bile
Böyle iken... Kendisi nasıl olur dersin... Ve beklemek çokta güzeldir
Gelecek olan için...
Beklemek, beklemektir... Ve beklemek, bekleyen ile bekleten arasında bir
Bağdır aslında...
Kimi zaman hüzün olur... Kimi zaman sevinç ve heyecan... Karar size
Kalmıştır... Hangisini seçersen o anlamda beklersin... Bana sormayın...
Yazan benim... Siz hangi beklemek ile beklersiniz...