Tarih Önden Gitsin, Ben Yetişirim (18)
Dolap niçin inilersin?
Derdim vardır inilerim.
Ben Mevla’ya âşık oldum,
Anın için inilerim.
Yunus Emre’ye ait olan bu ilahiyi hep beraber terennüm ederek Hama’ya girmeleri boşuna değildi. İnsanlık tarihinin bilinen en eski su değirmenleri olduğuna inanılan bu çarklar Yunus Emre’ye ilham kaynağı olmuş ve onun dilinde “dertli dolap” adını alarak yüzyıllar boyu terennüm edile gelmiş.
Asi nehri üzerine kurulmuş pek çok değirmenden günümüzde sağlam kalan birkaç tanesinden iki tanesini görebildiler. Fazla vakitleri olmadığı için bunlarla yetinmek zorunda kaldılar. İnleyen bir deve gibi çıkardıkları seslerle herkesin çok dikkatini çekmişti bu dolaplar. Herkesin nedenini bulmak için tahminler yürüttüğü bu seslerin anlamını Yunus Emre yüzyıllar öncesinden dile getirmiş ve dolabın Mevla’sına olan aşkından kaynaklandığı ifade etmişti.
Onca yolu kat edip geldiği halde dolaplarla ilgilenmeyenler de vardı. Halit Bebek bunlardan bir tanesiydi. Onun ilgisini çeken şeyler farklıydı. Pek de ismiyle müsemma değilmiş gibi sakin görünen Asi üzerinde süzülen ikisi beyaz, biri siyah olan üç ördekten gözlerini alamamıştı. Hareketlerini çok dikkatli takip ediyor, annesinin eteğinden çektiriyor, onun da dikkatini ördeklere vermesini istiyordu. Ancak az sonra o da ördeklere bakmaz oldu. Gelip hemen yanında duran, el yapımı kırmızı-mavi-beyaz-siyah bir kilimle süslenmiş beyaz deve daha çok dikkat çekiciydi. Bir apartman dairesinin birinci katıyla aynı yükseklikte olan deveye binmek isteyen turistler oluyordu. Binmelerini kolaylaştırmak için altı basamaklı bir merdiven kullanılıyordu. İnsanların ve özellikle de Halit Bebek’in dikkatli bakışları altındaki deve kimbilir neler hissediyordu.
Az sonra otobüse binip yola çıktıklar. Otobüs yola çıkar çıkmaz bazı kişilerin hemen uyumaya başladığını biliyordu, Bilal. Oysa o öyle yapmıyor, bütün bu gezide gördüklerini yorumlamaya ve analizini yaparak sonuçlar çıkarmaya çalışıyordu. Ancak sessizlik melodileri eşliğinde sallanarak uykuya davet çıkaran otobüse daha fazla direnemedi ve yarıya inmiş göz kapaklarını usulca kapatıverdi.