Kendime Kaçış
Kendinle savaştığın anların vardır elbet. Bazen zorla bazen koşar adımlarla yarattığın anların. Kendine kaçışının mecburiyetini yaşadığın. Kaçarsın, seni en iyi sen anlarsın çünkü. Etrafındakilerin sadece bir yürüyen merdivenden ibaret olduğunu bilirsin. O yüzden sığınırsın kendine. Merdivenin sonuna gelmeden uzaklaşırsın.
Kendi dilini de en iyi sen konuşursun. Çevirisini en iyi yapan sensindir. Dilini diliyle sarmaya çalışanlara da tebessümle bakarsın sadece. Yabancı bir kutu içinde kayboluşları en iyi bilen yine sen. O yüzden gülüp geçen de.
Ama bazen, öyle anların tokadını hissedersin ki suratında sen bile yabancı kalırsın diline. Asla yapmam dediklerinin önünü alamazsın. Eleştirdiklerinin kılıcını elinden atamazsın. Görürken görünen olursun, bu aynayı da kıramazsın. Büyük sözlerin yüzdüğü havuza atlarsın, ne kadar çırpınsan da kurtulamazsın.
’ Erkek için de ağlanır mı be abi ? ’ dersin mesela.
Öyle bir an olur ki gözlerini kapattığında açmamak için direnirsin. Yüzündeki o ıslaklığı hissetmemek için. Seni ağlatanı düşünürken bahaneler üretirsin kendine. İnandırırsın da bazen başarırsın da ama gerçekler önünde. Etrafına bakarsın sonra. Tek olmadığına inanmak için. Yine bir kendini kandırmaca. En yakınının bile yaptığı bu hatayı görünce az da olsa rahatlarsın ama. Zaferin elinde.
Başka bir yine,
Arkadaşının sevgilisiyle çıkanlara hep nefretle bakmışsındır mesela.
Öyle anlar gelir ki ama, kendinden bile nefret edersin.
-Niye abi ?
-Arkadaşının sevgilisi olunca senin duyguların mı alınmış oluyor ?
+Yoo.
-E o zaman?
Diye kandırırsın da kendini ama unutma o, arkadaşının sevgilisi.
Öyle anlar yaşarsın ki işte bazen, kendi kazdığın kuyuya kendin düşersin. Yapmamların, büyüklüklerin sınır çizgisinin karşısında bulursun kendini. İnsan olduğunu unutursun öyle kimi zaman. Var olan duygunu.
Eskisinden daha çok ihtiyacın vardır kendine. Daha çok yalnızsındır. Daha çok çıkmazda. İki yüz çizmişsindir de bedenine hayatın boyunca. Ama sonunda her ikisi de açığa çıkmıştır. Silmeye çalışsan da her seferinde birini, mürekkep her noktasına kadar işlemiştir kağıda. Yırtarsın ama atamazsın işte. Bütün çöpler toplanmıştır.
Anı kurtarmak için hesaplaşmaların önünde. Birisi için birisini satmaların. Sigortanı yaptırdığın için kimilerini görmezden gelmelerin. Can yakmaların, aldatmaların, yanıltmaların. İğrendiğin her şey sendedir farkında olmadığın.
İğrendiğin aslında senmişsindir, buna gözünü kapattığın.
YORUMLAR
bazen öyle anlar gelir ki insan kendisiyle kavga eder.. hem de ne kavga bildiğin savaş.. ama bazen öyle anlar gelir ki insan en iyi kendisiyle dost olur.. insanın en iyi dostu da düşmanı da kendisidir diye boşuna dememişler. iç hesaplaşmalar ki hayatta yaşanılmaması gerekilen en berbat sorgulama anıdır..
harika bir yazı olduğunu belirtmek isterim
her zamanki gibi akıcı üslup
kaleminizin ve ilhamınızın hiç bir zaman tükenmemesi dileğiyle
M'Bovary
Değildir aslında. Yaşanılası en güzel şey. Tüm engellerin kırıldığı noktadır bazen. Bazen de engellerin yaratıldığı.
Öyle bir sorgulamadır ki neticelerin en verimlilerinden..
Teşekkür ediyorum bay Sherly.
Beni mutlu ettiniz :)
Merhaba...İnsanın rakibi kendisidir...Alemin aynası da...Zamanla iç dünyamıza dönerek bir hesaplaşabilsek, başkalarına söyleyecek sözümüz kalmaz...Kendimize en etkli nasihatta aslında kendi söylediklerimiz ve düşündüklerimizdir...Bu içe bakış...yahutta nefis(ego) muhasebesi kendimizi adam etmenin de bir yoludur...Rütuşlanmanın...yontulmanın...ilkelliklerden kurtulmanın...Belki de adam olmanın...Herkes bunu yapabilse,birbirimize düşmezdik zaten...Çok beğendim yazınızı....Tebriklerimi gönderiyorum efendim...saygımla...