Siz Tek 'O' Hepiniz.
Küçüklüğümüzden beri karşımıza çıkan sorularda hep bir seçim yapmamız istendi. bu listenin en başında ’anneni mi daha çok seviyosun, babanı mı ?’ sorusu bulunurdu. bizim cevaplarımız da hep çelişki içerisindeydi. ikisinden birini asla tercih edemezdik. sevgimizi anlatmak için kollarımızı iki yana savurur ’işte onları bu kadaar çok seviyorum’ derdik. anlatımı güç olan şeyler sırasındaydı anne ve baba sevgisi. ama dışarıdaki insanlar nedense hep birini tercih etmemizi isterlerdi. oysaki eşit değer denilen şey vardı bu dünyada. belki de bunu, seçim yapmamızı bekleyen amcalar ve teyzeler köreltti.
insan en değer verdiği iki kişi arasında nasıl bi seçim yapabilir ki ? yapabiliyorsa da zaten ... zaten elbet biri diğerinden daha değerlidir onun için. bu yüzden o geleneksel teyzelerden asla olmayacağım. insanın başkaları hakkındaki düşünceleri ve sevgisini merak etmek çok saçma çünkü. merak etmek bir yana, bunu öğrenmek için ısrar etmek. belki de karşıdakinin çocuk olduğunu unutmak, unutupta ona ’bir seçim yapmanın zorunlu olduğunu’ aşılamak. bu yüzden hayatındaki en değerli iki kişi arasında seçim yapmasında en büyük paya sahip olmak.
Aslında konum bu değildi biliyor musunuz ? bu yazıya başlarken annemi anlatmayı planlıyordum (bunu nasıl yapacağımı ben de bilmiyorum ya). birden bire başka bi şeyi kendimle tartıştığımın farkına vardım. evet bu satırların asıl konusuna gelelim:
Aslında bu bir seçim değil ama ... ama şu dünyada herkes bir yanaa annem bir yana. şu klasik, annelerini böyle yerlerde övüp ama aslında içinden aynı şeyler geçmeyen kişilerden tabiki de değilim ve olmayacağım da. size annemi anlatmaktaki amacım ne bunu da bilmiyorum. ama her şey bi amaçta bitmemeli. istiyorum işte. bence bundan başka neden olamaz annemi anlatmaktaki ;)
Evet dediğim gibi annemi nasıl anlatacağımı bilmiyorum. belki de yazımın asıl konusu bu iken yeni yeni bunun farkına varmamda bu yüzdendir.
Benim annemmm ...
ne bileyim işte benim annem .. ezan sesi gibi onun huzuru gibi. benim annem .. kapkaranlık bulutların arasında ışık vermeye çalışan güneş gibi. benim annem ... deprem sonrası yıkılmadan kalabilmiş tek direk gibi. benim annem ... pusula gibi, gözlerine baktıkça doğru yolu bulduğum pusula. benim annem .. yazmak gibi, okumaktan daha farklı, o emeği vermek gibi. benim annem ... gülümsemek gibi. ne kahkahalarca gülmek ne de hıçkırıklarla ağlamak .. yalnızca ufacık bir gülümsemenin verdiği değer gibi. benim annem .. akan bi nehrin sesi gibi.
benim annem ..nefes almak gibi. nefes aldıkdan sonra bırakmak istememek gibi.
benim annem ... gözlerini kapatmak gibi. gözlerini kapatıp hayal gücünün doruklarına varmak gibi.
benim annem ... gözlerini açmak gibi. gözlerini açıp tüm dünyanın farkına varmak gibi.
benim annem .....
İSTANBUL gibi ... tüm bu kargaşanın kalabalığın arasında gene de dünyalar kadar güzel olan İstanbul gibi.
işte bu yüzden siz tek ANNEM hepiniz
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.